Almanya’da iki yüzbin tirajlı günlük bir gazete olan Stuttgarter Zeitung, Türkiye’de devam eden ekonomik krize ilişkin bugün yayınladığı haberinde, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın Türk Lirası’nın rekor seviyede değer kaybını engellemek için uygulamaya başladığı yeni planın başarılı olacağına ilişkin ekonomistlerin şüpheler taşıdığı belirtildi.
Susanne Güsten imzalı haber analizde özetle şu hususlara değinildi: “Erdoğan şimdiye kadar ihracatı ucuzlatmak ve böylece ekonomik bir canlanmayı tetiklemek için liranın değerini düşürmek için mümkün olan her şeyi yaptı. Lira dolar ve euro karşısında çok fazla değer kaybetti. Erdoğan, Pazartesi akşamı yapılan kabine toplantısının ardından mikrofonun başına geçerek lirayı güçlendirme planını açıkladı: Erdoğan, bir sihirbaz gibi tasarruf sahiplerinin liradaki düşüşün neden olduğu zararlarını devletin tazmin edeceği sözünü verdi. Sonra lira yeniden değer kazandı. Uzmanlar ve eleştirmenler, bir hokkabazlıktan ve vergi mükelleflerine gizli bir yük artışından söz ediyorlar. Bu nedenle, yeni planın uzun vadede işe yaramasını pek olası bulmuyorlar.
Sadece son haftalarda yüzde 40 değer kaybeden liradaki sert düşüşün en önemli nedeni Erdoğan’ın faiz artırımını reddetmesi. Dünyanın dört bir yanında merkez bankaları faiz artırımları ile yükselen enflasyon oranlarıyla mücadele ediyor, ancak Türkiye’de merkez bankası enflasyon yüzde 21’de olmasına rağmen cumhurbaşkanının talimatıyla faiz oranlarını yüzde 14’e indirdi. Erdoğan, politikasını, diğer şeylerin yanı sıra, İslam’da faizin yasak olduğu inancına dayandırıyor. Bu yüzden faiz oranlarını daha da düşüreceğini Pazar günü açıkladı: “Kimse benden başka bir şey beklemesin.” dedi.
Sonuç olarak, Türk ve yabancı yatırımcılar liralarını rekor bir hızla sattı ve Pazartesi günü sadece bir günde yüzde onluk tarihi bir düşüşe yol açtı. Gerçek gelirler bundan önce zaten düşmüştü. Ucuz ekmek büfelerinin önünde kuyruklar oluşuyor, bayiler ve şirketler artık hesap yapamıyor. İthalat giderek daha pahalı hale geldiğinden ilaçlar eczanelerde kıtlaşıyor.
Erdoğan’ın ideolojik bakış açısı nedeniyle lira faizler arttırılarak güçlendirilemiyor. Bu nedenle Erdoğan, lira mevduatları için devlet garantisini bir dolambaçlı yol olarak sundu. TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı, yüzde 14’lük kilit faiz oranının üzerindeyse, hükümet aradaki farkı tazmin ediyor. Ekonomi uzmanları bu nedenle dolaylı bir faiz artışından söz ediyorlar.
Böylece lira, bir euro için neredeyse 20,70 liranın ödendiği Pazartesi günkü kayıplarını telafi etti. Ancak yılın başına kıyasla, Türk parası hala değerinin yüzde 35’inden fazlasını kaybetmiş durumda. Erdoğan’ın garantileriyle uzun vadede lira istikrara kavuşur mu şu anda kimse bilmiyor: Son yıllarda Türkler liraya güvenmedikleri için birikimlerinin büyük bir kısmını döviz ve altına yatırdılar. Erdoğan’ın vaadinden sonra bunun değişip değişmeyeceği belli değil. Çünkü Erdoğan’ın modeli ABD dolarına Türkiye için kilit para birimi rolü veriyor.
Bunun da ötesinde, plan pahalı çünkü devlet tasarruf mevduatı garantileri nedeniyle ek olarak milyarlar harcamak zorunda kalacak. Görünüşe göre Erdoğan vergi mükelleflerinden paranın bir kısmını hemen almak istiyor: Pazartesi gecesi emlak, araba ve internet kullanımı vergileri artırıldı. Ek olarak, uzmanlar borçlanmada yeni bir artışın kaçınılmaz olduğuna inanıyor.
Serbest Görüş:
d‘Erdoğan iddialı 3 mali viraj aldı, hedef erken seçim değil referandum olabilir’
dDoğu Akdeniz’de sulara gömülen Mavi Vatan’ın mezar taşı da dikildi
Erdoğan, lirayı bu seviyede istikrara kavuşturma girişimi ile Haziran 2023 seçimlerinde şansını artırmak istiyor. Finans uzmanı Timothy Ash, bu manevrayla Erdoğan’ın en azından zaman kazandığını ve bankacılık sektörünün yaklaşan çöküşünü önlediğini yazdı. Ancak Ash Erdoğan’ın yeni planının, faiz oranlarını yükselterek enflasyonla etkin bir şekilde mücadele etmenin alternatifi olmadığını da ekledi.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***