Finike’de yapılması planlanan mermer ocağına karşı çıktıkları için öldürülen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftine ilişkin BM İnsan Hakları Özel Raportörü Mary Lawlor’un Maden Şirketi ve Türkiye Hükümeti’ne gönderdiği mektuba verilen yanıtta Lawlor, “iyi niyetli” olmamakla suçlandı.
Antalya’nın Finike ilçesinde taş ocaklarına karşı verdikleri mücadele ile bilinen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çifti cinayeti ile ilgili Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Özel Raportörü Mary Lawlor 13 Eylül 2021 tarihinde Türkiye Hükümeti ile Bahçeci Mermer ve Bartu Mermer şirketlerine bir mektup göndererek soruşturma dosyasındaki çelişkili durumları sordu. Lawlor’un sorularına mermer şirketleri tarafından herhangi bir yanıt verilmezken, Türkiye Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilciliği sorulara yanıt verdi.
TÜRKİYE’YE GÖRE SORULAR İYİ NİYETLİ DEĞİL
Türkiye, verdiği yanıtta Lawlor’un devam etmekte olan bir dava ile ilgili basın açıklaması yaparak kendi görev alanının dışına çıktığını ve maden şirketini kastederek kişilerin masumiyet karinesini ihlal ettiğini ileri sürdü. Türkiye, Lawlor’u son dönemlerde yaptığı açıklamalarla bunu bir alışkanlık haline getirmekle suçladı. Türkiye mektubunda Lawlor’un cinayetle ilgili soru ve açıklamalarının “iyi niyetli” olmadığını iddia etti.
TÜRKİYE: ÇEVRECİ OLDUKLARI İÇİN DEĞİL
Büyüknohutçu çiftçinin çevre savunucu oldukları için öldürüldükleri yönündeki iddiaların doğru olmadığını iddia eden Türkiye, cinayetin ise paraya ihtilacı olan uyuşturucu bağımlısı bir kişi tarafından yapıldığını savundu. Türkiye, cinayetle ilgili tüm delillerin ortada olduğunu ve maden şirketlerini kastederek cinayetin arkasında kimsenin olmadığını savundu. Davanın Temyiz Mahkemesi’nde olduğunu söyleyen Türkiye, cinayete dair çelişkili durumlara dikkat çeken Lawlor’un soru ve açıklamalarına yanıt vermek yerine Lawlor’un kendi görev alanının dışına çıktığını savundu. (MA / Rüştü Demirkaya)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***