Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulundu. İnce, “Amaç seçimi kazanmak değil mi? Yok İstanbul’a veremezmişiz. İstanbul’u ver Türkiye’yi al kardeşim” dedi.
Memleket Partisi Genel Başkanı İnce, çeşitli ziyaretler için Kayseri’ye geldi. Basın toplantısı düzenleyen İnce, partisi tarafından hazırlanan kampanyayı açıkladı. İnce, sözkonusu çalışmalarını “Kampanyamız şu; her yıl ocak ayında Meclis’te grubu bulunan siyasi partiler hazine yardımı alırlar. Bu yıl Meclis’te grubu bulunan AK Parti, CHP, HDP, MHP, İYİ Parti, 2022 yılında 645 milyon lira hazine yardımı alacak. Bu yıl seçim olursa toplam alacakları para 1,9 milyar TL. Bu büyük para. Yani 2 milyon üniversite öğrencisine 1000’er lira para verilir. Yani 2 milyon öğrenciye toptan aldığımız zaman 2 milyon yoksul öğrencinin tablet, bilgisayar sorunu kalmaz. Memleket Partisi olarak pazartesi günü ‘Kim bu kampanyaya katılıyor?’ diye siyasi partilere imzaya açacağız” diyerek anlattı.
İnce, “Bu yoksulluk ortamında her 3 gençten 1’i işsizken dolar rekor kırarken, fabrikalar kapanırken, raflar boşalırken, millet ayçiçeği yağı alamazken bu kadar parayı alıp, sokaklara bayrak asmak doğru değildir. Bugün Kayseri’den kampanyamızı açıyoruz. Pazartesi gününden itibaren de imzaya açıyoruz. Hangi siyasi partiler buna katılacak? Siyasi partiler 2022 yılında hazine yardımı almasınlar. Biz kendi emeğimizle ne kadar güzel götürüyoruz. Türkiye’ye örnek olalım, bu ortamda üniversite öğrencilerine 2 milyon tablet alalım. Hem çevre kirliliği olmaz hem bu kampanyayı gönüllüler ile yaparız hem hazineye yük olmayız hem de gençlerimiz tabletlerine kavuşur. Memleket Partisi olarak Türkiye’yi tasarrufa davet ediyoruz. Siyasileri tasarrufa davet ediyoruz. Ocak sonuna kadar imzaları bekleriz daha sonra basın toplantısıyla millete anlatırız” diye devam etti.
‘ATA BİR KAYYUM, BEN Mİ ÖĞRETECEĞİM SİZE?’
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının sorulması üzerine Muharrem İnce, şöyle konuştu:
“Ben cumhurbaşkanı aday adayıyım. Sandığı koyacağız, partimizin kaç üyesi olursa oy kullanacak. Sandıktan kim çıkarsa o, aday olacak. Belki başkası çıkacak, bilmiyorum. Bütün siyasi partilere benim önerim; üyelerinizin önüne sandığı koyun. Oradan sonuç kim çıkarsa, belediye başkanı çıkıyorsa, bırak o olsun. Amaç seçimi kazanmak değil mi? Yok İstanbul’a veremezmişiz. İstanbul’u ver Türkiye’yi al kardeşim, alabiliyorsan sonra da ‘İstanbul’da belediye meclisinde çoğunluğumuz yok, AK Parti’ye geçer’ deniyor. Geçsin. Sen seçim kazanmak istiyor musun? ‘Kazanırız ama İstanbul belediyesini kaybederiz, Meclis’te çoğunluğumuz yok’. Geçsin AK Parti’ye. Al görevden, ata bir kayyum. Yapamıyor musun? Ben mi öğreteceğim size, bunları bilmiyor musun? Sizin derdiniz üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi? Önce onu söyleyin. Adı geçen belediye başkanlarına da sesleniyorum; dikkatli olun, bana yaptıklarını size yapmasınlar. Sandıkları boş bırakırlar, haberiniz olsun. Ben baştan söylüyorum. Tayyip Erdoğan’ın böyle bir korkusu var mı? Aday yapılmama, diye bir korkusu var mı? Yok. Sandık koyulsa yine Tayyip Erdoğan çıkar mı? Çıkar. Korkuyla koltuk korunur mu? Koyacaksın sandığı, cumhurbaşkanı adayını o yapacaksın, bu kadar basit. Koltuklar insanlara mülk değildir. Babadan miras değildir ya çıkacaksın aslanlar gibi aday olup kazanacaksın ya da aday olamıyorsan vereceksin koltuğu, bu kadar basit.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***