İstanbul’da Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bahçelievler İlçe Örgütü binasına dün saldırı gerçekleştiren Muhammet Eren Sütçü isimli saldırganın silahının ateşlenmemesi olası bir katliamın önüne geçti.
Parti üyeliği bahanesiyle girdiği parti binasında bulunan Ramazan Dışarı ve Aziz Şimşek’e üzerinde taşıdığı iki silah ve bir ekmek bıçağıyla saldıran saldırgan, sandalye ile etkisiz hale getirildi. Bu esnada Dışarı ve Şimşek’i bıçak darbeleriyle yaralayan saldırgan daha sonra kaçarak, parti binasının önünde bulunan ekmek fırınına girdi.
Rizeli olduğu öğrenilen Sütçü, ardından polisi tarafından olay yerinden alınarak, Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Saldırın duyulmasıyla birçok yurttaş, sivil toplum örgütü temsilcisi ve parti üyesi, ilçe binası önünde oturma eylemi gerçekleştirdi.
‘GENÇLER DİRENDİĞİ İÇİN KAÇTI’
Görgü tanıklarından Cafer Kanemir, saldırı sırasında parti binasının karşısında bulunan mescitte namaz kıldıklarını, duydukları seslerle birlikte de parti binasına koştuklarını, bu esnada saldırganın merdivenlerden kaçtığını belirtti. Saldırıya maruz kalanların cesur davranarak, şahsı etkisiz hale getirdiğini söyleyen Kanemir, “Gençler direndiği için o da kaçtı” dedi.
‘BÜTÜN KÜRTLERE YÖNELİK’
“Eğer güçleri yetse bütün Kürtleri öldürürler” diyen Kanemir, korucu olan ve devletle işbirliği yapan Kürtlerin utanması gerektiğini dile getirdi. Kanemir, “Birçok Kürdü öldürdüler, Kürtlerin kendilerinden haberleri olmalı. Bütün Kürtlere söylüyorum. Burada oturmamızın bir amacı vardır. Bütün dünya bilsin ki Kürtler eziliyor. Burada durmamızın sebebi yaşanan haksızlıktır. Kürtler bir olursa kimse onları yenemez. Herkes bunu bilsin ve dirensin” diye belirtti.
‘FIRINA GİRDİ, ORADAKİLER ‘BİZİM KARDEŞİMİZ’ DEDİ’
Saldırıyı duyduktan sonra HDP önüne gelen yurttaşlardan Mehmet Beksi, saldırının planlı olduğunu ifade ederek, “Burada oturuyorsam kendim için oturuyorum. Kendime sahip çıkmak için buradayım. Bütün dünya görsün ki Kürtler var. Kendine şerifine sahip çıkıyor. Fırına girdi, fırındakiler bize ‘o bizim kardeşimiz’ diyor. Nasıl ona kardeşim diyebiliyor. Bütün Kürtlere bir çağrım var. Artık sona geldik. Bizim kardeşimiz yok, biz kendimizin kardeşiyiz. Başkasının babası bizim babamız olamaz. Kendi eviniz de yer edinin, şerefli olun, onurlu olun, haysiyetli olun, kendinize sahip çıkın” çağrısında bulundu.
‘BİZ DE ARTIK ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ’
“Babaların düşmanından, oğullara dostu olmaz” diyerek sözlerine başlayan ve İsmail Çelik, saldırının amacının korkutmak olduğunu söyledi. Çelik, “Ellerinden geleni arkalarına koymasınlar. Biz de artık elimizden geleni yapacağız” dedi.
‘BİR KİŞİ BİLE KALSAK DİRENECEĞİZ’
Kürtlere dönük sistemli bir saldırı mekanizmasının olduğunu vurgulayan Saadettin Yıldız, “56 yaşındayım hep böyle şeyleri gördüm. Onlar bizim düşmanımız, halkı korkutmaya çalışıyorlar. Ama asla bu millete geri adım attıramayacaklar. Bir kişi bile kalsak, direneceğiz. Biz kazanacağız. Buna inancımız var” ifadelerini kullandı.
‘ÇETELERİYLE BİZLERİ KORKUTMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Saldırıyı duyar duymaz parti binasına gelen Ahmet Ulaş, AKP’nin Türkiye ve bölgede artık kaybettiğini ve HDP ile Kürtlerin kazandığını söyledi. Ulaş, şöyle devam etti: “Onlar çeteleriyle bizleri korkutmaya çalışıyorlar. Asla davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Hep ileri gideceğiz. İsterse yüz bin kere saldırsınlar, biz bu davadan kesinlikle vazgeçmeyeceğiz. Partimizin hep yanındayız. Bugünkü saldırıdan anlaşıldığı gibi artık ellerinde hiç bir şey kalmadı, çetelerini devreye sokuyorlar. Onların eliyle Kürtlere saldırı yapıyorlar. Gözümüzü korkutmaya çalışıyorlar. Kentlerimizden ilçelerimizden gitmemizi istiyorlar. Ama asla terk etmeyeceğiz.”
