Yıl sonu yaklaşırken şirketlerde ve kurumlarda yıl sonu bilançosu çıkarılır. Bu, yılın sonunda kâr-zarar durumunu anlamak için önemlidir. Şirket kasasında ne kadar para var, stokta ne kadar ürün var, bunların ederi nedir hesaplanır. Bir de (tabii ödemeye niyetliyse) vergi miktarı da ortaya çıkar. Bu işlem o şirketin durumunu görmesiyle, gelecek yıllardaki yol haritasını da belirlemeye yardımcı olur…
Resmi kurumlarda ise durum biraz farklıdır. Özellikle yıl sonu bilançosu yapılmadan, kasada kalan paranın iade edilmemesi için genelde son ihtiyaçlar genellikle malzeme alımı olur. Demirbaşlar hesaplanır ve ayrılan bütçenin nasıl kullanıldığı raporlanır.
Sadece ekonomik verilere göre değerlendirme yapmanın yani bilanço çıkarmanın özellikle 2020-2021 yılları için mümkün olmadığını düşünüyorum. Evet, son dönemlerde hepimiz market alışverişlerinden bile olsa iyice ekonomist olmaya başladık. Serbest piyasa ekonomisinin yanlış yönetimi bizleri birçok şeyi öğrenmeye yönlendirdi…
Ben de 2021 yılının sonu yaklaşırken, ülkenin bilançosunu almak gerektiğini düşündüm. Zaten AKP de ülkeyi şirket gibi yöneteceğini söylememiş miydi? Nasıl bir bilanço bu? Ülkede 2021 yılı sonuna kadar neler yaşandı. Hafızaları tazelemek gerekiyor. Yaşadığımız süreç o kadar hızlı akıyor ki bazen çok yakın süreçleri dahi hatırlayamıyoruz.
Bu bilançoyu alırken Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) değerlendirme şekli gibi yapmayacağım. Geçmiş iktidarların döneminde ya da AK Parti’nin ilk dönemlerinde TÜİK verilerine de itirazlarımız olurdu. Enflasyon kalemleri hesaplanırken çok kullanılan ürünlerin hesaplarda kullanılmadığını yazar söyler feryat ederdik. Fakat bugün kurumun aldığı hal, o dönemleri dahi aratır oldu. Yazımda kendi çapımdaki araştırma verileriyle hareket etmeye çabalayacağım. Tabii bunun yanı sıra 2021 yılı içinde yaşanılan olayları da benim ülke bilanço alımım sırasında yerini alacak. Hadi Başlayalım…
ÜLKE BİLANÇOSU
Bu aralar hepimiz maç skoruna bakar gibi döviz artışlarına bakıyoruz. Hele Sayın Erdoğan TV’ye çıkınca paniğimiz artıyor. Konuşmaya başlarken ve sözünün sonunda TL/Dolar paritesinde TL ne yazık ki eriyor…
31 Mart 2019 seçimlerinde hatırlayacaksınız. AK Parti’nin en önemli vaadi ekonomik ve politik istikrar olmuştu. Fakat özellikle 2021’in, tarihe geçecek bir istikrarsızlıklarla anılacağı şimdiden belli. “Dolarla mı maaş alıyorsunuz?” diyen ‘milli damat’ Berat Albayrak’ın yüksek perdeden söylediği sözlerin ne yazık ki reel piyasalara yansıması kötü oldu.
2020 yılının son aylarında görevinden ayrılan Albayrak’ın yerine önce Lütfi Elvan, 11 ay sonrasında Nureddin Nebati getirildi. Nebati’nin ekonomik sorunların çözümüne dair ilk söylemi dini cümleler oldu. Merkez Bankası başkanlarının ve yönetimindekilerin değişimi doğal bir halle dönüştü.
Yani bilanço “İstikrar” konusunda (-) eksi bakiye ile devire hazırlanıyor…
2020 Yılının sonunda dolar: 7,42 euro 9,12 idi. Bugünlerde yani 2021 son ayında şimdilik dolar 14.85 ve euro 16.83 civarlarında. Bu artışın yansıması yıkıcı oldu.
Döviz açısından da ülke bilançosunda (-) eksi bakiye ile devire hazırlanıyor…
2021 yılı başında asgari ücret bu bağlamda 381 dolar civarıyken, Aralık ayına göre 196 Dolar civarına geldi. Sadece Asgari ücret alanlar için değil, çalışan emekçi tüm kesimler için bu yıl ciddi bir zarar yılı. Ülke bilançosunda (-) eksi bakiye ile devire hazırlanıyor…
2020 Yıl sonunda İstanbul’daki motorin fiyatı 6.51‘den Aralık ayı verilerinde pompa fiyatı 10,33 TL civarında (İstanbul Anadolu yakasına göre) ve artış devam ediyor. Yine eksi (-) bakiye.
