Enflasyondan arındırılmış 10 yıllık getiri tablosuna göre birikimlerini Türk Lirası vadeli mevduat hesaplarında değerlendirenler yüzde 15’ten fazla zarar etti.
Tasarruflarını dolar ve avro olarak değerlendirenlerse sırasıyla yüzde 29 ve 20 gelir elde etti.
Yüksek enflasyon ve TL’nin değer kaybıyla mücadelede etkin bir araç olarak görülen politika faizlerinin artırılmasına adeta savaş açan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söylemleri doğrultusunda Merkez Bankası politika faizi dört ayda 500 baz puan indirilmiş, bu süreçte TL’de görülmemiş değer kayıpları yaşanırken, enflasyon daha da fırlamıştı. Erdoğan’sa bunun önüne geçmek için yeni ekonomik tedbirleri açıklamıştı.
Erdoğan’ın açıklamaları sonrası dalgalanan dolar/TL kuru 18,36 seviyesinden 10,63’e geriledikten sonra 12-14 bandında hareket etmeye başladı
İktidar yetkilileri dolardaki düşüş sonrası “Dövizle oynayanın eli yanar” uyarısında bulunsa da senelik bakıldığında tam tersi bir durum ortaya çıkmış.
TL tasarruf sahipleri 2020 sonuna kadar mevduatına enflasyonla neredeyse aynı düzeyde faiz alabiliyordu. Ancak Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş’ın hazırladığı tabloya göre yüzde 36’yı aşan enflasyon, faiz getirisini deyim yerindeyse silip süpürdü ve tasarruf sahibi mevduattan yüzde 16’ya yakın zarar etti.
Böylelikle negatif getiriler veya kayıplar 1986 yılından bu yana izlenen yatırım araçları getirisi serisinin en yükseği oldu.
Geçen yıl en büyük kayıpsa yüzde 26’yı aşan oranla devlet iç borçlanma senetlerinde yaşandı. Borsa yüzde 4 gibi az da olsa reel bir getiri sağladı.
Asıl kazançsa dövizden ve altından elde edildi.
TL’de kalanın eli yanmış
Aktaş’ın tablosuna göre 2012-2021 döneminde, yani 10 yılın toplamında Türk Lirası cinsinden tasarruf edenler cepten yemekten kurtulamadı. Ne TL cinsi mevduat hesabı açtıranlar ne de devlet iç borçlanma senedine yatırım yapanlar enflasyonun üstünde getiri elde edebildi. Bu 10 yılda mevduatta yüzde 14, DİBS’te (devlet iç borçlanma senedi) yüzde 32 reel kayıp oluştu.
Buna karşılık tasarrufunu altın alarak değerlendirenler çok yüksek oranda kar elde etti. Buna göre 2011 yılında altın alan bir yatırımcı, gelirinde enflasyondan arındırılmış bir biçimde yüzde 133 getiri elde etti.
Veriler tasarrufunu dolar ve avro cinsinden değerlendirenlerin bu dönemde reel olarak sırasıyla yüzde 113 ve yüzde 83 getiri elde ettiğini ortaya koyuyor.
Dolarda 2021 yılındaki yüzde 29’luk getiri 1980 sonrasının ikinci en yükseği. Getiri 2001’deki yüzde 26,8’lik net getirisinin 2,3 puan üstünde.
Aynı net getiri avroda 2021’de yüzde 20 ile 2000’lerin veya avro tarihinin en yüksek üçüncü getirisini oluşturdu.
Altınsa dış dünyada yüzde 3,6 değer kaybetmesine karşılık, enflasyondan arındırılmış getiri yüzde 25,43 düzeyine yükseldi.
Bu yıl enflasyonun yüzde 40 dolayında gerçekleşebileceği tahmini yapan Aktaş, ”Mevduat faizi ise şu günlerde yüzde 20. Yani bu yıl mevduatı tercih edenler yine çok büyük bir zarara uğrayacak” uyarısını yaptı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***