YORUM | MAHMUT AKPINAR
“17/25 Aralık polisleri ne oldu?”
Her kesimden siyasi, gayrı siyasi Erdoğan muhalifi 8 yıldır 17/25 yolsuzluk soruşturmalarının etinden, sütünden yararlanıyor. Yeri gelince soruşturmalara ait malzemeleri tepe tepe kullanıyor. Ama hiçbirisi asla o operasyonları yapan polislerin, yargıçların hakkını dile getirmiyor. Etik gereği, “copy right” deyip en azından polisleri anmaları lazım, ama anmıyorlar. “Polislere hıncınız var aldınız, eşlerini kızlarını, evlatlarını neden tutukluyor, onları neden hapislerde çürütüyorsunuz?” diye bile soramıyorlar.
Anayasal ve yasal görevini yapan bu kahraman polisleri ne yurt dışından, ne yurt içinden hukukçular, siyasetçiler, insan hakları savunucuları ziyaret etti. Abdullah Öcalan için kaldığı cezaevi şartları defalarca konuşuldu, tartışıldı. TBMM kürsülerinde dile getirildi. Ama ülke kaynaklarını soydurmamak için hapse girmeyi göze alan ve yasaları uygulayan polislerin hücrelerde çürütülmesi kimsenin derdi olmadı.
BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Muhalefet, Barolar, aydınlar “mahkum” olarak dahi polislerin hakkını savunmadı. Çünkü Erdoğan onları şeytanlaştırdı. Nefret söylemiyle sadece kendi yolsuzluklarını örtmedi, bu davaları takip eden hakimleri savcıları polisleri etiketledi. Maalesef kamuoyu ve muhalifler bu etiketlemeyi ve nefret dilini satın aldılar. Bunun hukuki ve ahlaki olmadığını herkes biliyordu, ama kimi “adam sen de!” deyip başına bela almak istemedi, kimi haset ve husumet saikiyle “oh olsun!” deyip olanları yok saydı.
Herkesin hakkını teslim ettiği büyük gazeteci merhum M. Ali Birand’ın değerli eşi Cemre Birand adeta onun bayrağını taşımaya devam ediyor. Hangi kesimden olursa olsun mağdurların hakkını savunuyor, mazlumlara sahip çıkıyor, vicdanının sesini çekinmeden dile getiriyor, hakikatleri cesaretle savunuyor. Cemre Birand yine yerinde ama yalnız bir çıkış yaptı ve sordu: “17/25 Aralık polisleri ne oldu? Niye kimse onlarla ilgilenmiyor?”
Yasal görevini yapan polisler, yargıçlar 8 yıldır hücrede çürüyor. Hırsız ise Saray’da sefa sürüyor. Kanundan kaçırdığı ve korumasına aldığı haramileri ise engelsiz, kaygısız habire soyuyor. Defalarca Hırsız’ın Kaçak Saray’ına giden, siyasi liderler bu soruşturmaları yürüten polisleri, yargıçları bir defa ziyaret etmedi, adlarını anmaktan bile korkuyor! Kısaca Hırsız hüküm sürüyor, polisler mahkum!
17-25 Aralık ve sonrasında pek çoğu bugün hapislerde olan veya işinden, gücünden olmuş insanlar olarak her fırsatta kitlesel ve bireysel olarak bağırdık, yazdık, konuştuk. “HIRSIZ VAAAR!” dedik. “Özgür basın susturulamaz!” dedik. “Hukuka uyun!”, “Hukuku öldürürseniz ülke ölür, toplum ölür, ekonomi ölür!” diye feryat ettik. Ama toplum adeta sağır olmuş, kulaklarını tıkamıştı. “Darbe!” “Komplo!” “Paralel!” diye karşılık verdiniz. Talanı ve yalanı anladınız, lakin, “İstikrar sürsün”, “Çalıyor ama çalışıyor!”, “Yol yaptı!”, “Yesinler birbirini!” deyip sustunuz. Sekiz yılda herif Hırsızların Şahı oldu, size de çökmüş ülke kaldı!
Az hukukun, demokrasinin olduğu her ülkede zulme itiraz, konuşmak, yazmak haktır, görevdir. Bazıları hala Zalim’e, zulme laf edemiyor, suskunluğu kınamıyor. Ama “Yazdınız, konuştunuz ve Erdoğan’ı öfkelendirdiniz! Cezasını garibanlar çekiyor” diyerek zulmü yapana değil, söyleyene, yazana kızıyor.
17-25 Aralık Hırsızlar Haftası yine geldi çattı. Yine herkes sıfırlanamayan paralardan, AKP’nin ülkeyi nasıl soyduğundan, ekonomiyi nasıl batırdığından, kayırmalardan, Beşli Çete’nin ihalelerinden, Erdoğan’ın ülkeyi yönetemediğinden vs. bahsedecek. Ama kimse hapse girmeyi göze alıp görevini yapan, hapiste ve hücrede sekizinci yılına giren polisleri, yargıçları hatırlamayacak! Onlar yalnız bırakıldığı için ülkenin çöktüğünü yine kimse anlamayacak!
Bunlar daha iyi günler! Bu harami, liyakatsiz, yiyici kadro devletin başında durduğu sürece gün, günden kötü gelecek! Millet “rahatım bozulmasın”, “istikrar sürsün” diye bile isteye yalana-talana destek oldu. Masumlara “terörist” dedi, yetişmiş insanlar harcanırken baktı, çekecek!
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***