Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, randevu istediği ancak alamadığı Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) sert tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından “Randevu vermeyen TÜİK’e gittim. Aylardan Aralık ayı. Milyonlarca emekçinin ücret artışı bu yalan dolan TÜİK rakamları üzerinden yapılacak. Zulmü her kabul ediş, daha büyüğünü doğurur. Kimse unutmasın, her Firavun’un bir Musa’sı vardır. Akıllarını başlarına toplasınlar.” ifadelerini kullandı.
TÜİK sabah saatlerinde enflasyon rakamlarını açıkladı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, rakamların açıklanmasının ardından TÜİK genel merkezine ziyarette bulunacağını duyurdu.
Randevusu olmadığı gerekçesiyle içeri alınmayan Kılıçdaroğlu, TÜİK’in önünde bir basın açıklaması yaptı.
“Türkiye İstatistik Kurumu, Cumhuriyetin önemli kurumlardan birisidir. Bu kurumun rakamları, 84 milyonu ilgilendirir.” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu kurumun verdiği rakamlar üzerine siyasal partiler, ekonomik çevreler ve sosyal çevreler politika oluştururlar ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaşırlar. Dün, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı’ndan randevu istedik. Gelen milletvekili arkadaşlarımın tamamı geçmişinde teknik olarak ekonomi ve sosyal bilimde çalışan arkadaşlarımız. Maliyede çalışan arkadaşlarımız. Dolayısıyla buraya, sağlıklı ve tutarlı bilgiler almak için geldik. Randevu verilmediğini, kabul edilemeyeceğimizi ifade ettiler. Kendilerine TÜİK’in internet sitesinde yazılı olan metni okuduk. Metin aynen şöyle, “Merkez Teşkilatımıza veya bölge müdürlüklerimize başvurabilirsiniz.Ayrıca bilgi talepleriniz için Ankara’da bulunan merkez teşkilatımıza gelebilir veya 26 il müdürlüğünde bulunan bölge müdürlüklerimizi ziyaret edebilirsiniz’ diyor. Biz de kendi internet sitelerinde yazılı olan davete uyarak geldik ve bilgi almak istedik. Aslında bu tablo Türkiye’nin nereye geldiğini göstermek için çok önemli bir tablodur. Hiçbir gazeteci arkadaşımın, bizi dinleyen vatandaşımın, hiçbir üniversitenin, hiçbir sosyal ve sivil toplum kuruluşunun unutmaması gereken bir gerçekle karşı karşıyayız.
“Böylesi bir tabloyu Cumhuriyet tarihinde hiç görmedik”
“Devletin bilgileri, devletin sahip olduğu bilgiler ve bu bilgilerin nasıl toplandığına dair açıklamalar ana muhalefet partisine yapılmak istenmiyor, kapılar kapanıyor.” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Böylesine bir tabloyu Cumhuriyet tarihinde hiç görmedik. Türkiye’nin geldiği nokta açısından önemlidir. Buraya neden geldik? Onu da ifade edeyim. Burası, enflasyon oranlarını açıklıyor. Bakınız bugün sabah açıklanan aylık enflasyon 3.51, yıllık enflasyon 21. Bu rakamlar güven vermiyor. Bütün vatandaşlarıma açık ve net seslenmek istiyorum. Pazara gittiğinizde, elektrik düğmesine bastığınızda, doğalgazı yaktığınızda, enflasyon gerçekten bunların iddia ettiği gibi mi? Yani 3.51 mi?
Bir grup akademisyen ve sosyal bilimci onlar da enflasyon tahmininde bulundu. Onlar aylık enflasyonu 9.31 diyor, yıllık 58.63 diyorlar. Şunu açıkça ifade edeyim. CHP’nin genel başkanı olarak, milyonlarca işçinin, emeklinin, memurun hakkını korumak benim temel görevimdir. Benim siyaset yapmak anlayışım budur. Ben sosyal demokratım. Devletin sosyal olmasını, fakirden fukaradan yana olmasını isterim. Eğer TÜİK, rakamları küçültüyor ve bu rakamları doğru diye paylaşıyorsa şu şu anlama geliyor; memura, işçiye, emekliye ‘Daha az vereceğim’. Böyle bir tabloya sessiz kalırsam ben siyaseti neden yapıyorum? İşçinin, memurun, emeklinin hakkını savunmayacaksam ben neden siyaset yapıyorum? Buraya gelişimin nedeni o. Memurun, işçinin, emeklinin, milyonların hakkını savunmak için buraya geldim. Siz rakamları küçük gösteriyorsunuz. Soracaktık ‘Bu verileri nereden ve kimlerden aldınız?’ diye. Milyonların hakkını savunmak temel görevimizdir.
TÜİK, yani Türkiye İstatistik Kurumu, bir devlet kurumu olmaktan çıkmış bir saray kurumu haline dönüşmüştür. Burası artık bir devlet kurumu değildir.
Burada çalışan arkadaşlar tamamı şunu unutmasınlar, hepinizin tabii olduğu yasa devlet memurları kanunudur. Saray memurları ayrı, devlet memurları ayrı. Ben devlet memurlarına sesleniyorum. Görevinizi hakkıyla yapın. Şu binada oturanlar unutmasınlar, oturduğunuz binalar bu memleketin vatandaşlarının ödedikleri vergi ile yapıldı. Aldığınız aylıklar işçinin, memurun, emeklinin ödediği vergilerle aldığınız aylıklardır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***