Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde yaptığı konuşmada, dünyada ABD’den sonra en fazla dizi ihraç eden ülkenin Türkiye olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde konuşan Erdoğan, “İstanbul’u dünya çapında kültür merkezine kavuşturduk” dedi ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesindeki Millet Kütüphanesi, Kültür ve Kongre Merkezi, Sergi Merkezi gibi eserlerin gelecek nesillere bırakılan en önemli miraslar arasında olduğuna işaret etti:
“Türkiye’nin 81 vilayetinde faaliyete geçirdiğimiz kültür merkezlerini, kütüphaneleri, müzeleri ve daha nice eserleri, medeniyetimizin üzerinde yükseleceği sütunlar olarak tasarladık. İnşallah çok kısa bir zaman içerisinde, tarihi Rami Kışlası’nı da bu tür eserlerden bir tanesi olarak bitiriyoruz. Aynen Millet Kütüphanesi’nin İstanbul versiyonu olarak, onun da hızla, şu anda inşaatı devam ediyor. O da bitecek ve tüm gençliğimize orada da bu hizmetler verilecektir. Üstelik bunların çoğunu da güya kültür-sanat adına önümüze çıkartılan nice engellere, yürütülen nice kara kampanyalara rağmen hayata geçirdik, hayata geçiriyoruz. İstanbul’daki yeni Atatürk Kültür Merkezi binasının safahatını hatırlayın. O binanın gövdesine, ne tür affedersiniz brandalar asmışlardı. Teröristlerin brandalarını oranın gövdesine asmışlardı ve onları bizler indirdik. Emniyetimiz onların hepsini indirdi, layık olduğu yerlere gönderdi. Şimdi biz, ne yalanlarla ne iftiralarla boğuştuğumuzu, bu eserlerle hem ülkemize hem dünyaya ispat ediyoruz. Kararlılıkla yolumuza devam ettik. Hamdolsun İstanbul’u dünya çapında bir kültür merkezine kavuşturduk.”
‘ABD’den sonra en fazla dizi ihraç eden Türkiye’
Türkiye’nin, sessiz sedasız şekilde, dünyanın dört bir yanında sayıları milyarları bulan insanın evine girdiği kültür faaliyetlerinden birinin de televizyon dizileri olduğunu söyleyen Erdoğan, geçmişte Türk televizyon kanallarının, her biri, üretildiği ülkenin kültür-sanat ideolojisiyle gelen yabancı dizilerin işgali altında olduğunu söyledi.
‘Türkiye’de üretilen televizyon dizilerinin, 150’ye yakın ülkeye ihraç edildiğini’ belirten Erdoğan, dünyada ABD’den sonra en fazla dizi ihraç eden ülkenin Türkiye olduğunu dile getirdi.
Aynı şekilde farklı kültür-sanat dallarında pek çok başarılı vatandaşın dünyanın dört bir yanında Türkiye’yi temsil ettiğini kaydeden Erdoğan, “İnşallah bu güzel iklimi, sürekli güçlendirerek devam ettireceğiz” dedi.
‘Teoman Duralı çağımızı yorumlayan eserlere imza atmıştır’
Ödül verilecek ilim ve kültür insanları arasında iki hafta önce ebediyeti uğurladıkları Teoman Duralı’nın da bulunduğunu anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bizim medeniyetimizde ‘Alimin ölümü, alemin ölümü gibidir’ gerçeği var. Hocamız yerli ve milli duruşuyla, ilim, irfan, hikmet ile harmanladığı üslubuyla ülkemizin son dönemde yetiştirdiği en önemli fikir adamları arasında yer alıyordu. Siyaset felsefesinden düşünce tarihine, genetikten biyolojiye kadar geniş bir ilgi alanı olan merhum Teoman Hoca dünyanın dört bir yanını gezerek elde ettiği birikimle çağımızı yorumlayan eserlere imza atmıştır. Hayatı öğrenme aşkıyla geçen, inancımız, devletimiz ve dilimiz konusundaki hassasiyetini yakinen bildiğimiz hocamızı bir kez daha rahmetle yad ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah hocamızı, Zonguldak Filyos bölgesinde şu anda gerçekleştirdiğimiz muhteşem kavşak düzenlemesi, tüneller, onların olduğu bölgeye de bilim sanatın dışında oraya da ismini vermek suretiyle yaşatacağız” diye konuştu.
Müzik alanında ödül verecekleri İdil Biret’in henüz iki yaşında kabiliyetini ortaya koymuş bir sanatçı olduğunu belirten Erdoğan, “Kendisi neredeyse 80 yıllık hayatıyla özdeş olan müzik kariyerini yurt içinde ve yurt dışında verdiği sayısız konserle taçlandırmıştır. İdil Hanım’ın eğitiminden icrasına kadar müzik hayatının her bir safhası hayranlık verici başarılarla doludur. Dünyanın en iyi piyano sanatçısı kabul edilen İdil Biret aldığı ödüllerle bu unvanı ziyadesiyle hak ettiğini göstermiştir. Kendisini bir kez daha tebrik ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güzel sanatlar alanında ödül verecekleri Alev Ebuzziya’nın seramik sanatının en önemli temsilcileri arasında olduğuna işaret ederek, “Ömrünün yarısını verdiği seramik sanatında ortaya çıkardığı eserleri, dünyanın dört bir yanındaki seçkin koleksiyonların en nadide parçalarını oluşturmaktadır. Yurt içinde ve yurt dışında açtığı sergileriyle, ödülleriyle ismini sanat tarihine yazdıran Alev Hanım’ı tebrik ediyoruz” dedi.
