Azgelişmiş ülke seçimlerinde seçmen toptan satın alınabilir. Seçmenin yaşam tarzı inançları kadar cebine giren para, evine giren makarna ve kömür de oyunu etkiler çünkü. Enflasyon ve kurdaki inanılmaz artışa rağmen asgari ücret, emekli ve memur maaşlarına yapılan zammın sonucu tam da bunun göstergesi.
Çalışanların maaşlarına yapılan zammın ardından AKP’nin oy oranındaki erimenin durması, hatta biraz toparlaması bunun açık göstergesi. Elbette bu durumun geçici olduğunu ve zamlar etkisini gösterdikçe halkın satın alma gücünün hızla eriyeceği ve gerçeğin farkına varabileceği söylenebilir.
Ancak Erdoğan ve iktidar bloğuna seçim öncesi gereken de bu kadar süre. İşsizlik almış başını gitmiş, TÜİK’e göre değil de sokağa göre hesaplanan enflasyon yüzde 60’ı bulmuş, iğneden ipliği zam gelmiş, dolar kurunun sahte oyunlarla 13.5 lira seviyesinde tutulması başarılı olarak pazarlanmış ama AKP hala birinci parti.
DSP’yi, ANAP’ı, DYP’yi ağır biçimde cezalandıran seçmen AKP’den kopmuyor. Rejim ittifakı yüzde 40 seviyesindeki konumunu her türlü gidişe rağmen koruyor. Kürtlerin yüzde 10-15 arasında seyreden oyunu bir kenara koyarsak, muhalefet bloğunun bu karanlık tabloya rağmen iktidar karşısında güçlü bir şekilde öne geçmediği görülüyor.
Çünkü muhalefet (DEVA Partisi’ni bir kenara koyarsak) bir çözüm projesiyle, bir hikayeyle çıkmıyor halkın karşısına. Her gün AKP’nin başarısızlıklarını, hesabı sorulmayan yolsuzluk hikayelerini tekrarlayıp duruyor.
Nedir CHP’nin ve İYİ Parti’nin seçim hikayesi… 12 Eylül’ün ağır insan hakları ihlallerini yaşamış Süleyman Demirel kadar bile olamıyor, “Camdan karakol” sözü veremiyorlar. Kürt Sorunu’nda İYİ Parti’nin MHP’den, CHP’nin AKP’den çok farkı var mı?
Seçim kazanmak için rakibinin kötü olması yetmez, senin de biraz iyi olman, bir hikaye yaratman ve insanları bu hikayeye ikna etmen gerekir. AKP’yi iktidara getiren Avrupa Birliği vizyonu, eşit yurttaşlık ve kokuşmuş ekonomik düzene bir son vermek gerektiğiydi. CHP, hem Avrupa Birliği vizyonuna hem de muhafazakarların kamusal alanda eşit yurttaş olarak temsiline karşıydı.
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Anayasa Mahkemesi ile birlikte AKP’nin Avrupa Birliği yolunda attığı her adımı engelleyip her reformunu durdurdular.
Bugün CHP muhafazakar kesimle barışmış görünüyor ama Avrupa Birliği’ne hala mesafeli. Evet CHP bloğu iktidar olursa Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere bir çok masum insan serbest kalabilir, Avrupa ile ilişkiler yumuşayabilir… Sonrası…
CHP, Türkiye’yi Avrupa Birliği standardında bir hukuk devleti, bir hukuk devleti yapabilir mi? Hem de İYİ Parti ile ortaklık içinde… Suriye’den Irak’a kadar AKP kadrolarının biçimlediği politikalardan vazgeçebilir mi? S-400 konusunu çözebilir mi mesela?
Bunlar seçmenin cevabını beklediği sorular… CHP’nin bugün bunlara vereceği cevabın tamamı hayır maalesef… Onun için yüzde 20-25 barajına kilitlenmiş, özellikle kentli gençlerin taleplerine sağır bir parti olarak her geçen gün erimeye mahkum şu haliyle…
Her gün sandık gelsin diyenler seçime ne kadar hazırlıksız olduğunun farkında değil. Bugünkü tablo bize açıkça sandıkta zaferin çantada keklik olmadığını gösteriyor. AKP-MHP bloğu devlet bütçesini tamamen iflasa sürükleyecek ücret artışları, seçmen yardımlarıyla seçim öncesi oyunu yüzde 45 seviyesine çıkarırsa muhalefete geçmiş olsun derim çünkü bu blok yüzde 6-7’yi her seçimde olduğu gibi bir şekilde sandıktan çıkarır.
Bu iktidarın beş yıl daha devamı bildiğimiz Türkiye’nin sonu demektir. Diyanet’in racon kestiği, eğitim, yargı ve sağlık sisteminin her geçen gün daha da çürüdüğü, gençlerinin ülkeden umudu kesip bağlarını koparmaya çalıştığı bir tablo çıkacaktır. Buna bir de sınır ötesine taşınmış ve çözülemeyen Kürt sorununu ekleyince, ülkenin bitmeyen bir savaş atmosferi ve onun getirdiği baskı rejiminde yola devam edeceğini görürsünüz.
Sizin ve çevrenizin AKP’den memnun olmaması herkesin aynı görüşte olduğu anlamına gelmiyor. AKP hala önemli bir güç, bunda Erdoğan’ın başarısı kadar muhalefetin başarısızlığı etkili. Devletin değil de toplumun partisi olamadıkları sürece de bu böyle olacak. Unutmayın, AKP sivil bir parti olarak doğdu ve iktidar oldu.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***