Sağlık alanında faaliyet gösteren üç uzmanlık derneği, koronavirüse karşı geliştirilen yerli aşı Turkovac’ın tüm sonuç verileri ve üretim koşullarının açıklanmasını Sağlık Bakanlığı’ndan talep ettiler.
Türk Toraks Derneği (TTD), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) yaptıkları ortak açıklamayla yerli Kovid-19 aşısı Turkovac’ın tüm verileri ve üretim koşullarına ilişkin raporların da açıklanmasını istedi.
Üç uzmanlık derneği daha önce yaptıkları uyarılar sonucu Turkovac’a ait verilerin, kısmen, gecikmeli de olsa açıklanmış olmasını ve aşının koruyucu etkinliğinin gözlenmesinin sevindirici olduğu belirterek “Bilimsel araştırma ve onay süreçlerinin zorunlu bir gereği olarak diğer araştırmaların, verilerin ve özellikle üretim koşullarına ilişkin diğer raporların da açıklanmasını bekliyoruz” çağrısı yaptı.
Aşı ve tıbbi ürünlerin üretilmesinin ulus ötesi şirketlerin inisiyatifine bırakılamayacak kadar hayati bir alan olduğunun ve kamunun sağlık alanında güçlü bir aktör olarak yetkinleştirilmesinin sağlanması istenen açıklamada “Turkovac konusunda Hacettepe Üniversitesinde açıklama yapan Prof. Dr. Serhat Ünal’ın ifadelerinden kendilerinin de acil kullanım onayı (AKO) sürecinin kısmen dışında olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle Turkovac aşısı hakkında yapılacak bilgilendirmenin, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ya da Sağlık Bakanlığının da katılımıyla yapılması daha uygun olurdu” denildi.
“CORONAVAC KADAR ETKİLİ OLMASI BİZE NE KAZANDIRIR?”
Diğer Kovid-19 aşıları için gereken uluslararası onay süreçlerinin ayrıntılı olarak kamuoyuyla paylaşıldığı hatırlatılarak Turkovac aşısına ilişkin 12 Ocak 2022’de yapılan açıklamanın kısıtlılıklarına dikkat çekilip açıklanması gereken veriler sıralandı:
“Çalışmanın planlanan birincil tamamlama tarihinin değiştirilmesi ve bunun sonuçlara etkisi yeterince açıklanmamıştır. Araştırmanın iki kolundaki yaş ve cinsiyet dağılımının eşit olup olmadığı açıklanmamıştır. Araştırmanın protokolündeki değişikliklerin etkisinin tartışılması gerekir. Turkovac araştırmasının metodolojik olarak ‘zayıf’ olan yönü Turkovac’ın karşılaştırılması için CoronaVac’ın referans olarak seçilmiş olmasıdır. Çalışmalarda karşılaştırılmak istenen yeni ilaç ya da aşının, o gün itibariyle var olan ilaç ya da aşı seçeneklerinin en iyisi ile karşılaştırılması tercih edilmektedir. Konumuz itibariyle ‘Turkovac’ın etkinliğinin en az CoronaVac kadar iyi’ olduğunu bulmak bize ne kazandırır sorgulaması yapılmalıdır. Ülkemizde kullanımda olan mRNA aşısı ile karşılaştırma yapılsaydı bugün itibariyle çok değerli bir bilgiye sahip olurduk.”
“SINIRLI GÖNÜLLÜ SINIRLI VERİ VAR”
Ayrıca omikron dalgasının etkili olduğu şu günlerde SARS-CoV-2’ye karşı zaten kısıtlı olan etkililiği yeni varyantlarla daha da azalmış bir aşıdan eş değer olduğu gösterilmiş bir aşıya sahip olduğumuzun görüldüğüne vurgu yapılan açıklamada “Bu durum Turkovac aşısının akılcı kullanım politikasını belirlerken dikkate alınması gereken hayati bir konudur” ifadelerine yer verildi.
Yapılan açıklamanın faz 3 araştırmasının oldukça sınırlı sayıda gönüllü ile ulaşılan ara sonlanım noktası verilerine dayalı olduğuna işaret edilen açıklamada “AKO sürecinde sadece bu araştırmanın değil, başka araştırma sonuçlarının, başka verilerin ve üretim koşullarına ilişkin bilgilerin de birlikte değerlendirildiği ifade edilmiştir. Bilimsel araştırma ve onay süreçlerinin zorunlu bir gereği olarak belirtilen bu diğer araştırmaların, diğer verilerin ve özellikle üretim koşullarına ilişkin diğer raporların açıklanmasını bekliyoruz” çağrısı yapıldı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***