DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, uğradığı baskılar sonucu intihar eden tıp öğrencisi Enes Kara’nın ardından cemaat ve tarikat yurtlarının kapatılması konusundaki tartışmayla ilgili konuşurken, devletin öğrencilere yurt sağlamakla görevli olduğunu söyledi. Babacan, cemaat ve tarikatlarla ilgili, “Yasaklamakla hiçbir şeyi çözemiyorsunuz” dedi.
Babacan, güçlendirilmiş parlamenter sisteme seçimden sonra altı ayda geçilebileceğini savundu ve buna ilişkin diğer muhalefet partileriyle sürdürülen çalışmada mutabakat sağlanması halinde ittifakta yer alıp almamaya karar vereceklerini söyledi.
KRT TV’de Savaş Kerimoğlu’nun sunduğu Günaydın Türkiye programında gündeme dair soruları yanıtlayan Babacan, “İlk hedef; parlamenter sistemle ilgili ortak metnin imzalanıp, altı parti tarafından ortak bir hedef olarak belirlenmesi. Ondan sonra geçiş sürecinin yol haritasının çalışılması gerekecek. Biz arzu ediyoruz ki geçiş sürecinde de tam mutabakat sağlayalım. Eğer geçiş sürecinde tam bir mutabakat sağlarsak, o zaman bizim ittifakta yer alıp almamamızla ilgili kararımız kolaylaşır. Şu an bir adım geride duruyoruz. İzliyoruz, katkı veriyoruz” dedi.
YURT KAPATMAYI DEĞİL DENETİMİ SAVUNDU
Elazığ’da tıp öğrencisi Enes Kara’nın intiharının ardından başlayan yurt tartışmasına dair de değerlendirmelerde bulunan Babacan, şöyle konuştu:
“Karşılaştığım yüzlerce öğrenci ‘Üniversiteyi kazandım ama yurt çıkmadı. Ailem özel yurtta veya daire tutarak beni okutacak maddi imkana sahip değil. Kaydımı yaptırmıyorum’ dedi. Devletin işini yapması, uygun fiyatlı ve kaliteli yurt imkanını öğrencilere sunması lazım. Kim istiyorsa devlet yurdunda yerini bulmalı. Bu, devletin görevi. O zaman niye açtınız bu kadar üniversiteyi? Öğrencilerin yatacak yeri yoksa niye üniversite açmakla övünüyorsunuz?”
“İnanç özgürlüğü, ibadet özgürlüğü, inandığı gibi yaşama özgürlüğü ve inandığı çerçevede örgütlenme özgürlüğü temel insan hakkıdır. Bu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde de olan temel bir konu. Özgürlük alanından sapmamamız gerekiyor. Bunun yanında devletin, tüm sivil toplum kuruluşlarına mutlaka iyi bir denetim uygulaması gerekiyor.”
‘YASAKLADIĞINIZDA HER ŞEY DAHA GİZLİ SAKLI OLUR’
“Cemaatler ve tarikatlar, bu toprakların yüzlerce yıllık bir geleneği. Yasaklamakla hiçbir şeyi çözemiyorsunuz. Yasakladığınızda kayıt dışına çıkıyorlar, daha gizli saklı oluyor her şey. Biz her zaman özgürlüklerden ve şeffaflıktan yanayız. Devletin denetim fonksiyonunun adil bir şekilde sürekli devrede olması gerektiğini düşünüyoruz. Yasakçı bir zihniyetle yüz yılların geleneğini yok edemezsiniz. Bir araya gelip ibadet yapacaklarsa ya da bir şeyler yapmak istiyorlarsa bunu gizli saklı yapmaya başlarlar. Devletin bu yapılarla herhangi bir özel ilişkiye asla girmemesi lazım. Devlete nüfuz etmek, devleti yönetmeye çalışmak, devlet yönetiminde etkili olmak, devlet gücünden hisse almak gibi işlere girdiği zaman devletin ‘Orada dur’ demesi lazım. Siz ehliyeti, liyakati, adaleti, fırsat eşitliğini getirin; cemaatler zaten kendi alanlarında kalacaktır. Devlet tarafındaki yanlışlıklar, cemaatler tarafındaki yanlışlıkları bir bakıma besliyor.”
Babacan’dan ‘cemaat yurtları kapatılsın’ diyenlere: Başka bir çözüm önerisi yok mu?
‘Gençler arasındaki en yaygın hissiyat yaşayacak başka bir ülke aramak’ diyen DEVA lideri Babacan, ‘Türkiye gitmek isteyip gidemeyenlerin ülkesi oldu’ ifadesinde bulundu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***