Diyarbakır T Tipi 2 No’lu Kapalı Cezaevi’nde kalan Mehmet Kaya’nın durumuna dair STK’lerle birlikte ortak açıklama yapan Diyarbakır Barosu, Kaya’nın maruz kaldığı işkencelerin aydınlatılması ve İstanbul Protokolü’nün uygulanması çağrısı yaptı.
Diyarbakır Barosu, Diyarbakır T Tipi 2 No’lu Kapalı Cezaevi’nde yaşanan işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin Sivil Toplum Kuruluşları’yla (STK) birlikte ortak yazılı açıklama yaptı.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve belgelerle iç mevzuatta işkencenin mutlak olarak yasaklandığına dikkat çekilen açıklamada, neyle suçlanırsa suçlansın kimsenin işkence ve kötü muameleye maruz bırakılamayacağı belirtildi.
TÜRKİYE’DE CEZAEVLERİ: İŞKENCE MEKANLARI
Açıklamada, barolar ve avukatlar dışında sivil toplumun gelişen süreci izleme ve müdahale etme olanaklarının olmadığı cezaevlerinin, insan hakları ihlallerinin en çok yaşandığı yerler olduğu ifade edildi. Açıklamada cezaevlerinin durumuna dair şunlara yer verildi: “Türkiye’de hapishaneler, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere her türlü insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin yaşandığı birer işkence mekânları haline gelmişlerdir. Sivil toplum örgütlerinin, ihlallerin tespitine dair raporlama çalışmaları ve bu ihlalleri kamuoyu ile paylaşımına rağmen, hapishanelerin bu gerçekliği değişmemiştir.
Türkiye hapishanelerinde, halen yoğun olarak ölümler, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolâsyon, ailelerle görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır.”
SON BAŞVURU ANTEP’TEN
Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği’yle birlikte cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair çok sayıda başvuru alındığına değinilen açıklamada, en son Gaziantep Islahiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü Mehmet Kaya’nın uğradığı hak ihlallerine dair başvuru alındığı ifade edildi.
Kaya’nın maruz bırakıldığı hak ihlallerine dair heyetleri tarafında yapılan araştırma ve incelemede tutuklu Kaya’nın Diyarbakır T Tipi 2 No’lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumundayken son bir yılda tehdit, hakaret, işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığının öğrenildiği aktarıldı.
10 KİŞİNİN İŞKENCESİNE UĞRADI
Kaya ile Islahiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yapılan görüşmeler ve elde edilen verilerin yer aldığı açıklamanın devamı şu şekilde: “İşkence gören Kaya’nın maruz bırakıldığı işkencenin psikolojik etkisinde olduğu, ailesi ve yakınları Diyarbakır ilinde yaşadıkları halde Diyarbakır hapishanelerine geri gönderilme ihtimalinden dolayı tedirgin olduğu ve can güvenliği endişesi yaşadığı gözlemlenmiştir.
İşkence gören Kaya son olarak 2021 yılının Ekim ayında ceza infaz kurumunun ifade odasında, ‘malta’ olarak nitelendirilen ara koridorda ve ‘süngerli oda’ olarak nitelendirilen bekletme odasında 10 kadar infaz koruma memurunun kendisine küfür edip yere yatırarak boynuna dizleriyle bastıklarını, yine elleriyle bacaklarına da basıldığını, kollarının arkadan çok sıkı şekilde ters kelepçe edildiğini, ağzının ve burnunun kapatılarak nefessiz bırakıldığını, bu sırada küfürlere, hakaretlere maruz bırakıldığını, olay yerindeki tüm infaz koruma memurları tarafından aynı anda darp edildiğini, bu nedenle darp edildiği esnada öldürüleceğini düşündüğünü, takatten düşerek bayıldığını, süngerli oda olarak tabir edilen odada saatlerce ters kelepçeli olarak bekletildiğini, yerde kıvrandığını belirtmiştir.
