MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Onu arayanların bulacağı kaynak, tanımak isteyenlerin müracaat edecekleri mercii Üç Hilal’dir, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in ta kendisidir” dedi.
Bahçeli, “Bugüne kadar farklı partilerde, farklı oluşum ve organizasyonlar altında Merhum Başbuğumuz kıyasıya istismar edilmiş, siyasi çıkar ve ikbal hesapları uğruna adı ve anısı malzeme yapılmıştır. Bu haksızlığa, bu nezaketsizliğe yıllarca hoşgörü adına tahammül gösterilmiştir. Bu aşamada hoşgörü dönemi kapanmıştır. Bundan böyle gaye ve gerekçesi ne olursa olsun Merhum Türkeş Bey’in istismarına müsaade edilmeyecektir. Alparslan Türkeş Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Bu tarihi gerçek değişmeyecek, değiştirmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, “Türkeş soyadını kullanıp zillet değirmenine su taşıyanlara Milliyetçi-Ülkücü Hareket göz yummayacaktır. Hatıralarımızı, hüviyetimizi, haysiyetli mazimizi çarpıtan menfaatperestlere tepkisiz kalınmayacaktır. Bizden söylemesi, yanlışa düşenler sonuçlarına katlanacaktır” sözlerini kaydetti.
MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’in 104. doğum günü için düzenlenen, eski MHP Genel Başkanı Muhittin Çolak, eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici ile eski MHP Milletvekili Ali Uzunırmak’ın konuşmacı olarak katıldığı anma töreni basılmıştı. Salonu basanlar protokole saldırmış, bazı kişiler yaralanmıştı.
Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:
“Büyük devlet ve siyaset insanları yaşadıkları dönemin dışına taşan, ebediyete irtihal etseler de duruşlarıyla, fikirleriyle ve imrenilecek mücadele hayatlarıyla maşeri vicdanda müstesna bir yer edinen öncü ve örnek şahsiyetlerdir. Onlara hürmet duymak asıldır, esastır.
Partimizin Kurucu Genel Başkanı Başbuğumuz Merhum Alparslan Türkeş Bey işte böylesi bir karakter vasfına sahip, böylesi bir mizaç ve ahlak derinliğine haiz bir değerdir. 80 yıllık ömrüne pek çok ilki sığdırmış, davamızın hamuruyla yoğrulmuş bir liderdir.
Merhum Türkeş Bey Türk milletinin sinesinden doğmuş, en çetin şartlarda ülküleriyle sivrilmiş, ardından da muhterem iz ve eserler bırakarak aramızdan ayrılmıştır. Nihayetinde onun iki emaneti vardır: Birincisi Milliyetçi Hareket Partisi, ikincisi de Ülkü Ocakları’dır.
Hamd olsun bugüne kadar emanetlerine en küçük leke düşürülmemiştir. Merhum Türkeş Bey milletine ve ülkücü ömürlere mal olmuştur. Onu arayanların bulacağı kaynak, tanımak isteyenlerin müracaat edecekleri mercii Üç Hilal’dir, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in ta kendisidir.
Aziz hatırasını samimiyetle idrak etmek, davamızın ilkelerini sadakatle savunmak, fikir ve hizmetlerinin doğru anlaşılmasını ve anlatılmasını sağlamak maksadıyla ‘Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı’ kurulmuş ve tarihi bir adım atılmıştır.
Bugüne kadar farklı partilerde, farklı oluşum ve organizasyonlar altında Merhum Başbuğumuz kıyasıya istismar edilmiş, siyasi çıkar ve ikbal hesapları uğruna adı ve anısı malzeme yapılmıştır. Bu haksızlığa, bu nezaketsizliğe yıllarca hoşgörü adına tahammül gösterilmiştir. Bu aşamada hoşgörü dönemi kapanmıştır. Bundan böyle gaye ve gerekçesi ne olursa olsun Merhum Türkeş Bey’in istismarına müsaade edilmeyecektir. Alparslan Türkeş Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Bu tarihi gerçek değişmeyecek, değiştirmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir.
Onun siyasi mirası ve fikri sahibi Milliyetçi Hareket Partisi’dir, sevdalıları ülkücüler ve milli gönüllerdir. Ülkücünün yeri orası, burası değil, kuşkusuz Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Merhum Başbuğumuz üzerinden nifak mevziisi kazmak isteyenlere fırsat verilmeyecektir.”
Türkeş soyadını kullanıp zillet değirmenine su taşıyanlara Milliyetçi-Ülkücü Hareket göz yummayacaktır. Hatıralarımızı, hüviyetimizi, haysiyetli mazimizi çarpıtan menfaatperestlere tepkisiz kalınmayacaktır. Bizden söylemesi, yanlışa düşenler sonuçlarına katlanacaktır.
Bu vesileyle ‘Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı’nın hayırlı olmasını diliyor, Kurucular Kurulumuzla Mütevelli Heyetimiz içinde görev alan dava arkadaşlarıma başarılar temenni ediyorum. Merhum Başbuğumuzu ve aziz şehitlerimizi de rahmetle, hürmetle anıyorum.”
Ne omuştu?
MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’in 104. doğum günü için düzenlenen, eski MHP Genel Başkanı Muhittin Çolak, eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici ile eski MHP Milletvekili Ali Uzunırmak’ın konuşmacı olarak katıldığı anma töreni basılmıştı. Salonu basanlar protokole saldırmış, bazı kişiler yaralanmıştı.
MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ, söz konusu etkinliği, “Ülkücüler mukaddesatımızı ayaklar altına alanların partimize, başbuğumuz Alparslan Türkeş’e, liderimiz Devlet Bahçeli’ye ihanet edenlerin başbuğumuz Türkeş’i anmasını asla kabul etmez, ilelebet de etmeyecektir” diyerek hedef göstermişti.
Saldırı sonrasında Alparslan Türkeş’in eşi Seval Türkeş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Alparslan Türkeş Vakfı’ndan ilk günden beri rahatsız olduğunu açıkladı. Seval Türkeş, “Sayın Bahçeli, Türkeş’in ölümünden itibaren şahsıma ve evimize savaş açtı. Benim kendisine bir saygısızlığım olmadı ama o beni sürekli engelledi. Yıllardır bu baskının altındayız. MHP radikal bir değişime gitmediği sürece memleket huzur bulamaz” diye konuştu.
Türkeş’in küçük oğlu ve vakıf başkanı Ahmet Kutalmış Türkeş, ilk açıklamasında “Polis koruyor, kolluyor, gözetliyor. Biri bile kimseyi gözaltına almıyor. Hükümetin, Emniyet’in, İçişleri Bakanı’nın koruyup kollaması ile gözetimi altında yapılan bir saldırı olduğu çok net” dedi. Saldırının Bahçeli’nin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini ileri süren Türkeş, MHP Ankara İl Başkanı Baştuğ’u orada görenler olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Ankara İl Başkanı ve Ankara Ocak’taki insanlar Bahçeli’nin, Teşkilat Başkanı’nın izni olmadan adım bile atamaz. Böyle bir şeyi kendi kendine yapması mümkün değil. Onların kontrolünde olduğu, onların talimatıyla yapıldığı çok net.”
Türkeş’in bir diğer oğlu, AKP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş’se Bahçeli’yi ve MHP’yi savunan bir mesaj yayınladı: “Her zaman ifade ettiğim gibi babamın partisi; Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve onun muhterem Genel Başkanı Sayın Bahçeli’ye yönelik saldırılar ancak Türkiye düşmanlarını sevindirir. Herkesin kırk kere düşünüp bir kere konuşmasını tavsiye ederim.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***