İnsan hakları savunucusu ve iş adamı Osman Kavala’nın davasının son duruşması bugün görülecek. 1 Kasım 2017’de tutuklanarak cezaevine giren Osman Kavala toplamda 1488 gündür tutuklu yargılanıyor.
Türkiye ile başta Avrupalı ülkeler olmak üzere Batı dünyası arasında ciddi sorunlara neden olmuş olan Kavala davasında Avrupa Birliği, Strazburg Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bir süredir Kavala’nın derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyor.
Dört yıldan fazla bir süredir herhangi bir mahkumiyet kararı olmaksızın hapiste tutulan Kavala davasının siyasi saiklerle yürütüldüğü eleştirileri mevcut. Bir önceki davasında suçsuz olduğu kararı verilen ve serbest kalan Kavala, saatler içerisinde bir başka davaya dahil edilerek yeniden içeri alınmıştı.
Gezi protestoları ve sonrasında yaşananlar ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde dünya basını tarafından da Türkiye’de muhalefete yönelik baskının bir simgesi olarak görülen Kavala davası bu nedenlerle yakından takip ediliyor.
Ankara tüm suçlamaları reddediyor
Kavala konusundaki tüm suçlama ve eleştirileri reddeden Türk hükümeti mahkemelerinin bağımsız olduğuna vurgu yaparak, Kavala üzerinden Türkiye’ye siyasi ve ekonomik amaçlı baskı uygulandığını ve bunun nedeninin de Türkiye’nin bölgesinde büyüyen bir güç olmasının yarattığı endişeden kaynaklı olduğunu ileri sürüyor.
Büyükelçilerle krize neden oldu
Geçen ay Erdoğan, AİHM’in Kavala’nın serbest bırakılması yönündeki kararını hatırlattıkları için aralarında ABD, Almanya ve Fransa’nın da bulunduğu 10 ülkenin büyükelçilerini sınır dışı etmekle tehdit etmişti.
Bu kriz, tüm büyükelçiliklerin Türkçe ve İngilizce’de farklı anlamlara gelebilecek bir açıklamayı yayınlayarak Ankara’nın elini rahatlatması ile aşıldı. Ne var ki, büyükelçiler krizi de dahil Kavala konusunda yaşanan tüm gelişmeler Türk ekonomisini de direk etkilemeye devam ediyor.
Kavala davasının hali hazırda kırılgan olan Türk ekonomisi üzerindeki olumsuz etkisi de devam ediyor. Erdoğan’ın direktifi ile yapılan faiz indirimleri nedeniyle Eylül ayından bu yana yeni rekor düşüşler yaşayan Türk Lirası’nın bugün davada yaşanacak gelişmeler ile yeni bir türbülansa girmesi söz konusu olabilir.
Kavala: Artık davalara katılmam ve savunma yapmam anlamsız
Kavala, 2013’te yaşanan ülke çapındaki protestolarla ilgili suçlamalardan geçen yıl beraat etti, ancak bu karar bu yıl içinde bozuldu ve 2016’daki bir darbe girişimiyle ilgili başka bir davadaki suçlamalarla birleştirildi.
Hakkındaki tüm suçlamaları reddeden 64 yaşındaki Kavala, büyükelçiler krizinden sonra Erdoğan’ın kendisi hakkındaki yorumlarını işaret ederek “bu koşullarda adil yargılanmanın imkansız olması nedeniyle duruşmalara katılmasının ve savunma yapmasının da artık anlamsız” olduğunu açıkladı.
Türkiye AİHM kararlarını uygulamayarak Konsey üyeliğini riske atıyor
Kavala, 2013 protestoları ve 2016’da Erdoğan’a ve hükümetine yönelik darbe girişimi suçlamasıyla üç ayrı davada 51 kişiyle birlikte yargılanıyor.
Kararları Türkiye için bağlayıcı olan AİHM, Kavala’nın suç işlediğine dair makul şüphe bulunmadığı gerekçesiyle 2019 yılının sonlarında serbest bırakılması hükmü vermişti.
Strazburg Avrupa Konseyi de Kavala’nın serbest bırakılmaması durumunda Türkiye’ye karşı ihlal prosedürü başlayacağını duyurmuş ve sürecin sonunda Türkiye’nin Konsey’deki haklarının askıya alınabileceği uyarısında bulunmuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***