Hollanda’da koronavirüs salgınının en fazla etkilediği alanlardan biri olan kültür sanat sektörünün umudu, Türkiye kökenli yeni bakan Günay Uslu.
Önümüzdeki hafta göreve başlayacak 4. Mark Rutte hükümetinde Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapacak olan Uslu’nun önceliklerinden biri, sektörün Covid-19 salgını nedeniyle yaşadığı krizden kurtarılması olacak.
Hollanda medyasına göre siyasi deneyimi as olsa da akademik, kültürel ve ticari altyapısı, önümüzdeki süreçte Bakan Uslu’nun işini kolaylaştıracak.
Aslında Uslu’nun siyasete olan ilgisi oldukça eski. Kamu yayıncısı NOS’a göre, gençliğindeki en büyük hayali, Hollanda’nın ilk kadın başbakanı olmaktı.
“Hala bir kadın başbakan olmaması 12 yaşımdan beri beni çok etkiledi” diyen Uslu, artık bu hayalinden vazgeçmiş. Ancak hükümette kadınların yeterli oranda temsili, mensubu olduğu Demokratlar 66 Partisi (D66) gibi Uslu açısından da çok önemli.
Hollanda’nın Haarlem kentinde 1972 yılında doğan Günay Uslu, Afyonkarahisar’a bağlı Emirdağ ilçesi kökenli bir göçmen ailenin çocuğu.
Amsterdam Üniversitesi’nde Avrupa kültür tarihi konusunda doktora yapan Uslu, aynı zamanda müze ve kültür sanat kurumlarında da çeşitli görevlerde bulundu.
Günay Uslu, kültürel çalışmalarını ticaretle de birleştirdi. Kardeşleriyle birlikte yönettikleri turizm firmasında geliştirme sorumluluğunu üstlendi. Eski ofis binalarını otellere dönüştürürken tarihi miras, sanat ve kültür arasındaki bağlantıyı ön plana çıkardı.
Hollanda medyasına göre bu çalışmaları, kültür sanat sektörünün içinde bulunduğu krizden çıkarılması konusunda yol gösterici olacak.
Bakan Uslu’nun bir başka avantajı da, iki kültürlü geçmişi.
Uslu bu konuda, “İnsanlar bana ‘Hollandalı mısın’ diye sorduklarında ‘hayır’ diyorum. Eğer ‘Türkiye’den mi geldin’ diye sorarlarsa ona da ‘hayır’ diyorum. Amsterdamlıyım. Kendimi gerçek bir Amsterdamlı hissediyorum” diye konuşuyor.
Uslu Het Parool gazetesine verdiği demeçte, toplumda farklı seslerin yer bulmasının önemli olduğunu vurgulayarak şunları söylüyor:
“Kızım 19, oğlum 16 yaşında. Çocuklarımın kuşağı ten rengi görmüyor. Çocuklarımın arkadaşları, onların hayal ettiği gibi tüm kültürlerden, ‘Ben yarı Endonezyalıyım, yarı Rus ya da çeyrek Kolombiyalıyım’ diyorlar.”
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – YUSUF ÖZKAN
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***