ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Çin’in Tayvan’a yönelik olası bir saldırısının “korkunç sonuçları” olacağını söyledi.
The Hill’de yer alan habere göre, Çin’in Tayvan’daki askeri varlığını artırması ABD-Çin arasında gerilimi yükseltti. Reuters konferansında konuşan Blinken “Umarım Çin liderleri bunu dikkatli bir biçimde düşünür ve çok sayıda insan için korkunç sonuçları olacak, Çin başta olmak üzere kimseye bir çıkar sağlamayacak bir krize neden olmaz” dedi.
Blinken, Çin’in Tayvan’a saldırması durumunda ABD’nin askeri güçlerini göndereceğine ilişkin bir ifade kullanmasa da “Daha önce açık bir şekilde Tayvan’ın kendini savunma yollarının bulunmasını sağlayacağımızı söyledik” dedi.
Çin’den yapılan açıklamalarda Tayvan konusunda tutumlarının değişmeyeceği, “Tayvan’ın bağımsızlığını destekleyenlerin ateşle oynadığı” belirtilmişti.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949’da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971’e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin’i temsil etmişti. 1950’ler ve 1960’larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti’nden Çin Halk Cumhuriyeti’ne çevirmesinin ardından 1971’de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin’in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan’ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, “Tek Çin” ilkesini benimseyerek Tayvan’ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletlerde ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***