Ekonomiye dair çokça eksi bakiye dillendirmemiz mümkün. Ülkenin diğer konulardaki bilançosuna bakalım…
2021 yılının ilk 10 ay verilerine göre 860 civarında İş cinayeti yaşandı. İş kazalarında yaralanan emekçilerin sayısı yine aynı çapta büyük. Ülkenin bu konudaki bilançosu da yine geçmiş dönemlerdeki gibi eksi (-) bakiyede.
2021 yılında özellikle kadınların fikri sorulmadan, erkek bir bakışla İstanbul Sözleşmesi sona erdirildi. Böyle bir kararı almak sadece iktidarın değil, tüm meclisin sorumluluğunun da üstünde bir adımdı. Kadının, hukuku ve hakkı sayılmadan kişisel kararla sözleşmeden vazgeçildi. Kadın hakları ve demokrasi için ülke bilançosuna eksi (-) bakiye.
2021 yılında yine kadına şiddet en ağır ve cezasızlığın tavan olmasıyla sürdü. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2021 Raporu’na göre şu ana kadar ilk 10 ayda 360 kadın erkek şiddetine maruz kalarak can verdi. Şüpheli ölümler sayısı yine ciddi artışta. Üzgünüm yine eksi (-) bakiye.
Özellikle iktidarın son seçimlerden sonraki tutumu nedeniyle mesleklerini yapmaktan zorlanan gazeteciler, yine zorlu bir sene geçirdi. 2021 verilerine göre 35 basın emekçisinin tutukluluk hali sürüyor. Yasal sitelerde alınan haberleri paylaşan insanların binlercesi için hukuki süreçler devam ediyor… Demokrasi ve habercilik adına ülke bilançosu yine eksi (-) bakiye.
2021 yılında doğa yine ülkemizi cezalandırdı. İzmir ve Elazığ başta olmak üzere depremler oldu. Burada mağdur olan ailelerin ihtiyaçları ne yazık ki karşılanmadı. Deprem sonrası verilen sözler yine tutulmadı. Sosyal devlet adına ülke bilançosu yine eksi (-) bakiye.
1 Ağustos 2020 Marmaris yangını oldu. Yangına yangın söndürme uçakları zamanında müdahale edemediğinden verilere göre 40 bin hektar ormanın yandı. 2021 yılında yaşanan bu ağır yangının telafisinin onlarca yıl sonrasında bile olmadığı söylenmiyor. Ülkenin ekoloji bilançosu yine eksi (-) bakiye.
Kastamonu Bozkurt’ta 11 Ağustos’ta şiddetli yağışın ardından Ezine Çayı’nın taşması sonucu can kayıpları yaşandı, iş yerleri ile çok sayıda ev su ve balçık altında kaldı. 82 kişinin hayatını kaybettiği afette 9 kişi kayboldu. Daha sonrası Sayın Erdoğan’ın ziyareti çok konuşuldu. AK Partili Cumhurbaşkanın ziyaretinde dağıttığı çay torbaları çok eleştirildi. Bu yaşanan acının sadece felaketi diye anlatılması da çok uygun olmaz. Bu nedenle Bozkurt ilçesindeki durum da ülke bilançosuna acı bir eksi (-) bakiye olarak girdi…
Ülke bilançosu sadece memleket içerisinde eksi (-) bakiye olarak kapanmıyor. Ortodoks Kilisesi için ciddi öneme sahip olan Ayasofya Kilisesi’nin camiye dönüştürülmesi 2021 yılında da etkisini inanç ve diplomasisi açısından sürdürdü. Ülkedeki az kalanların mekânlarına saldırılar da devam etti.
Rusya, Amerika, Yunanistan, Suriye, Ermenistan başta olmak üzere tüm komşularımızla sorunluyuz. AK Parti iktidarı bu konuda da geçmiş yıllardan daha geri bir pozisyonda yerini aldı. Dış politika da eksi (-) bakiyede…
Kavala, Demirtaş davaları başta olmak üzere AİHM kararları yok sayıldı. Ülke halklarının AİHM’e bireysel başvurusunda Rusya’yı geçerek dünyada birinci olmak üzereyiz. İç hukuk ve dış hukukta yine eksi (-) bakiye…
Sağlık, insan hakları, inançlar ve en önemlisi eğitim konularında da malumunuz eksi (-) bakiyedeyiz…
Şimdi arkanıza yaslanın. Bir şirketiniz olsa, veya bir üst düzey yönetici olsanız kurumunuzu bu şekilde eksi (-) bakiye ile yöneten kişiye ne yapardınız? Ayrıca burası bir ülke, ne ticarethane ne de bir kurum.
Yıl sonu bakiyesi sadece rakamlardan ibaret görülemez. Bu yaşananlar geleceğimizin aynası. Lütfen artık ortak akılla gereken cevabı ve yol haritamızı belirleyelim. Aksi takdirde bilanço yapacak mecra dahi bulamayacağız…
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***