Kürtlere de birlik çağrısı yapan Ulaş, “Her zaman çocuklarımızın partimizin yanında olacağız. Meclis onların babalarının malı değildir. Kürtler o Meclis’i boş bırakmayacak. Kürt halkı hiçbir yeri boş bırakmayacak. Kürt halkı onlara İstanbul’u vermeyecek. Burası sadece onların memleketi değil. Ya kabul edecekler ya kabul edecekler başka çıkar yolu yok. Kürtlere çağrımdır; kendi dillerine, birliklerine sahip çıksınlar. Anadilleriyle konuşsunlar” diye belirtti.
‘BİR KATLİAMI LANETLERKEN BİR KATLİAM YAŞANACAKTI’
Saldırıya tepki gösteren yurttaşlardan Muzaffer İpek, HDP İzmir İl Örgütü’ne yönelik saldırıda Deniz Poyraz’ın katledilmesini hatırlatarak, aynı planı gerçekleştirmek istediklerini söyledi. İpek, “Bir katliamı lanetlerken bir katliam yaşanacaktı. Bu katliamın gerçekleşmemesi de büyük bir şanstır. Silah tutukluluk yaptığı için arkadaşlarımız katledilmedi. Yani bu saldırının devamını getirmek istiyorlar. Kürt halkı bununla yılmayacak, buna boyun eğmeyeceğiz. Görüldüğü gibi alanlardayız. Partimizi sahipleniyoruz. Bu parti hepimizin partisidir. Her zaman bu özgürlük mücadelesini dimdik ayakta tutacağız” dedi.
‘BÖYLESİ SALDIRILARA KARŞI SOKAKLARDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Saldırıyı protesto eden yurttaşlardan Aynur Ergül, failin korunduğunu, kendilerinin ise en demokratik haklarının engellendiğini belirtti. Ergül, “Bir basın açıklamanın en insani ve vicdani hak olmasına rağmen burada failin korunmasına aklım ermiyor. Akıl sır erdiremiyorum” diye belirtti. HDP’ye yönelik saldırıların bilinçli olduğunun altını çizen Ergül, bunu yapanların da asıl amacı yıldırmak ve HDP’yi pasifize etmek olduğunu vurguladı. Bu tür politikaların başarıya ulaşamayacağını kaydeden Ergül, “Böyle bir dünya yok. Bunlar kendi yasalarını bile çiğner duruma geldi. Şu an insani haklar çiğnenmiş durumda. Böylesi bir süreçte bizim ayakta durmamızdan, mücadeleden başka bir şansımız yok. Böylesi saldırılara karşı bugün de olduğu gibi sokaklarda olmaya devam edeceğiz” dedi.
‘KÜRTLERİ YOK EDEMEZLER’
Deniz Poyraz’ın dava duruşmasına saatler kala saldırının gerçekleştirildiğine dikkat çeken yurttaşlardan Dılşa Yıldız, az daha başka bir katliamla karşı karşıya bırakılmak istendiklerini söyledi. Saldırdıkça HDP’nin daha da güçlendiğini belirten Yıldız, şunları kaydetti: “Her ne kadar Kürtlere, Kürtçeye saldırırsa saldırsınlar, daha da güçleniyorlar. Ne kadar cezaevine atarlarsa atsınlar güçleniyoruz. Bu saldırı çözüm değildir. Onlar da bunu biliyor. Onlar Şirinevler’de bir Kürde zarar geldiği zaman insanların ayağa kalkacağını biliyorlar. Bunu bile bile yapıyorlar. HDP siyasi bir partidir. Onların nasıl partisi varsa, bizim de partimiz var. Saddam da zulüm yaptı, ama şuan nerede, sonu ne oldu? Bu işin sonu yok. Kürtleri yok edemezler.”
‘SALDIRIYA BİZLER UĞRUYORUZ AMA TERÖR DİYE ADLANDIRILIYORUZ’
HDP Arnavutköy İlçe Eşbaşkanı İpek Tekin de, bu saldırıların ne ilk ne de son olduğunu ifade ederek, “Bu saldırıları normal görmüyoruz. Bu bir terör saldırısıdır. HDP üzerinden bir terör politikası izleniyor. Saldırıya bizler uğruyoruz, bizim ilçelerimiz saldırıya uğruyor ama bizler terör diye adlandırılıyoruz. Aynı zamanda bize yönelik gerçekleşen saldırılar da cezasız kalıyor. Ama bu cezasızlık bize geri adım attırmayacaktır. Sokaklarda olmaya, ilçe binalarımızda olmaya devam edeceğiz” dedi.
Saldırıyı gerçekleştiren kişiyi devletin gönderdiğini söyleyen Fatma Yıldız ise, şöyle konuştu: “Bu bir oyundur. Evimizde değil buradayız. Bizi öldürseler de cezaevine atsalar da özgürlük mücadelesini bırakmayacağız. Bugün dayanışmak için burada oturuyoruz. Ölüme kadar mücadelemizin ve şehitlerimizin yanındayız.” (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***