Mahir Fırat FİDAN
Türkiye’de, olası bir erken seçim olmadığı takdirde normal seçim tarihi 18 Haziran 2023 tarihi görünüyor. Gündeme ilişkin en temel konulardan biri olan erken seçim talepleri ile beraber gözler tekrar anketlere ve saha çalışmalarına çevrildi. Bir yandan yeni partilerin kurulması, diğer yandan mevcut partilerin siyaset biçimlerini değiştirmesinin yansımalarına bakıldığında oy dağılımında ciddi değişimlerin yaşanacağı görülüyor. 24 Haziran 2018 yılındaki genel seçimlerde oluşturulan Millet ve Cumhur ittifakları kısmen olsa mevcudiyetini korurken, HDP üçüncü yol olma iddiasını gündemde tutuyor.
AĞIRDIR’IN TESPİTİ: HDP YÜZDE 15’E ULAŞABİLİR
Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır, HDP’nin oyunun düşeceği varsayımlarının doğru olmadığını, aksine yüzde 15’e ulaşma ihtimalinin bulunduğunu belirtiyor. Kürt seçmenlerin artış hızına dikkat çeken Ağırdır, “Her yıl kabaca bir milyon seçmen ekleniyorsa, 1 milyon yeni seçmen nüfusunda bizim tespitimiz üzerinden söylüyorum. Genel nüfus oranında Kürt nüfusu yüzde 18 iken bu 1 milyon yeni seçmende yüzde 22-23 oranında” diyor.
Kürt seçmenlerin belirleyiciliğine ilişkin tespitlerle beraber bölgede yapılacak saha çalışmaları ayrıca bir önem kazandı. AKP’nin Kürt illerinde oy kaybetmeye devam ettiği, HDP’nin ise oylarını muhafaza ettiği belirtiliyor.
BU PAZAR SEÇİM OLSA KİME OY VERİRSİNİZ?
Diyarbakır’da bulunan ve özellikle Kürt kentlerinde yaptığı saha çalışmalarıyla bilinen Sosyopolitik Saha Araştırmaları Merkezi’nin yaptığı son çalışmaya göre; “Mevcut Durumda Var Olan İttifaklara Oy Verir Misiniz?” sorusu yöneltilen katılımcıların; %33,3’ü “Cumhur İttifakına Oy Veririm”, %32,7’si “Millet İttifakına Oy Veririm” derken, kararsız oylar %13,2 görünüyor.
Kurulan yeni partilerin de seçime katılmasıyla beraber Türkiye genelinde “Bu Pazar Bir Genel Seçim Olursa Hangi Partiye Oy Verirsiniz?” sorusuna verilen cevapların %27’si “AKP”, %22,9’u “CHP”, %11,9’u “Kararsızım”, %10,3’ü “İYİ Parti”, %9,4’ü “HDP”, %6,3’ü “MHP”, %5,7’si “Oy Kullanmayacağım”, %2,9’u “DEVA PARTİSİ”, %2,1’i “Gelecek Partisi”, %0,7’si “Saadet Partisi” yanıtını veriyor.
Yapılan çalışmanın en önemli göstergelerinden biri ise kararsız oyların en çok AKP’de kümelendiği.
Önümüzdeki seçimlerin en kilit noktasını ise Kürt oylarının göstereceği adres oluşturuyor. Çözüm sürecinin bitmesiyle beraber yavaş yavaş değişkenlik göstermeye başlayan Kürt seçmen oyları, CHP’nin “Helalleşme” çıkışı, HDP’ye karşı yapılan baskılar ve kapatma davası, DEVA ve Gelecek partilerinin “Kürt Sorunu” ve ekonomiye dair söylemleriyle beraber önümüzdeki seçimlere dair öngörüler güçleşiyor.
Kürt seçmen algısının mevcut durumunu değerlendirmesi için SAMER koordinatörü Yüksel Genç ve Rawest Araştırma’dan Roj Girasun ile görüştük.
