Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun terör örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla aldığı 10 yıl hapis cezası kararını bozmasının ardından tahliye olan eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, “Allah ömür verirse hem sosyal medyada hem de yazdığım kitapla hakikatin gür sesini yalancıların, iftiracıların, fırsatçıların, fesatçıların, hayınların ve korkak susanların yüzüne çarpacağım inşallah” dedi.
Okur, tahliye olmasının ardınan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “En karanlık ve en uzun gecenin dahi sonunda aydınlık bir sabah olduğu gibi 1984 gün süren haksız ve hukuksuz tutsaklığın sonunda da -hem de en uzun gecenin sabahında (21 Aralık)- evimde güneşli bir sabaha uyandım çok şükür” ifadesiyle başlıyor.
Babasının kendisine yapılan haksızlığa dayanamayıp ebedi aleme uçtuğunu ifade eden Okur, mesajına söyle devam etti:
” Bırakın son anlarını cenazesine bile gelemedim. Esasında süreç benden ziyade dışardakileri yıprattı. Çok acılar, çok sıkıntılar yaşandı. Bugün sevincimi yaşamak, kötü anıları unutmak istiyorum. Onun için belki ilerde yaşatılan haksızlıkları, hukuksuzlukları, zulmü anlatırım diyerek bırakayım.
‘ALTINLARLA TENEKELERİN AYRILMASINA SAĞLADI BU SÜREÇ’
Bu sürecin hayatımızdaki lüzumsuz insanlardan kurtulmamızı; altınlarla tenekelerin ayrışmasını sağlayarak bize katkı sunduğunu da itiraf etmeliyim. Çok beğendiğim bir benzetme var. ‘Gerçek dostlar yıldızlar gibidir, karanlık çökünce ortaya çıkar ve insana yönünü gösterirlermiş. Bunun gibi bizim de güzel günlerimizde bizi hiç rahatsız etmeden bir kenarda bizi gözetleyen gerçek dostlarımız dar günümüzde dağ gibi arkamızda durdular. Dün kendileri yüzünden gerçek dostlara zaman ayıramadığımız iyi gün dostları ise dar günde görünmez oluverdiler. Hatta kimine görünmez olmak yetmedi düşman bile oldular.
Serbest Görüş:
‘BİLEREK, İSTEYEREK HAKSIZLIK YAPMADIM’
Haksız tutsaklığım süresince ve bir haftalık özgür günlerimde arayan soran, gelen giden dostlardan çok özel ve güzel mesajlar aldım. Hepsine teşekkür ediyorum. Bilerek kimseye haksızlık yapmadım, adaletten şaşmadım. Hiçbir hocaya, lidere boyun eğmedim. Allah’tan başka kimseye kulluk da etmedim, biat da etmedim. Bırakınız FETÖ veya yasadışı bir örgüt mensubu olmayı herhangi bir derneğe bile üye olmadım. Allah bize akıl vermiş ve bizi aklımızla sorumlu tutmuş. Onun için aklımı da vicdanımı da kimseye ipotek etmedim. Bundan sonra da etmeyeceğim inşallah. Dün haksızlık karşısında susmadım, yarın da susmayacağım. Kimsenin günahına ortak olmadım yarın da olmayacağım. Tutsaklığım süresince her gün nefsimi hesaba çektim, alnım ak, başım dik, vicdanım rahat çok şükür.
‘RUHUMUN TUTSAK ETMELERİN İZİN VERMEDİM’
Ben masumiyet ve haklılığın verdiği güçle bedenimin tutsak edildiği 1984 günün tek bir anında dahi ruhumu tutsak etmelerine izin vermedim, bedenim ellerindeydi ama ruhum sevdiklerimle birlikte hep dışardaydı. Süreç henüz bitmediği için daha fazla bir şey yazmayacağım.
‘GERÇEK DOSTLARIMA TEŞEKKÜR EDİYORUM’
Çok uzun oldu bağışlayın. 5,5 yıl yani 66 ay öyle birkaç cümleye sığmıyor. Bugün ömrümün onda birini sevdiklerinden zulmen ayrı geçirmiş biri olarak yeni yaşımı kutluyor ve bundan sonraki ömrümün ilk gününü yaşıyorum. Tahliyem ve doğum günüm sebebiyle samimiyetle sevincini paylaşan tüm dostlara, özellikle bu süreçte dağ gibi dimdik arkamda duran eşime, kızıma, anneme, kardeşlerim, eniştelerim, yeğenlerim ve bana inanan tüm akrabalarıma, gerçek dostlarıma en içten teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum. Herkes için adaletin tecelli edeceği, kaybolan hukukun geri döneceği güzel yarınlar diliyorum.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***