Suudi aktivist Loujain al-Hathloul, Amerika Birleşik Devletleri federal mahkemesinde üç Amerikalı eski istihbarat yetkilisi ve DarkMatter adlı siber güvenlik şirketi aleyhine dava açtı. Hathloul, ABD’li eski istihbaratçıların siber saldırısı nedeniyle tutuklanıp işkence gördüğünü belirtti.
Kar amacı gütmeyen kuruluş Elektronik Cephe Vakfı’nın Hathloul adına açtığı davada, Marc Baier, Ryan Adams ve Daniel Gericke adlı eski istihbarat görevlileri ile DarkMatter şirketi suçlandı. Davalılar, Suudi Arabistan’ın yakın müttefiki Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) muhalifleri hedef alarak gözetlemek amacıyla yürüttükleri bir proje sırasında kurbanın iPhone marka cep telefonunun şifresini kırarak yerini belirlemek ve bilgi çalmakla itham edildi.
Davada DarkMatter’ın aktiviste “mor kılıç” kod adı verdiği belirtiliyor. Aktivist telefonunun “hacklenmesinin” BAE güvenlik güçlerince zorla tutuklanmasına ve Suudi Arabistan’a iade edilerek orada göz altına alınmasına, hapsedilmesine ve işkence görmesine neden olduğunu kaydediyor.
EFF Sivil Özgürlükler Direktörü David Greene davayla ilgili yaptığı değerlendirmede “Baskıcı yönetimlere gözetleme yazılımı ve hizmetlerini satan şirketler, insan hakları ihlaliyle sonuçlanan hareketlerinden mutlaka sorumlu tutulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Dava neden önemli?
Dava gizli servislerin genellikle otoriter hükümetlere aktivistlerin, gazetecilerin, siyasi muhaliflerin ve diğerlerinin cep telefon şifrelerini gizlice kırmak için kullanılan yüksek fiyatlı hackleme hizmeti satan siber gözetleme sektörüne yönelik yasal hareketlerin sonuncusu. Teknoloji devi Apple geçtiğimiz ay dünyanın bilinen hackleme hizmeti kiralayan şirket İsraili NSO Grubu’na karşı Apple ürünlerinin şifrelerini kırma suçlamasıyla dava açmıştı.
Olayın geçmişi
Aktivist Loujain al-Hathloul değişim için tahrikte bulunmak, interneti kullanarak kargaşa yaratmak ve yabancıların gündemine hizmet etmek suçlarından 2018’de tutuklandı ve altı yıl hapiste yattı. Hapishanedeki son bir yılını terörle mücadele yasası kapsamında Hathloul mahkeme öncesi gözaltı süresi, tek kişilik hücre cezası da dahil toplam 1001 gün demir parmaklılar arkasında tutuldu.
Cezaevindeki koşullar dolayısıyla açlık grevine giden Hathloul, işkence gördüğü ve soruşturma sırasında maskeli adamlar tarafından cinsel tacize uğradığına dair diğer kadın aktivistlerle birlikte mahkemede ifade verdi. Kadın aktivistler sopayla dövüldükleri, elektrik ve su işkencesi gördükleri ihbarında bulunmuş, bazıları ise elle tacize uğradıkları ve tecavüzle tehdit edildiklerini belirtmişti. Suudi yetkililer ise iddiaları reddetmişti.
Hathloul’un davası Suudi Arabistan’ın insan hakları uygulamaları konusunda uluslararası tepki uyandıdı, şubat ayında serbest bırakılması üzerine ABD Başkanı Joe Biden Hathloul için “kadın haklarının güçlü aktivisti” ifadesini kullandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***