T24 yazarı Mehmet Yakup Yılmaz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında sarf ettiği “DİAYDER’dekiler PKK ile bağlantılı. Onların kimlerle fotoğrafları olduğunu, bu fotoğrafları nerede çektirdiklerini biliyoruz” sözleri hakkında bir yazı kaleme alarak AKP’li vekilleri uyardı. Yılmaz, “Eğer Soylu’nun söylediği gibi bu tür fotoğraflar bir suç için kanıt oluyorsa hepsi güme gitti demektir. Hatta Bakan’ın bizzat kendisi de!” dedi.
Yılmaz’ın T24’te “Soylu’nun ‘suç delili’ AKP’de çok can yakar” başlığıyla yayımlanan bugünkü yazısı şöyle:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP’nin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısına katılmış ve İstanbul’da belediye için başlatılan “teftiş” hakkında bilgiler vermiş.
Anlattıklarının çoğu bir incir çekirdeğini ya doldurur ya doldurmaz.
Ancak bunların içinde bir tanesi var ki “zehir hafiye” olacağım derken başını belaya sokacak gibi geldi bana.
Ve şimdi buradan bütün AKP’lileri, özellikle de AKP medyasında ve partinin yönetim kademelerindeki bazı tipleri uyarmak isterim.
Önce Bakan’ın anlattıklarına kulak verelim.
Bakan Soylu, bu toplantıda DİAYDER isimli dernek ile ilgili açıklamalarda da bulunmuş.
İddiasına göre, bazı din adamlarının kurup, üye oldukları bu dernek PKK ile bağlantılıymış.
Şöyle anlatıyor:
“DİAYDER’dekiler PKK ile bağlantılı. Onların kimlerle fotoğrafları olduğunu, bu fotoğrafları nerede çektirdiklerini biliyoruz.”
Bakan’ın bu sözlerini okurken gözümün önünden bir film şeridi geçti: Bazı AKP milletvekilleri, bazı parti yöneticileri, yandaş medyanın kendisine gazeteci süsü veren maiyet memurları, kerli ferli iş adamları…
Hepsi Fetullah Gülen’in çevresine sebilhane sürahisi gibi dizilmiş, kameraya sırıtarak bakıyor.
Fotoğrafların hepsinin Pensilvanya’da çekildiğini biliyoruz, tıpkı Bakan’ın DİAYDER’cilerin fotoğraflarının nerede çekildiğini bildiği gibi.
Kimler yok ki aralarında.
Mesela son günlerde adını en çok duyduğumuz Bakan Nurettin Nebati bunlardan biri.
Eğer Soylu’nun söylediği gibi bu tür fotoğraflar bir suç için kanıt oluyorsa hepsi güme gitti demektir.
Hatta bakanın bizzat kendisi de!
Mesela Brezilya’da yakalanan kokain uçağının sahibi ile fotoğrafı var. Thodex soyguncusu ile fotoğrafı var. Hatun Tuğluk’un cenazesine saldıran tiple fotoğrafı var. SBK’nın uçağına binerken çekilmiş fotoğrafı var.
Yani Bakan’ın da çekeceği var!
Toplantıdan sızan habere göre Soylu, 8 aydır takip edildiğini söylemiş.
İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul’da belediyeye yakın bir binası varmış, görüşme randevularını oraya veriyor ve kendisi o kadar kibar birisiymiş ki gelenleri kapıda karşılayıp, kapıda uğurlama adeti varmış.
Ve Allah sizi inandırsın Belediye’deki teröristler bunların hepsini takip etmişler.
İçişleri Bakanı, takip edildiğini 8 ayda ancak fark etmiş ama ilginç olan şu ki takipçileri gidip yakalamamış, yakalanmaları için emir de vermemiş.
Binanın belediye binasına yakın olmasından anlıyoruz ki “takipçi teröristler” de belediyede çalışıyorlar!
Size de tuhaf gelmiyor mu?
Sokakta iki bildiri dağıtanın evini gece yarısı basıp, götürebilen polis, İçişleri Bakanı’nı 8 aydır takip edenlere bir telefon bile açmamış; “kardeşim bakanı niye takip ediyorsunuz” diye!
Önerim bu tür hikâyeler uyduracağı zaman profesyonel destek almasıdır.
İnsan iki tane de polisiye roman okumaz mı birader?
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***