CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Nas bunu diyor diye diye gizli faizin dik alasını uyguladılar. Garibanın döviz sahibini fonladığı saçma sapan karanlık bir düzeni getirdiler” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara güven duyulmadığını, sorunun temelinin bu olduğunu belirterek Türkiye’nin stratejiye ihtiyacının bulunduğunu söyledi. CHP lideri, yeni cumhurbaşkanının kendi ittifaklarından seçileceğini savunarak vaatlerinden bahsetti.
CHP lideri, Meclis’te haftalık grup toplantısında partililere seslendi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından satır başları şöyle:
* Kayseri’de ayrıca Ticaret Odasını ve Sanayi Odası’nı ziyaret ettim. Sıkıntılarını biliyoruz. Önünü göremiyorlar, gayet iyi biliyoruz. Dövizdeki oynaklık dolayısıyla maliyetlerini oluşturamıyorlar, siparişlerin durduğunu da biliyoruz. Hatta öyle bir noktaya geldik ki bırakın yarını görmeyi, bir saat sonra ne olacak kimse bilmiyor. Böylesine istikrarsız bir ortamda sanayici de esnaf da durmuş vaziyette. Ciddi bir sorun var. Bu sorunun çözülmesi lazım.
‘Dış güçler’ eleştirisi
* Açıkça söyledim kendilerine. Sorunun temeli güvendir. Bir ülkenin vatandaşları kendisini yöneten siyasi otoriteye güven duymuyorsa artık o kişiler o ülkeyi sağlıklı yönetemezler. Var olan iktidar bir güven ortamı yaratamaz. Her kafadan bir sesin çıktığı yapı içinde güven ortamı oluşturamazsanız. Kıyamet kopardılar ‘dış güçler’ diye. Sonra yeni atanan Hazine ve Maliye bakanı, ‘Dış güçler falan yok doları bilinçli olarak yükseltiyoruz, Türk Liras’ını eritiyoruz’ dedi. Türkiye’nin stratejiye ihtiyacı var. Yarını göremiyorsanız strateji oluşturamazsanız.
* Devlet liyakatle yönetilir dedik. Devlet bir şirket değildir. Bir kişinin mülkiyeti değildir. Biz bundan vazgeçtik. Bir kişi adeta ‘Ben devletin sahibiyim’ diye ortaya çıkıyor. Ekonomide hiç karşılaşmadığımız sorunları yaratıyor ve devam ediyor.
Seçim istedi
* Sandığı getirmeleri için her türlü çabayı göstereceğiz. Edirne’yi ve Kars’ı korumak neyse Türk Lirası’nın itibarını korumak da aynı şeydir.
* Bütün demokrasilerde sorunu yaratan siyaset kurumudur. Ülkeyi yöneten siyaset kurumu aslında sorunu çözmek için iktidar olur. Sorunu büyütürse, siyaset kurumu görevini yapmıyor demektir. Bunu bütün vatandaşlarımın bilmesini isterim. Türkiye’yi bu hale siyasi iktidar getirdi. Demek sorun bir siyasi sorundur her şeyden önce.
* Sorunun çözülmesi için demokrasinin işlemesi lazım. Yani seçimin gelmesi, milletin iradesine başvurulması lazım. Kriz dönemlerinde ülkeyi yönetenler açmazlarla karşı karşıya kalıyorlarsa ve sorunu çözmekte acz haline düşüyorlarsa halkın hakemliğine başvurulmalıdır. Ülkeyi yönetemiyorlar, geçen her gün ağır maliyetler getiriyor. Kurtulmanın tek yolu var. İktidar sahipleri için de doğru olan sandığı getirmek ve milletin hakemliğine başvurmaktır.
Cumhurbaşkanı hakem olacak
* Sandığı getirmeleri için her türlü çabayı göstereceğiz. Bu milletin daha fazla ezilmesine tahammül edemiyoruz. Üretenin önünü görememesine tahammül edemiyoruz. Bunu anlattığım zaman ‘Siz ne yapacaksınız?’ diyorlar. Şunu ifade edeyim. 13’üncü cumhurbaşkanımız Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacak. Milletin taktiri Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş güveni tesis etmek olacak. Bunun yolu da sorunu yaşayan ile sorunu çözecek olanın bir araya gelmesidir. 13’üncü cumhurbaşkanımız hakem olacaktır. İlk yapacağımız iş siyasetle sorunu yaşayanlar arasında bunları bir araya getirmektir. Bunları bir araya getireceğiz.
* Hemen ilk bir hafta ya da iki gün önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle kurulmuş olan Fiyat İstikrar Komitesi’ni lav edeceğiz. Hiçbir işlevi yok. Herkes malı götürüyor, bir gün bile toplanmış değiller. Devletin malı talan malı mıdır? TBMM bu görevi Merkez Bankası’na vermiş. Biz TBMM’nin kanunlarına uygun hareket edeceğiz. Şu anda Merkez Bankası’nın bağımsızlığı söz konusu değil bu güveni temelinden sarsar. Parayı pul ettiler bunlar.
* İlk bir hafta içinde 13’üncü cumhurbaşkanımız makama oturduğu gün İsrafla Mücadele Genelgesi’ni yayınlayacaktır. Devleti yönetenler 84 milyonun parasını harcarlar. Bir genelge çıkaracaksınız israfı önleyeceksiniz. 13 uçak mı var 12’sini satacaksınız. Bakanlıklar kendi binalarından çıktı, kiracı oldu. Niye ödüyorsun kardeşim? Yandaş kazansın diye kira ödeniyor. 84 milyonun cebinden ödeniyor. E hani israf haramdı, hani sen dindardın?
Kazanırlarsa ne yapacaklar?
* 13’üncü cumhurbaşkanımız bir genelge çıkaracak. Devletin bütün bilgilerine vatandaş istediği zaman ulaşacak. Ne demek ticari sır hepsini bitireceğiz. Milletvekili soruyor cevap verilmiyor. Vekile cevap verilmediği ortamda, vatandaşa cevap verilir mi? Vatandaşın sorduğu her soruya cevap verilecek. Herkes bilecek. İstanbul’a havalimanı yapılmış kimse kaça yapıldı bilmiyor neymiş ticari sırmış. Yapacağımız işlerden birisi devlette saydamlığı getirmek. Millet İttifakı’nın TBMM başkanı da olacak. O, Sayıştay’a bir yazı yazacak. Yazıda şunu söyleyecek: ‘Asla sansür uygulamayacaksınız.’ Hani kul hakkı yemek günahtı. Kul hakkı yiye yiye şiştiler, kiloları tutmuyor zaten.
* Dövizli ihaleler var. Türk Lirası’nı pul ettiler. Kendi yandaşlarına verdikleri ihaleleri dolar, avro bazında yaptılar. Bunu yapanlar da vicdan var mı? AK Parti’ye ve MHP’ye oy veren kardeşlerime soruyorum. Hangi kanunla, ahlakla yapıyorlar? Allah’ın izniyle 13’üncü cumhurbaşkanımızın ilk yapacağı işlerden biri bunu çözmektir. Torunlarımızı bile borçlandıran bu düzene son vereceğiz.
* Derhal bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle Stratejik Planlama Teşkilatı kurulacak. Bir devlet kendi planını yapmaz mı? Devasa bir Türkiye’nin planlama teşkilatı yok. 50 yıllık, 100 yıllık planlamalar yapılacak orada.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***