Hasta ve infazı yakılan tutukluların serbest bırakılması talebiyle ailelerin ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi tarafından “Hapishanelerde Ölüm İstemiyoruz, Yaşamı Savunuyoruz” sloganıyla başlatılan nöbet 3’üncü haftasında Nöbetteki aileleri gün içinde sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcilerinin de aralarında yer aldığı çok sayıda kişi ziyaret etti.
BİRLİK ÇAĞRISI
Avukat Davut Arslan, Van Cezaevi’nde yaşamını yitiren tutuklular Ramazan Turan ve Murat Ergin’in durumuna dikkat çekti. Cezaevlerinin cenaze evlerine dönüştüğünü söyleyen Arslan, bu ihlallere karşı birlik olunması gerektiğine vurgu yaptı.
AÇLIK GREVİNDEKİ TUTUKLULAR
İzmir Kırıklar Cezaevi’nde tutuklu bulunan kardeşi Sertaç Kılıçarslan’ın 14 arkadaşıyla birlikte ihlallere karşı 60 gündür dönüşümsüz açlık grevinde olduklarını söyleyen Nasihat Kılıçkıran, “Durumları çok kötü. Pazartesi günü telefon ile konuştuk, sesi kötü geliyordu. 60 gün bir insan aç olması ne demek. Kırıklar’a yeni atanan müdür zulüm yapıyor, koğuşlarını dağıtıyor, koğuşlarını değiştirip tek hücre tutuyor ve koğuşlarına kamera koyuyormuş. Onlar bunlara karşı yaptıkları eylemler sonucunda disiplin cezası aldılar. Her gün zulüm var onlar bunlara dayanamadılar ve bedenlerini açlığa yatırdılar. Herkese çağrımdır bunları dile getirin durumları iyi değil” diye konuştu.
BAKANLIKLARA ÇAĞRI
Silivri Cezaevi’nde tutuklu Yakup Akman’ın annesi Fince Akman, cezaevlerinde her gün ölümlerin olduğunu belirterek gerekli mekanizmaların hareket etmemesine tepki gösterdi. Akman, “Adalet Bakanı, Sağlık Bakanı, Cumhurbaşkanı nerede? Bu devletin inancı filan yok. Çocuklarımız zulmün altında. Cezaevlerindeki havalandırmayı kafes yapmak istiyorlar. Tutsaklar ne hava alsın ne de kuş görsünler istiyorlar. Zulüm yapıyorlar. Adalet Bakanı, Cumhurbaşkanı kulağını açsın bizi duysun. Cezaevinden cenaze çıkıyor neden kimse duymuyor? Onlar Türk olmamızı istiyor. Tek dil, tek bayrak diyorlar. Bir Kürt kalsa bile dilinden vazgeçmeyecek kendisine ‘Türküm’ demeyecek” diye tepkisini dile getirdi.
İMRALI TECRİDİ ÜLKEYE YAYILDI
HDK İstanbul İl Eşsözcüsü Erkan Tepeli de cezaevlerinde her zaman ciddi sorunların yaşandığını ve infaz rejiminin ölüm rejimine dönüştüğünü belirtti. Tepeli, “70 yaşındaki Ramazan Turan cezaevinde yaşamını kaybetti. Bunun sorumlusu siyasi iktidardır. Türk devletinin hapishanelere yaklaşımı cenazelerde ortaya çıkıyor. Ramazan Turan’da da bunu gördük. Dini vecibelerini yerine getirilmesine bile izin verilmedi, avukatlar olmadan otopsi yapıldı. Sayın Öcalan’ın üzerinde derinleşen tecridin tüm ülkeye yayıldığını görüyoruz bu gibi olaylarla görüyoruz” dedi.
CEZAEVİNDEN MEKTUP
Avukat Jiyan Tosun, Edirne F Tipi Cezaevi’ndeki tutukluların İHD’ye gönderdikleri mektupta maruz kaldıkları işkenceyi aktardıklarını söyledi. Mektupta yaşamını tek başına sürdüremeyecek 4 tutuklunun olduğu vurgulayan Tosun, “Mektupta tutuklular sesimize ses olun diyor. Böyle giderse ağır hasta 4 tutuklunun yaşamını yitirileceği söyleniyor” dedi.
12 EYLÜL’DEN DAHA AĞIR BİR DÖNEM
Daha sonra nöbette CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun katılımı ile söyleşi yapıldı. Tanrıkulu, zor zamanlardan geçildiğinin altını çizerek cezaevlerinin muhalifler açısından zulüm yeri olduğunun vurguladı. Tanrıkulu, “Zalimliğin en ağırı cezaevlerinde oluyor yeni değil ama yaygın ve kitlesel zulüm yapılıyor. AKP şunu başardı zalimlikte ve zulümde eşitliği sağladı. Ülkenin her yerinde zulüm yapılıyor. 12 Eylül döneminin de yaygın bir faşist darbe olmasına rağmen böyle şeyler olmamıştı. O zamandan bugüne 42 yıl geçti. Cezaevlerinde ağır sistematik uygulamalar değişmedi. Cezaevlerinde hiç olmadığı kadar kadın yükümlü var, yıllardır yakınları görmeyen tutuklu var” dedi.
Tanrıkulu, Kandıra Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk’un durumuna dikkat çekerek, düşman hukukunun uygulandığını dile getirdi.
ALEVİLERDEN DESTEK
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, cezaevinde tutukluların üzerlerindeki hak ihlallerinin son bulması için bedenlerini açlığa yatırdıklarını vurgulayarak, Alevilerin tutuklu ailelerinin yanında olduğunu vurguladı.
İHD’de “Hapishanelerde Ölüm İstemiyoruz, Yaşamı Savunuyoruz” adıyla sürdürülen nöbet Ocak ayının sonuna kadar devam edecek. (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***