Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Tümen “Başarı şansı olmayan bu irrasyonel deneyi bir an önce terketmeli” diyerek eski başkan Naci Ağbal’ın yazısını paylaştı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 25 Mayıs’ta Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı’na atanıp 13 Ekim’de görevden alınan Semih Tümen, iktidarın ekonomi politikasına sosyal medya hesabından tepki gösterdi.
Tümen, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Başarı şansı olmayan bu irrasyonel deneyi bir an önce terkedip Türk lirasının değerini koruyacak, Türk halkının refahını gözetecek kaliteli politikalara bir an önce dönmemiz gerekiyor. Bunu nasıl yapacağımızı yeniden hatırlamakta fayda var.” diyerek kendisiyle birlikte görevden alınan eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın bir yazısını paylaştı.
Naci Ağbal ‘Kalıcı fiyat istikrarı için kararlı ve öngörülebilir para politikasının önemi’ başlıklı yazısında özetle şöyle demişti:
“2021 yılı sonunda enflasyonun yüzde 9,4 seviyesine düşmesini hedefliyoruz; ancak bu konudaki risklerin de farkındayız. Bu nedenle sıkı para politikamızı sürdürürken bir yandan da tüm paydaşlarımızı içeren etkin bir iletişim yaklaşımı ile politikalarımızın etkisini artırmayı hedefleyeceğiz. Para politikasındaki sıkı duruşu, yüzde 5 hedefini elde edene kadar sürdüreceğiz. Hedefe ulaşmakla da yetinmeyecek, enflasyonda bu seviyenin kalıcılığını sağlamak için gerekeni yapacağız. Özetle, bu stratejimizin geçici değil, orta vadeli bir strateji olduğunu ve hedeflerimize ulaşana kadar kararlılıkla uygulanacağının altını çizmek isteriz.
Sermaye girişlerinin istikrarlı ve güçlü bir hale gelmesi, yurt içi yerleşiklerin dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi ile birlikte döviz alım ihaleleri yoluyla rezervlerimizi artıracağız. Şartlar oluştuğunda, buna yönelik planımızı da açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşacağız.
Merkez Bankası olarak her ne kadar kararlı olsak da bu konuda toplumun her kesiminin desteğine ihtiyacımız var. Bu zorlu yolculuğumuzda tüm paydaşlarla eş güdümlü çalışmak bize önemli katkı sağlayacaktır.
Mali disiplinin kararlı bir şekilde sürdürülmesi büyük önem taşırken, hukuk ve ekonomi alanındaki yapısal reformların da beklentiler yoluyla dezenflasyona destek vereceğini düşünüyoruz.
Diğer yandan, dezenflasyon sürecine genel kamuoyunun vereceği desteğin de önemli olduğunu düşünüyoruz. Toplumda fiyat istikrarı bilincinin oluşması bizim için çok kritik. İş dünyası temsilcileri, sivil toplum örgütleri, ekonomistler, akademisyenler gibi paydaşlarımızla iletişimimizi artırarak toplumda fiyat istikrarı bilinci oluşmasına gayret ediyoruz. Bu çerçevede, son dönemde iş dünyası temsilcilerinin yaptıkları destek açıklamalarını çok önemsiyoruz.
Yakın dönemde iletişim politikasının öncelikli hedeflerinden biri, fiyat istikrarının öneminin ve bu doğrultuda uygulanan politikaların tüm paydaşlara anlatılması ve enflasyonla mücadele konusunda toplumsal bir farkındalık yaratılması olacak. Bu kapsamda tüm iletişim araçlarını bütüncül bir yaklaşımla kullanacağımız ve tüm paydaşlara ulaşan kapsamlı bir iletişim planı hazırlıyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***