Dolar/TL’de yükseliş Merkez Bankası’nın (MB) devam eden faiz indirimleri, ucu açık yönlendirmeleri ve müdahaleleri sonrası da sürerken iş dünyasından da uygulanan politikalara tepki büyüyor.
Döviz kurları yeni haftaya yükselişle başladı.
Dolar, günün ilk saatlerinde tekrar 17 liranın üzerine çıkarak 17,62 seviyelerine kadar yükselmişti. Gün içinde yükselişine devam eden dolar rekorunu 17,87’ye taşıdı. Dolar geçtiğimiz hafta cuma günü 17,14’le rekor kırmış, Merkez Bankası’ndan gelen müdahale sonrasında ise 16,25’lere kadar çekildikten sonra haftayı 16,41 seviyesinden tamamlamıştı.
Euro ise geçtiğimiz hafta 19,43’le rekor kırarken, sabah saatlerinde 19,84’e kadar çıktı. Gün içinde yükselişini sürdüren euro ise rekorunu 20,15’e taşıdı. Cuma günü kapanışta ise 18,48 liradan fiyatlanıyordu.
Dolar/TL 17,87 ile yeni tarihi zirveyi görürken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ekonomi yönetimi düşük faiz politikasından vazgeçilmeyeceğini, sermaye kontrolü gibi piyasa dışı uygulamalara gidilmeyeceğini tekrarladı.
Bankacılar ise bu söylemlerin ardından değer kaybının süreceğinden endişe duyuyor. Enflasyonda olduğu gibi TL’de de sarmal olarak yaşanan değer kaybının nasıl durdurulacağı sorusuna yanıt verilemiyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati hafta sonunda bankacılarla bir araya gelirken ‘serbest piyasa mekanizması içinde’ kalacaklarını belirtti.
Benzer şekilde hafta sonu konuşan Erdoğan da düşük faiz politikasında kararlı olduğunu serbest piyasa kurallarından sapılmayacağını söyledi.
Erdoğan, “Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu” dedi.
İSO ve TOBB gibi iş dünyasını temsil eden kuruluşların MB’nin faiz indirim ve azalan rezervlerden yapılan döviz müdahalesine yönelik eleştirilerinin ardından TÜSİAD son birkaç ayda uygulanmaya başlayan politikalarından vazgeçilmesini istedi.
MB, TL’de yarattığı hasara rağmen politika faizini tahminler doğrultusunda geçen hafta yüzde 14’e düşürürken, faiz indirimlerinde son alanını aralık ayında 100 baz puanla kullandı. MB böylece önümüzdeki aylarda yüzde 30’u aşacağına kesin gözüyle bakılan enflasyona rağmen zaten negatifte olan TL’nin reel getirisini daha da düşürmüş oldu.
MB son dört toplantıda 500 baz puan faiz indirirken, faiz indirimlerine başladığının ilk sinyalini verdiği eylül ayı başından cuma gününe göre TL yaklaşık yüzde 51, sene başından beri yüzde 56’nın üzerinde değer yitirdi. Dolar/TL kuru yılbaşına göre yüzde 129 yükseldi. Değer kayıplarının büyük bölümü son bir buçuk ayda meydana geldi.
‘Bizde bu sorunun yanıtı yok’
Reuters’a konuşan bir bankanın döviz masası işlemcisi şunları kaydetti: “Faiz olması gereken yerden çok ciddi aşağıda. Ekonomi yönetimi piyasa kurallarından taviz verilmeyeceğini söylüyor. Bu koşullarda TL’deki değer kaybı nasıl duracak? Bizde bu sorunun yanıtı yok. Hazine bu yönde bir çalışması olduğunu kamu bankaları ile yeni enstrümanı kısa sürede açıklayacağını belirtmiş. Bizim bildiğimiz iktisat kuralları içerisinde mevcut konjonktürde pek mümkün diyemeyiz.”
Istanbul Analytics’ten Güldem Atabay ise şöyle konuştu: “Bir taraftan da yüzde 50 artış yapılan asgari ücretin yılın ilk çeyreği bitmeden yükselen enflasyon karşısında eriyeceği gerçeği bulunuyor. Hane halkının eriyen alım gücü, artan fakirleşme, yükselen işsizlik, reel sektör firmalarının iflas dalgası ve ekonominin omurgası finans sektöründe baş gösteren stres 2022’nin ana teması olacak.”
Atabay “Faiz artışı bu saatten sonra çare değil. Enflasyondaki ivmeyi kesebilmek için artık en az 10-15 puan faiz artışı gerekli. Erdoğan bunu yapmayacağını söylese de yapmak zorunda kalması hali durumu sadece daha kötüleştirip iflas dalgasını patlatacak ölçekte” dedi.
Algoritmayı durdurdu
Öte yandan JPMorgan ise müşterilerine gönderdiği bir notta TL cinsi algoritma işlemleri için aracılığı durduğunu açıkladı.
Kendine ait döviz rezervleri negatifte olan MB ise piyasaya aralık başından beri beşinci kez cuma günü müdahalede bulundu. Bankacıların yaptığı hesaplamaya göre cuma günü müdahale tutarı yaklaşık 2 milyar dolar oldu ve toplam 5 müdahale 6 milyar doları aştı.
S&P Global’in ülke kredi derecelendirme direktörü Maxim Rybnikov geçen hafta ekonomi politikaları hakkında yaptığı değerlendirmede “Mevcut politika bileşimi sürdürülemez” demişti. Rybnikov önümüzdeki dönemde faiz koridorunun kullanılabileceğini, faiz indirimlerin devam etmesi halinde ise sermaye kontrolünün gündeme gelme ihtimalinin artacağını söylemişti. Rybnikov sermaye kontrolü için, “Bu bizim ana senaryomuz değil ancak bir son çare olarak (Türkiye) kullanabilir diye düşünüyorum” demişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***