“Cüneyt Arkın’ı anlatmaya gerek var mı bilmiyorum” ifadesini kullanan Erdoğan, “Hepimizin çocukluğunun, gençliğinin, yetişkinliğinin ve yaşlılığının kahramanı bu sanatçımızın Türk sinemasının bugünlere ulaşmasında çok büyük katkısı vardır. Bizim gençliğimizin kahramanı Cüneyt Arkın’ın sinema ve dizi sektörümüze verdiği katkıyı hala sürdürmesi ayrıca takdire şayandır. Özellikle tarihi filmlerdeki başarısını asla unutmayacağımız Cüneyt Arkın’ı da tebrik ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Kaligrafinin binlerce yıldır fırça ve mürekkeple ortaya konan bir sanat olarak tarihte özel bir yere sahip olduğunu belirten Erdoğan, “‘Kur’an-ı Kerim Mekke’de nazil oldu, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı.’ sözü, ecdadımızın kaligrafi sanatını inancıyla birleştirerek inşa ettiği bir medeniyet değerinin ifadesidir. Hattatlarımız hünerlerinin tüm inceliklerini Kur’an-ı Kerim nüshaları üzerinde göstermişlerdir” şeklinde konuştu.
Hayatın her alanında kaligrafi sanatının ürünleriyle karşılaşmanın mümkün olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Etem Çalışkan, 70 yıldır verdiği eserleriyle işte bu kadim sanatın günümüzdeki en önemli üstatları arasında yer almaktadır. Ahilik kültürü içinde kaligrafi mesleğini icra eden Etem Çalışkan’ı da yine şahsım, milletim adına tebrik ediyorum” dedi.
Gürbüz Azak’ın, çocukluğundan beri izlediği, tanıdığı, bildiği bir gazeteci, yazar ve çizer olduğunu anlatan Erdoğan, Azak’ın Denizli Acıpayam’da başladığı çalışmalarını İstanbul’da sürdürmüş bir değer olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azak’ın farklı alanlarda verdiği eserlerinin ortak özelliğinin Türkçeyi kullanma konusundaki hassasiyeti ve ustalığını yansıtması olduğunu dile getirerek, “Kendisinin ‘Bize hep iki kere ikinin kaç ettiğini öğrettiler, çiçeği sevdiren çıkmadı, ağacı, yeşili, bahçeyi, parkı sevdiren çıkmadı’ sözünü eğitim sistemimize yapılan en esaslı tenkitlerden biri olarak görüyoruz. ‘İyiliklerimle, sevincimle, bitip tükenmez hasretimle geldim efendim’ diyen Gürbüz Azak’a hoş geldin diyor, kendisini tebrik ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Sahaflığın, kültüre, sanata, hayata dair basılı hemen her türlü malzemeyle olan ilişkisi sebebiyle adeta bir tür kitap sarraflığı olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Gerçekten çocukluğumuzun, orta öğretim çağlarımızın geçtiği sahaflar çarşısı unutulmaz. Herhalde biraz da fakirliğin, garipliğin olduğu durum sebebiyle bulunmaz kitaplarımızı gider sahaflar çarşısında arar, orada bulurduk. Nitekim ‘Altının kıymetini sarraf, kitabın kıymetini sahaf bilir’ sözü de bu gerçeğe işaret etmektedir.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü alanlara ödüllerini takdim etti.
“Edebiyat” alanında ödüle layık görülen Gürbüz Azak ile “Kaligrafi” alanında ödüle layık görülen Etem Çalışkan, ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı.
“Bilim kültür” alanında ödüle layık görülen ve geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Teoman Duralı’nın ödülü, oğlu Deniz Duralı’ya verildi.
“Müzik” dalında ödüle layık görülen İdil Biret’in ödülünü, Beyza Üntuna Koparal aldı. “Görsel sanatlar” alanında ödüle layık görülen Alev Ebuzziya’nın ödülü, kardeşi Talha Ebuzziya’ya verildi. “Sinema” dalında ödüle layık görülen Türk sinemasının önemli isimlerinden Cüneyt Arkın’ın ödülünü ise eşi Betül Cüreklibatır aldı. “Sahaflık” alanında ödüle layık görülen İbrahim Manav’ın ödülü de kızı Ayşegül Bardakçı’ya verildi. “Kültür ve Sanat Politikaları Vefa Ödülü”ne layık görülen merhum Kemal Tahir’in ödülünü ise Kemal Tahir Vakfı Başkanı Cengiz Yazoğlu aldı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***