Batu Bozkürk
Güney Afrika’da tespit edilen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “kaygı verici” statüsüne alınan koronavirüsün yeni varyantı Omicron, Türkiye’de de endişe ile karşılanıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından Pazartesi günü yaptığı açıklamada yeni varyanta Türkiye’de rastlanmadığını belirtirken, Türkiye’nin yeni varyanta karşı tedbir aldığını hatırlattı.
Bakan Koca, 26 Kasım’daki açıklamasında da yeni varyanta karşı önlem olarak Botsvana, Güney Afrika Cumhuriyeti, Mozambik, Namibya ve Zimbabve’den Türkiye’ye girişlerin durdurulduğunu belirtmişti.
Peki bu tedbir yeterli mi? Omicron’un ekonomiye etkisi olur mu? Varyant hakkında bilinenler neler? DW Türkçe bu soruları uzmanlara yöneltti.
“Aşılı aşısız herkesten PCR istenmeli”
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, Türkiye sınırlarının beş Afrika ülkesine kapatılmasının doğru olduğunu fakat yeterli olmadığını söyledi. Omicron’un bu ülkeler dışında da görüldüğünü belirten Azap, yurt dışından gelen herkese PCR testin zorunlu olması gerektiğini ifade etti.
Şu an Türkiye’ye girişlerde aşılarını tamamlamış kişilerden PCR testi istenmiyor.
“Kapanmalardan beklediğimiz faydayı görmedik”
Yeni varyantlar gündeme geldikçe “Kapanma olmalı mı?” sorusu da kamuoyunda tartışılıyor. Azap’ın bu soruya yanıtı şöyle oldu:
“Kapanmaların ne kadar işe yaradığına dair çok tartışma var literatürde. Tersi sonuçlar doğurduğuna dair bulgular da var. Kapanmalardan beklediğimiz faydayı çok görmedik. Dünyanın diğer ülkelerinde de benzer şeyler var.”
Azap’a göre kapanma yerine yapılabilecek çok daha basit şeyler var. Bunlar aşılama oranının artırılması, kişisel hijyen tedbirlerine uyulması, esnek çalışma saatlerine geçilmesi, toplu taşıma araçlarının sayısının artırılması, kapalı mekandaki etkinliklere test zorunluluğu getirilmesi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***