İşkence gören Mehmet Kaya, infaz koruma memurlarının kendisini haksız disiplin cezası, sürgün ve ‘açık cezaevine’ gitme hakkını elinden almakla tehdit ederek, hazırlamış oldukları ifadeyi kendisine imzalattıklarını, yine doktor muayenesinin usule aykırı olarak, olayda kendisini darp eden infaz koruma memurunun yanında yapıldığını, şikâyetlerinin rapora yazılmadığını, haksız şekilde disiplin cezası verilerek Gaziantep Islahiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sürgün edildiğini ifade etmiştir.”
İŞKENCECİ MEMURLAR KORUNUYOR
Kaya’nın annesi Zemzema Kaya’nın oğlunun uğradığı işkence ve kötü muamelenin soruşturulması ve disiplin cezalarının kaldırılması için Diyarbakır İnfaz Hâkimliği’ne ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verdiği kaydedilen açıklamada, dilekçelerde işkence ve kötü muameleden açıkça bahsedilmesine rağmen adli makamların soruşturma başlatmaması ve pasif davranmalarının şüpheli infaz koruma memurlarının korunduğu izlenimini verdiği belirtildi.
İSTANBUL PROTOKOLÜ HATIRLATILDI
Rapordaki tespitler ve yasal düzenlemeler gözetilerek Kaya’ya yönelik işkence, kötü muamele, hakaret, tehdit suçlarının işlenmiş olması ihtimaline binaen re’sen soruşturma başlatılması gerektiği vurgulanan açıklamada yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
“*Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve faillerin tespiti açısından etkin bir adli soruşturma yürütülmelidir.
*Bu çerçevede işkence görenin/görgü tanıklarının beyanları alınmalı ve araştırılmalı, deliller toplanmalı ve olası delillerin karartılmasının önüne geçilmelidir.
*Bu çerçeve de Sözleşmeler ve yasa maddeleri göz önüne alınarak işkence gören Mehmet Kaya’nın maruz bırakıldığı işkence ve diğer kötü muamelenin tespitine dönük İstanbul Protokolüne uygun bir şekilde fiziksel ve psikolojik rapor alınmalıdır.
*Diyarbakır 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun ifade alma, hazır kıta, süngerli odalar ile bu odaların bulunduğu koridorlar ve hükümlünün kaldığı koğuşları gören tüm kameraların 04.10.2021 ve 11.11.2021 tarihler arası kayıtları ivedilikle istenmeli, bilirkişi marifetiyle çözümleri yapılmalıdır.
*Kamera kayıtları, görev listesi, işkence görenin/görgü tanıklarının anlatımları gözetilerek olayla ilgili kolluk görevlilerinin tespit ve teşhis işlemleri yapılmalı, tespit edilen şüpheliler, soruşturma tamamlanıncaya kadar açığa alınmalıdır.
TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
*Olayda yer alan infaz koruma memurları hakkında ivedilikle etkin ve şeffaf bir adli ve idari soruşturma yapılmalı, soruşturma sonucu bütün detaylarıyla kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
*Mahpuslara yönelik infaz koruma memurlarının haksız ve hukuka aykırı eylem ve işlemlerine karşı adli ve idari makamlar, failleri koruma politikasını terk etmeli, cezasızlık politikasından vazgeçmelidir.
*Hapishanelerde infaz işleminin, taraf olunan sözleşmelere ve hukuka uygun şekilde yerine getirilmesi sağlanmalı, mahpus haklarına saygı gösterilmesi amacına dönük infaz koruma memurları kapsamlı insan hakları eğitimine tabi tutulmalıdır.
*Ulusal ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası yükümlülüklere tam ve eksiksiz olarak uyulmalı, yargı ve idari merciler belirtilen hususlara riayet etmelidir.
Bu çerçevede adli ve idari soruşturmanın takipçisi olacağız, yine soruşturmaların sonuçlarını bütün detaylarıyla kamuoyuyla paylaşacağız. Mahpuslara yönelik infaz koruma memurlarının haksız ve hukuka aykırı eylem ve işlemlerine karşı öncelikle yetkilileri sorumlu davranmaya, kamuoyunu da duyarlı olmaya davet ediyoruz.” (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***