HABER-ANALİZ | M. AHMET KARABAY
Türkiye’de yaşıyorsanız her gün göreceğiniz, öğreneceğiniz çok şey var demektir. Doların 18 TL’ye çıkarılmasının bir tuzak olarak hazırlandığı bizzat Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati tarafından itiraf edilmesinden sonra kime tuzak kurulduğu konusunda görüş ayrılığına düşüldü. Bakan Nebati, tuzağa küçüklerin düştüğünü söylerken, yandaş televizyoncu Turgay Güler büyüklerin faka bastığını öne sürdü.
İktidar, dövizi frenlemek için kasadaki 128 milyar doları erittikten sonra son çare olarak Dövize Endeksli Mevdut (DEM) uygulamasına geçti.
Bunun alelacele alınmış bir karar olduğunu, her gün yeni bir yama yapılarak açık kapatılmaya çalışılmasından görüyoruz. Nitekim, bugünkü Resmi Gazete’de yayınlanan bir kararla DEM’lerde ve dövizden dönüşen destekli mevduat ürünlerinin tamamında stopajın yüzde sıfır olacağı duyuruldu. Maksat DEM’leri daha cazip hale getirmek.
6 ay dahil vadeli hesaplarda yüzde 15 oranında stopaj uygulanırken, DEM’lerde sıfıra çekilmesinin üç sebebi var.
– Biri iktidarın bu konunun her şeyi ile arkasında durduğunu göstermek,
– Diğeri buna bağlı olarak tutunacak tek dal olan DEM’lere para sahiplerinin güvenini sağlamak.
– Üçüncüsü ise bu enstrümanı kullanmak isteyenlere “kılçıksız” kâr sunmak.
Sistemin uygulayıcısı olan Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, kanal kanal dolaşıp Yeni Ekonomik Model’in (YEM) faziletlerini ve nasıl işe yaradığını anlatıyor. Anlatırken de her defasında yeni bir tartışma konusu ortaya çıkıyor.
Sistemin nasıl iyi çalıştığını, gözünün içine baktırıp anlatan Nebati, 21 Aralık’ta TRT’de katıldığı programda borsadaki sert düşüşün nedenlerini açıkladı. Çöküşe engel olunmak için gün içinde sistemin birden fazla kapatılması yoluna gidilmesinin altında yatanları sıralarken acı bir itirafta bulundu:
“Christmas yaklaşıyor, yurt dışı çıkışlar oluyor. İki gün sonra paralarını alıyorlar. Alınan kararlarla ilgili biz toplantılar yaptık, herhalde haberlerini aldılar. Yarın da belki bir şey olabilir ondan sonrasında bir sıkıntı yok. Yabancı ilgisi artar.”
KİMLER INSIDER TRADING YAPTI, BUNLARLA İLGİLİ NE YAPILDI?
Nebati, vidodaki açıklamasıyla TL’ye yüzde 30 dolayında değer kazandırılacağı haberinin piyasaya sızdırıldığını doğrulamış oldu. İçeriden bilgi alarak işlem yapmanın adına borsa dilinde “insider trading” deniyor.
Insider trading ise borsada işlenen en ağır suçlardan biri sayılıyor. Burada cevap bekleyen üç soru var:
– Birincisi, hangi aracı kurumlar bu bilgiyi alıp işlem yapmaya çalıştı?
– İkincisi sizinle toplantıya katılanlardan kim/kimler bu bilgiyi sızdırdı?
– Üçüncüsü ise bunu yapanlar hakkında bir işlem yapıldı mı, ya da yapılacak mı?
Bu “Ne yapalım, içeriden bilgi alanlar oldu” diyerek geçiştirilebilecek bir konu değil.
İKTİDARIN OLTASINA KÜÇÜK YATIRIMCI MI GELDİ BÜYÜKLER Mİ?
Bakan Nebati, NTV’de katıldığı televizyon programında ise doların 17-18 TL’lere fırladığında paniğe kapılanların kimler olduğuna ilişkin açıklamalar yapmıştı. Nebati’ye göre büyük yatırımcılar bu fiyatların gerçek olamayacağını iyi bildiğini ve buna göre tavır aldıklarını söylemişti.
Bakana göre paniğe küçük yatırımcılar kapılmıştı. Tepe fiyatlardan alım yapanlar onlardı:
Nebati: Küçük yatırımcı çarpıldı.
“Birileri vurgun yaptı” iddiası. pic.twitter.com/xfyjgpuCda— FOX HABER (@FOXhaber) December 24, 2021
Bakan böyle diyor ama kraldan çok kralcı olanların yorumları hayli ilginç. Bakanın açıklamalarının küçük yatırımcılar tarafından alınganlığa yol açabileceğini düşünen yandaş televizyoncu Turgay Güler ise büyük yatırımcıların hatta bankaların iktidar tarafından önceden kurulan tuzağa sürüklendiğini iddia etti.
Erdoğan’ın kur tuzağı, Ülke TV’de deşifre oldu. pic.twitter.com/odWPnhaP0q
— BOLD (@BOLDmedya) December 24, 2021
Yandaş televizyoncu Turgay Güler, Beştepe’yi yeni kahramanlıklar yaparken göstermeye çalışırken itiraf ettiği başka şeyler de var. Merkez Bankası’nı nasıl tek adam olarak yönettiğini, başında imiş gibi duran Şahap Kavcıoğlu’nun bir görüntüden ibaret olduğunu bilmeyen yok.
Güler’in itiraf ettiği bu değil. Kavcıoğlu’nun sanal görüntü olduğu zaten malum. Esas ifşa ettiği nokta, hükümetin bir haftadır savunduğu tezi temelden yıkması idi. Hatırlanacağı gibi iktidar ilk günden bu yana “Halk Erdoğan’ın 20 Aralık’ta yaptığı açıklamalara güvendi ve dövizini bozdurdu” iddiasında.
İşin gerçek yüzünü ortaya koymaya çalışanlar ise bu iddianın asılsız olduğunu, Merkez Bankası’nın “arka kapı” denilen yöntemle kamu bankaları eliyle piyasaya 7 milyar dolardan fazla para sattığını dile getiriyor.
Yandaş televizyoncu bu iddiaları ile iktidarın savunduklarını temelden yıkmış, muhalefetin iddialarını desleklemiş oldu. Ekranda yorumcu olarak bulunan öteki isimler ise çok büyük ve önemli açıklamalar gibi anlatılanları dinledi. Bazıları da onay vermeye çalıştı.
Hiçbiri de çıkıp “Sen Erdoğan büyük yatırımcıları ve bankaları tuzağa çekti diyorsun ama daha dün Hazine Bakanı zirveden döviz alanların paniğe kapılan küçük yatırımcılar olduğunu, büyüklerin topa girmediğini söyledi” demedi.
Bu dönemde yandaş gazeteci olmak zor zenaat. Ne yapsınlar Şair Dertli’nin dediği gibi “Tek başıma kalsam şah-ı devrana kul olmam. Viran olası hanede evlad ü iyal var” diye düşünüyor olmalılar.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***