Abdulhamit Gül’ün istifasıyla birlikte yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ oldu. Gül’ün İstifa sonrası dört bakanın daha görevden alınacağı iddia edildi. Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre AKP kulisleri, gelişmeyi “malumun ilanı” olarak değerlendiriyor. Yargı çevrelerinde son dönemde “Hakyol ve Menzilci isimlerin ön plana çıktığı, Gül’ün de bu oluşuma ses çıkarmadığının” konuşulduğu, Bakan Gül’ün “Yargı asla ele geçirilebilecek bir merci değildir” açıklamasının da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi “tatmin etmediği” belirtiliyor.
İDDİA: DÖRT BAKAN GÖREVDEN ALINACAK
Gül’ün görevden azli ile birlikte, yeniden gözler olası kabine değişikliğine çevrildi. Erdoğan’ın, “birden kabine değişikliğine gitmeyeceği, aynı Lütfi Elvan ve Gül gibi isimlerde olduğu gibi, peyderpey kabinede değişiklik yapacağı” da dillendiriliyor. Gül’ün ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin de “görevden alınacağı” konuşuluyor. Burada en dikkat çeken ismin ise Çavuşoğlu olduğu belirtiliyor. Kulislerde, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın “Çavuşoğlu’nun yerine gelebileceği” ileri sürülürken, Erdoğan’ın Bekir Pakdemirli’ye de orman yangınları sırasında Türk Hava Kurumu uçaklarıyla ilgili tartışmalarda “pasif kaldığı” gerekçesiyle “kızgın olduğu” dile getiriliyor.
‘NUMAN KURTULMUŞ VE EKİBİNİN ELİ ZAYIFLADI’
AKP’de, Gül’ün istifası “Parti içinde genel başkan vekili Binali Yıldırım ekibi güçlendi, Numan Kurtulmuş ve ekibinin eli zayıfladı” şeklinde değerlendiriliyor. Milli Görüş geleneğinden gelen Gül, uzun süre Refah ve Fazilet partilerinde görev yapmıştı. Saadet sonrası Has Parti’yi kuran Kurtulmuş’un yanında yer alan Gül, yine Kurtulmuş ile birlikte AKP’ye geçmişti. AKP’de “Kurtulmuş’un da etkisiyle” MKYK üyeliği gibi önemli görevler üstlenen Gül, daha sonra da Adalet Bakanı olmuştu. AKP’de, Gül’ün azli ile birlikte “Erdoğan’ın partide yakın çalışma arkadaşı Binali Yıldırım’dan yana tavır aldığı” da belirtiliyor. Yıldırım ile Erdoğan’ın yakınlığına örnek olarak da “Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlık sürecindeki azli” gösteriliyor. Erdoğan’ın, o dönem de Davutoğlu yerine Yıldırım’ın başbakanlığını desteklediği, “en başından bu yana Yıldırım ve ekibine ayrı bir önem verdiği” de dillendiriliyor.
‘GÜL VE MHP ARASINDAKİ SOĞUK RÜZGAR’
AKP’de, Gül ile MHP arasında esen soğuk rüzgârların “TBMM’deki HSK seçimlerinde gün yüzüne çıktığı” da belirtiliyor. Seçimlerde AKP ve MHP önce “MHP’ye iki üye verilmesi” yönünde bir anlaşma sağlamış ancak daha sonra muhalefet partileri ile yapılan görüşmede MHP’ye “bir üyelik” verilmişti. O dönem Hamit Kocabey, MHP’den HSK üyesi seçilmiş, sonrasında ise Bahçeli’nin isteği üzerine üyelikten istifa etmişti. Bahçeli, daha sonra Kocabey’i partisinde “hukuk danışmanı” olarak görevlendirirken, MHP’den boşalan HSK üyeliği için de partisinden bir aday göstermemişti. AKP kulislerinde Kocabey’in parti içindeki görevlendirilmesi, “Adalet Bakanlığı’na mesaj” olarak da yorumlanmıştı.
‘UZATMAYA KARŞI ÇIKMIŞTI’
AKP kulislerinde, uzun süredir Bakan Soylu ile Gül’ün arasındaki “gerilime” de işaret ediliyor. Ancak Gül’ün istifasında “Erdoğan’ın istediği uygulamalara karşı çıkışının etkili olduğu” belirtiliyor. Örnek olarak da Temmuz 2021’de OHAL düzenlemelerinin üç yıl süreyle yeniden uzatılmasına yönelik tartışma gösteriliyor. Düzenlemenin uzamasına “Adalet Bakanı Gül ve Kurtulmuş gibi isimlerin karşı çıktığı, Soylu’nun ise desteklediği” belirtilmişti. Kabinede Bakan Gül’ün, “düzenlemenin uzatılmamasını” istediği, görüşünü de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilettiğine dikkat çekilmiş, Soylu’nun ise Gül’e karşı “düzenlemenin terörle mücadele için önemli olduğu” gerekçesiyle, Erdoğan ile görüşerek “hamle yaptığı” konuşulmuştu.
‘ELVAN GİBİ SESSİZDİ’
AKP, Gül’ün “bakanlıktaki sürecini eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın bakanlığıyla da eşdeğer görüyor.” İktidar kanadında daha önce de “AKP hükümetleri içinde bugüne değin en ‘pasif’ görev yürüten Adalet Bakanı’nın Gül olduğu, Erdoğan’ın bu duruma kızdığı” da belirtilirken Gül’ün “yargı içinde halen aktif görevde bulunduğu bilinen ve çoğu kez basına da yansıyan ‘FETÖ bağlantılı’ hâkim ve savcılara ilişkin gerekli işlemlerin yapılmadığı ya da geç yapıldığı” iddiaları da tartışılmıştı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***