GENÇ: AKP’NİN KÜRT SEÇMEN İLE KURDUĞU İLİŞKİ OLDUKÇA SORUNLU
Yüksel Genç öncelikle Kürt seçmenin HDP ve HDP’nin temsil ettiği gelenekle ilişkisini anlatarak başlıyor:
“HDP’nin öteden beri Kürt seçmeni ile ilişkisi oldukça güçlü ve özellikle ulusal talepler, kimlik talepleri bağlamıyla Kürtlerin esas olarak odaklandığı temsil siyaseti olarak tariflediği yer HDP’nin geldiği gelenek. Bu yüzden oldukça güçlü. HDP denince Kürt ulusal kimlik problemlerinin ve çözümünün siyasetinin yapıldığı alan anlaşılıyor. Buradan baktığınızda, devraldığı gelenekten bu yana Kürtlerin politik temsilleriyle ilişkisinin en güçlü olduğu parti, en sürekli olduğu, en keskin olduğu ve kolay kolay terk etmediği parti ve geleneği, HDP ve HDP’nin geldiği siyaset geleneğinin kendisi.”
Kürt kimlikli olup HDP’nin dışında başka partilere oy veren ciddi bir seçmenin olduğunu belirten Genç, bu partilerin başında AKP’nin geldiğinin altını çiziyor. AKP’nin mevcut Kürt seçmenle ilişkisini ise, “AKP’ye oy veren Kürt seçmeni özellikle 2015’ten sonra, yani çözüm sürecinin bozulmasıyla beraber oldukça huzursuz bir döneme girmeye başladı. Bu huzursuzluk hali son üç yıl içerisinde de Kürt seçmenin AKP’den köken olarak, daha köklü, yani geri dönüşü zor bir biçimde büyük sayılar halinde uzaklaşmasına yol açtı. Bugün geldiğimiz nokta AKP’nin Kürt seçmen ile kurduğu ilişki oldukça sorunlu. Kedisine oy veren Kürt seçmen sayısı oldukça sınırlı. Kendisini daha önce iktidara taşıyan Kürt seçmene erişim konusu da artık sorunlu bir durumda” sözleriyle aktarıyor. Genç, AKP’den ayrılan Kürt seçmenin ayrılma nedenlerini şöyle değerlendiriyor:
“Bunun iki nedeni var. Bir tanesi; AKP’nin temelde Kürt sorununa dair çözüm politikalarını terk etmesi ve güvenlik politikalarına, gerilim politikalarına dönmesi. İkincisi; MHP ile kurduğu ittifakın ardından oluşturmaya çalıştıkları yeni Türkiye tahayyülünün Türk milliyetçiliğine dayalı olarak İslam-Türk sentezinin öncelenmesi üzerinden kuruluyor. Tam olarak böyle bir sistem algısı vole böyle bir dönüşüm biçiminin kendisi Kürt seçmenin ulusal taleplerle dahi orada yer almasa da kendisini mevcut yeni iktidar formunun içinde bulamamasına neden oluyor.”
‘OLAĞAN ZAMANDA EN FAZLA 2 PUAN HDP’YE KAYIYOR’
Yakın zamanda yaptıkları saha çalışmalarının ortaya çıkardığı tablodaki AKP’den doğru kararsızlaşan Kürt seçmen oylarının dağılımını değerlendiren Genç, bu oyların çok az bir kısmının HDP’ye kaydığını söylüyor. Bunun nedenlerini şöyle açıklıyor:
“AKP’den doğru kararsızlaşmış Kürt seçmenin HDP’ye yöneldiği zamanlar, genellikle AKP hükümetinin HDP karşıtlığı, HDP üzerinden terör ve devlet bekası söyleminden yola çıkarak, kutuplaştırıcı, çatıştırıcı söylemin çok fazla tırmandığı zamanlar. Ama olağan zamanlarda bu kesim en fazla 2 puan bandında HDP’ye kayıyor. Çünkü seçmen tabanı Kürt sorununun çözümünü öncelikli ele almış bir seçmen tabanı değil. Bu tabanın, bir yandan daha çok devletle ilişkilerini sağlamlaştırarak ekonomik ve toplumsal statüsünü yükseltme, koruma ve yürütmeyle ilgili kurduğu, Öte yandan dini, mütedeyyin muhafazakar yanları nedeniyle kurduğu bir bağ var. Bu iki bağlamın kendisinde, özellikle orta sınıflaşma, sosyal ve ekonomik statüsünü yükseltmeyle ilgili beklentilerinin HDP’nin karşılayacağına inanan, bunu böyle tarifleyen bir kesim yok henüz.”
