Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi Patriği 3. Theophilos, Hristiyanların Kudüs’teki varlığının aşırılık yanlısı Siyonistlerin faaliyetleri nedeniyle tehdit altında olduğunu, kiliselerin radikal gruplar tarafından tahrip edildiğini aktardı.
Patrik Theophilos, İngiliz The Times gazetesinin pazar günleri yayımlanan versiyonu The Sunday Times‘ta, “Hristiyanlar inançlarının beşiğinde tehdit altında” başlıklı makale kaleme aldı.
‘BU SICAK İKLİMDE, KARANLIKTA YAŞIYORUZ’
Makalesinde “Sıcak bir iklimde karanlıkta yaşamanın ne demek olduğunu biliyoruz” diyerek Hristiyanların Kudüs’teki varlığının tehdit altında olduğuna işaret eden Theophilos, “Kiliselerimiz İsrailli radikal gruplar tarafından tehdit ediliyor. Aşırılık yanlısı Siyonistlerin elinde, Kudüs’teki Hıristiyan topluluğu büyük acı çekiyor. Kardeşlerimiz nefret suçlarının mağdurları.” ifadelerini kullandı.
AA’nın aktardığı makalesinde Patrik Theophilos, Hristiyanlara ait kiliselere sürekli saygısızlık yapıldığını ve buraların tahrip edildiğini belirterek, “Din adamlarımız sıklıkla gözdağına maruz kalıyor. Bu radikal grupların yeminli niyeti, Hristiyan cemaatinin ışığını Eski Şehir’den söndürmek.” değerlendirmesinde bulundu.
‘TÜM HRİSTİYANLAR İÇİN YIKICI OLACAK’
Yafa kapısında İsrailli bir radikal grubun, gayrimeşru şekilde ele geçirdikleri iki büyük binayı işgal etmeye çalıştığına değinen Theophilos, şu ifadelere yer verdi:
“Oldukça samimiyetsiz şekilde, oradaki fiziksel varlıklarının Hristiyan mahallesinin bütünlüğünü etkilemeyeceğini iddia ediyorlar. Ancak, birkaç yıl önce onlar tarafından aldatıcı şekilde ele geçirilen Kutsal Mezar’a daha da yakın bir yer olan St. John’s Hostel’deki eylemlerinden biliyoruz ki, bu doğru değil. Davranışları tüm Hıristiyanlar için yıkıcı olacak. Nesiller boyu burada yaşayan yerel ailelere kendi evlerinde istenmeyen oldukları hissettirilecek ve Hristiyan inancının doğduğu yeri ziyaret etmeyi özleyen hacıların deneyimleri azalacak.”
‘RADİKALLER KUDÜS’ÜN KENDİSİ İÇİN DE VAROLUŞSAL TEHDİT’
Patrik Theophilos, Yafa kapısı mülklerinin statüsünün değişmesinin, sadece yerel aileler ve küresel çapta Hristiyanlar için değil, kutsal toprakların kendisi için de “talihsizlik” olacağının altını çizerek, Kudüs’ün tek tanrılı dinler Musevilik, Hristiyanlık ve İslam’a ev sahipliği yaptığını ve uzun zamandır mozaik topluluğun aydınlatıcı örneği olduğunu bildirdi.
Kudüs’ün, hepsi uzun ve eşsiz zengin mirasa sahip bir inanç ailesinden oluşan “dünyanın manevi başkenti” olduğuna dikkat çeken Theophilos, şöyle devam etti:
“Bu şehrin güzelliği, kültürel ve dini çeşitliliğine dayanmaktadır. Bu radikaller, Hristiyanları dışlamaya çalışarak, yalnızca Hristiyan aileler için değil, Kudüs’ün kendisi için de ‘varoluşsal tehdit’ oluşturuyor. Bu, kutsal topraklarda yaşayan birçok Yahudi tarafından da onaylanıyor. Hepimiz, bu radikallerin İsrail devletini veya Yahudi halkını temsil etmediği ve Eski Şehir’in tüm mahallelerinin çeşitliliğinin ve ayırt edici karakterlerinin Kudüs’ün ve tüm dünyanın yararına korunmasının gerekli olduğu vizyonunu paylaşıyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***