Döviz fiyatların artmasıyla birlikte yem fiyatlarındaki artış, hayvancılık sektöründeki sorunlar her geçen gün artarak devam ediyor. Yem alamadığı için hayvanları ölen çiftçi mesleğini bırakmanın eşiğine geldi. Antep’te küçükbaş hayvancılık yapan Mehmet Doğan, dolar kurunun yükselmesi yüzünden yem alamaz hale geldiklerini dile getirerek “Kırık buğday alırdık, şimdi kırık buğday üç yıl içinde 750 TL’den 5 bin TL’ye çıkmış. 2 bin TL’lik zam 15 gün içinde geldi. Yem almamız mümkün değil. Hayvanları besleyemiyoruz, bu yüzden süt alamıyoruz. Yavruları süt içemediği için ölüyor. 10 tane kadar yavru var. Artık ben mama, süt alarak bakmaya çalışıyorum ama o da maliyetli. Açlıktan iki hayvanım öldü. Mamayla bakmasam diğerleri de ölecek” dedi.
‘TÜRKİYE’DE HAYVANCILIK 20 YIL GERİYE GİTTİ’
Cumhuriyet’ten Zeliha Özdilek’in haberine göre koyun başına verilen desteklerin çok düşük olduğunu belirten Doğan, “Kayıtlı olarak yedi yıldır bu işi yapıyorum. Yedi yıl önce koyun başına destekleme parası 20 liraydı. Yedi yıl sonra 30 lira oldu. Senede bir kere veriliyor. Yeme yapılan zamların karşısında 30 liranın bir anlamı yok. Türkiye’de hayvancılık 20 yıl geriye gitti. Sütü de bulamayacağız eti de. Sadece parası çok olan alabilecek. Devlet bize yem alıp versin demiyorum. Kaba yem, yonca, ot bulup üreticiye en azından şu iki ayı atlatıncaya yağmurlar yağıp bahar ayı gelene kadar. Devlete bize bak demiyoruz. Bizi bu durumdan kurtarsınlar” diye konuştu.
‘HAYVANLARI KESMEK ZORUNDA KALDIK’
Antep Nurdağı ilçesine bağlı İçerisu köyünde 60 tane büyükbaş hayvanından 20’sini kesime yollamak zorunda kalan Hüseyin Taş, “Yem maliyetlerinin aşırı artışından dolayı hayvanlarımızın bir kısmını kestirmek zorunda kaldık. Hayvan sayısını daha da düşürmeyi düşünüyoruz. Mecbur düşürmek zorunda kalıyoruz. Bize verilen teşvikler çok yetersiz. 27 günlük 110 torba yemi 25 bin 600 TL’ye aldım. Süt verimimiz düşük. Kâr yok. Hayvanlara verdiğimiz yem miktarını mecburen azaltıyoruz. Böyle giderse çok yakın zamanda hayvancılık da bitecek” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***