‘ÖNEMLİ BİR KISMI DEVA’YA YÖNELMİŞTİ’
Yüksel Genç, CHP’nin yanı sıra DEVA ve Gelecek partilerinin Kürt kentlerindeki durumuna da değindi: “AKP’den kararsızlaşmış yüzde 12’ye yakın seçmen grubu uzun süredir bir adres arıyordu kendisine. Bu seçmen grubunun çok önemli bir kısmı gerek liberal söylem gerek Kürt sorununda çatıştırıcı olmayan konumlanış, gerekse ekonomik esas olarak da ekonomik formasyonu ile ilgili gelecek referansları nedeniyle DEVA’ya yönünü dönmüş durumdaydı ve DEVA izliyordu bu kararsız tabanın çok önemli bir kısmı. Ancak son yaptığımız çalışmalarda, DEVA Partisi, kendisini izleyen bu kararsız gruba henüz tam olarak hitap edebilmiş değil. Aksine DEVA’nın bu konuda serin kanlı, mesafeli, yeterince sinerji yaratmayan duruşu, DEVA’ya gitmeyi bekleyen bu seçmenin bir kısmının CHP’yi adres gösterebilme olasılığı da artmış görünüyor.” diyor.
CHP’YE DESTEKTE KARARSIZLIK
CHP’nin bölgede çok önemli bir yükseliş yakaladığını belirten ama yine de Kürt seçmeninin genel olarak temkinli ve izleyen bir konumda olduğunu belirten Genç devamında şunları aktarıyor:
“Örneğin bizim eylül ayında Kürt seçme ağırlıklı yaptığımız bölge çalışmasında bu kararsızların önemli bir kısmının o dönem CHP’nin Kürt sorununa dair çözüm söylemleri ve kutuplaştırıcı siyasetin dışında olma isteğinin beyanına da bir tür onay ve destek amacıyla CHP’ye kaymış görünüyordu. Fakat bizim yeni yaptığımız çalışmada o dönem CHP’nin bu söylem ve duruşuna onay vermek ve desteklemek isteyen seçmenin yeterince beklentisinin karşılanmadığını düşündüren sonuçlar da var. Örneğin önemli bir kısmı yeniden kararsızlaşmış görünüyor. Bir yere de gitmiş değiller ama karasız görünüyorlar. Hala bu seçmen grubunun bir kısmının CHP ve DEVA’yı gözlediği, Kürt sorunun çözümüne dair ortaya koyacakları reel bir duruş kadar ekonomik politikalarla krizden çıkışa dair sunacakları projelere kadar bir dizi süreci izlediklerini söylemek lazım.”
