Ekonomis Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası’nın eylül ayından itibaren yaptığı faiz indirimlerinin yanlış adımlar olduğunu söyledi.
Dünya Web TV Yayın Yönetmeni Burcu Göksüzoğlu’nun sorularını yanıtlayan Ekonomist Mahfi Eğilmez, faiz konusunda yanlış bir yaklaşım benimsendiğine işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:
“Eğer Merkez Bankası faizi yüzde 19’dan 14’e indirmeseydi biz bugün çok daha iyi bir yerde olurduk. Ne kur bu seviyelere gelirdi, ne de enflasyon. Bunu çok net görüyorum ben. Herkesin görüşüne saygı duyuyorum ama yanlış bir adım oldu. Karar alıcılar bunu görüyor mu veya görüyorsa bu konuda aynı fikirdeler mi onu bilemiyorum. Faizi indirdiğimizden itibaren atılan adımlara baktığımızda onun yerine birçok enstrüman devreye sokuldu. Kur korumalı mevduat hesabı geldi, başka adımlar da geliyor. Ama faizin boşluğunu bir türlü dolduramıyor.”
‘BİZDEKİ ENFLASYON ZATEN BÜYÜK ÖLÇÜDE MALİYET ENFLASYONU’
Ekonomide bu yılın en önemli risklerinden birinin enflasyon olduğunu söyleyen Eğilmez, “Kur riski arttı. Bizdeki enflasyon zaten büyük ölçüde maliyet enflasyonu. Maliyeti de etkileyen en önemli olay kurdaki yükselişler. Çünkü kur yükseldiği zaman ithal girdilerimizin maliyeti artıyor. Üretimde ithal girdiye çok bağımlıyız. Bu nedenle üretim maliyetlerimiz dolayısıyla fiyatlarımız ve enflasyon artıyor” dedi.
HİPERENFLASYON YAŞANIR MI?
Eğilmez, “Hiperenflasyon yaşanır mı” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“Hiperenflasyon sözü sokakta farklı tanımlanıyor. Hiperenflasyon dediğimiz şey aylık yüzde 50’li enflasyon demektir. Yıllık yüzde 500’lere 600’lere varan… Pek oraya gidecek gibi görünmüyoruz. Ama yüksek bir enflasyonla devam edeceğiz. Türkiye aşağı yukarı 50 yıldır yüksek enflasyonla büyüme yaşıyor. Bazen büyüme küçülmeye dönüştüğü zaman stagflasyona girip çıkıyor. Ama esas itibariyle yüksek enflasyonlu büyüme yaşıyoruz. İnsanlar yüksek enflasyonu bir kriz olarak görmüyor. Halbuki bu ciddi bir kriz.”
‘HETERODOKS LAFINI TELAFFUZ EDERKEN BİLE DİKKAT ETMEK LAZIM’
Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin işaret ettiği ‘heterodoks politikalar’ hakkında da değerlendirme yapan Eğilmez, ‘heterodoks’ yaklaşımının doğru ifade edilmediğine dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Öncelikle heterodoks politikalarla neyin kastedildiğini netleştirmek gerekiyor. Ortodoks karşıtı heterodoks olarak algılanıp öyle anlatılıyor. Gerçeği de belki öyle ama bizde anlaşılan biraz farklı… Heterodoks dediğimiz şey aslında gelirlerin dondurulması; ücretlerin, kiraların, fiyatların dondurulması demek. Bu öyle telaffuz edildiği gibi kolay kolay uygulanabilecek bir şey değil. Bunu Latin ülkeleri uyguladılar ve hepsinde karaborsa ortaya çıktı. Bu uygulama iki üç ay devam ediyor ve daha sonra karaborsa çıkıyor. Bizde de 70’lerde benzer politikalar uygulandı. Margarin kuyrukları, benzin kuyrukları, sigara kuyrukları vs. bunların oluşma nedeni buydu. Fiyat Kontrol Komitesi vardı ve izin verilmezdi fiyat artışlarına, bu nedenle de karaborsa oluşurdu. Heterodoks politika lafını telaffuz ederken bile dikkat etmek lazım, bu bir çözüm değil.”
TCMB, 2021 yılında ilk faiz indirimini 23 Eylül’de gerçekleştirmiş ve politika faizini 100 baz puan indirimle yüzde 18’e çekmişti. Ardından gelen 21 Ekim’deki PPK toplantısında 200 baz puan indirilen politika faizi, 18 Kasım’da bir kez daha 100 baz puan düşürülmüştü. Yılın son PPK toplantısının yapıldığı 16 Aralık tarihinde 100 baz puan daha indirilen politika faizi, böylelikle 4 ayda 5 puan düşürülerek yüzde 14’e çekilmiş oldu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***