GİRASUN: AKP 1 KASIM CİVARLARINDA
Bölgede araştırma yapan merkezlerden biri de Rawest Araştırma. Konuyla ilgili saha çalışmalarını aktaran Roj Girasun, Yüksel Genç’in çizdiği tabloya, yer yer benzeyen, yer yer farklılaşan bir tablo aktarıyor ve Kürt seçmenin mevcut durumunu şöyle değerlendiriyor:
“Bölgedeki Kürt seçmende görünen genel tablo şöyle: AKP oy kaybediyor, fakat bu oy kaybı çok büyük bir oy kaybı değil, yani AKP’nin 7 Haziran seyrini gösteren bir oy tablosu değil. Daha çok 1 Kasım civarlarına doğru geriliyor. AKP’nin oy kaybı çok büyük bir kayıp olarak nitelendirilebilecek düzeyde değil fakat aynı zamanda bölgede oy kaybeden tek siyasal parti. HDP ise oylarını koruyor. Ama bu koruduğu oyların üzerine yeni oylar eklemiş değil.
‘DEVA BEKLENEN ÇIKIŞI YAPAMADI’
DEVA ve Gelecek Partisi kendilerinden beklenen çıkışı yapamamış görünüyorlar. Özellikle DEVA Partisi, ilk çıktığı zaman bölgede büyük bir beklenti oluşturdu. AKP’li Kürt muhafazakâr oyların yöneleceği bir adres olacağı yönünde bir beklenti vardı hem aktörlerde hem de seçmenlerde. Doğrusu ilk anda yaptığımız saha araştırmalarında DEVA Partisi’ne bir ilgi olduğunu da gördük. Kürt seçmenin oy verebilirim dediği partiler arasında neredeyse 2. sıraya gelmişti. Ama beklenen çıkışı yapamaması, özellikle Türkiye çapında, yurt çapında büyüyememesi DEVA Partisi’ne olan ilgiyi biraz düşürmüş gibi görüyor.”
AKP-MHP REKABET ALANINA GİREN ÜÇÜNCÜ GÜÇ: CHP
Yaptıkları saha çalışmalarında kendilerini en çok şaşırtan partinin CHP olduğunu söyleyen Girasun bu durumu şöyle aktarıyor:
“Kürt illeri AKP ve HDP’nin bölgesel rekabetine sahne oldu. Zaman zaman AKP öndeydi, özellikle 2007 seçimlerinde bütün Kürt illerinde AKP’nin HDP ile arayı açması söz konusuydu. 2011 seçimleriyle beraber bu fark kapandı ve 7 Haziran 2015 seçimleri ile beraber HDP bölgede baskınlığını hissettirdi. 2018 Haziran seçimlerinde HDP oylarını kaybetmiş olmasına rağmen bölgede birinci parti olma hüviyetini sürdürdü. Şimdi gördüğümüz şey, AKP ve HDP arasındaki rekabet alanına bir üçüncü gücün girdiği. Bu üçüncü gücünde beklenildiği gibi yeni partiler değil, CHP olduğu. CHP 2002 seçimlerinden bu yana ilk defa bölgede ciddi şekilde görünür bir aktör haline geldi ve önümüzdeki süreçte Amed’de, Kars’ta, Van gibi illerde vekil çıkarması kuvvetle muhtemel.”
Roj Girasun, devamında bu oy artışının nedenlerini anlatıyor:
“Bu oy artışının temel nedenlerinden bir tanesi, CHP’nin 2019 seçimlerinde İstanbul, Ankara, Mersin, Adana ve Antalya gibi illerde kazandığı zaferler. Yani buralardaki Kürt seçmen ve HDP ile kurduğu ittifakın seçime yansıması. İkinci neden ise; 2011 yılından bu yana Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’nin dışarıya karşı yaptığı açılımlar. Hem muhafazakar seçmenle kurduğu ilişki hem de Kürt seçmenle kuruduğu ilişki CHP’yi bölgede bir alternatif haline getiriyor.”
SON GENEL SEÇİMİN SONUÇLARI
24 Haziran 2018’de yapılan seçimlerde, AKP yüzde 42,56 ile birinci parti oldu. CHP, oyların yüzde 22,65’ini aldı. HDP’nin oyu yüzde 11,70 olurken onu MHP yüzde 11,1 oy oranıyla İYİ Parti de yüzde 9,96 ile izledi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***