Alparslan Türkeş Vakfı’na yönelik saldırıya ilişkin konuşan Alparslan Türkeş’in oğlu ağabeyi Tuğrul Türkeş’in saldırıya ilişkin konuşmamak istememesini eleştirdi. Kutalmış Türkeş, “Alparslan Türkeş anılıyor, anılan kişi senin baban. Alparslan Türkeş Vakfı anıyor. Burada konuşmayacak ne var? En azından kınaması lazım. Büyük bir terbiyesizlik demesi lazım. Ama demiyor. Hükümetin içinde olduğu ve oraya gelenleri hükümet koruyup, kolladığı için” diye değerlendirdi.
Alparslan Türkeş Vakfı tarafından hafta sonunda düzenlenen etkinliğe, Ülkü Ocakları üyesi olduğu iddia edilen kişiler saldırdı. Ankara Emniyeti’nden yapılan açıklamada, “Organizasyonu düzenleyen kuruluş tarafından katılımcı sayısı ve isimlerine ilişkin bir bildirimde bulunulmadığı için katılımcı olarak gelenler üst aramaları yaptırılarak bina içerisine alınmıştır. Etkinliğe katılımcı gibi gelen şahıslarla etkinliği düzenleyenler arasında salon içerisinde arbede çıkmış, görevli personel ve çevik kuvvet personelimiz salon içerisine girerek grupları ayırmış ve olay sonlandırılmıştır” denildi.
MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ, “Söyleyecek bir şeyim yok. Konuşmak istemiyorum” diyerek, olayla ilgili yorum yapmadı. Alparslan Türkeş’in oğlu AKP Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş de saldırıya ilişkin konuşmak istemedi.
Türkeş’in bir diğer oğlu olan eski AKP Milletvekili Ahmet Kutalmış Türkeş ise saldırı hakkındaki görüşlerini açıkladı.
Kutalmış Türkeş şunları söyledi:
‘ANANLARA SALDIRMAK ALPARSLAN TÜRKEŞ’İ SEVMEYEN BİRİNİN YAPACAĞI İŞTİR’
Alparslan Türkeş’in kurduğu, Alparslan Türkeş’in sayesinde var olan ve onun sayesinde oturdukları koltuklardan Alparslan Türkeş’in anıldığı, Alparslan Türkeş toplantısına saldırı. Bunu tarafsız bakan herkes nasıl değerlendirir. Haince. Değil mi? Normal bir hareket değil. Alparslan Türkeş’in anılmasına engel olmak, ananlara saldırmak Alparslan Türkeş’i sevmeyen birinin yapacağı iştir.
EMNİYETİN AÇIKLAMASI: NE DİYECEK, İZİN VERDİK Mİ DİYECEK?
Ne diyecek, izin verdik mi diyecek? Orada içeri girenleri tanıyan sivil polisler var. Onlar sivil polislerle içeri girdi. Ankara polisi onları tanıyor. Küfrederek, hakaret ederek, bağırarak girmişler. O sırada anlamıyor mu niye geldiğini? Bir de saldırıdan sonra koca salonda bağırış kopuyor, saldırı oluyor. Videoda gözüküyor, içeri giren polis filan yok. Olayın sonunda 4-5 polis giriyor ki karşı taraf onlara saldırdığı için giriyor. Onlar saldırıyı gerçekleştirirken hiçbir polis girmiyor içeri.
MHP ANKARA İL BAŞKANIN PAYLAŞIMI
Zaten çok net. Talimat almış. Talimat almadan o tweeti de atamaz. Talimat almış. Aldığı talimat neticesinde o tweetleri atıp, hazırlık yapmış. Hazırlığını gerçekleştirmiş. Bir daha gelirken talimat aldığı kişileri de getirmeli. Böyle parlak suratlı oğlanların arkasına saklanmamalı o talimat verenler. İl başkanı, genel başkanının ve teşkilat başkanını haberi olmadan böyle bir şey yapamaz. Yaparsa görevden alırlar. Değil mi? Disiplin soruşturması açılır. Türkiye’de herhangi bir il başkanı ve yanındaki il üyeleri, teşkilat üyeleri nereyi basmış, kaç tane olay olmuş ve bu olaylar neticesinde onun başına ne gelmiş? Görevden alınmış mı, disiplin soruşturması mı olmuş? Böyle bir örneği yoktur herhalde.
TUĞRUL TÜRKEŞ’İN KONUŞMAK İSTEMEMESİ
Konuşmamayı tercih etmemesi çok yanlış ve ayıp. Sonuçta orası Alparslan Türkeş, senin de baban. Onun vakfı. O da oraya davetli. Yani şunu demek istiyorum, Alparslan Türkeş anılıyor, anılan kişi senin baban. Alparslan Türkeş Vakfı anıyor. Burada konuşmayacak ne var? En azından kınaması lazım. ‘Büyük bir terbiyesizlik’ demesi lazım. Ama demiyor. Hükümetin içinde olduğu ve oraya gelenleri hükümet koruyup, kolladığı için. Zaten Ankara, Türkiye’nin Başkent’i. Türkiye’nin Başkent’inde Ankara il başkanı gelecek, 70-80 kişi oraya girecek, saldıracak. Polis de bunu izleyecek. Adamı gözaltına alırsın en azından, adamın dokunulmazlığı yok ki niye gözaltına almıyorsun. Hiçbir faaliyet yok.
‘HÜKÜMETİN YANILDIĞI NOKTA ŞU’
Yalnız hükümetin yanıldığı nokta şu. Bunlara göz yumarak sürekli irtifa kaybediyor, yanlış yapıyor. Adaletsizliğe çanak tutarak hiç kimse ilerleyemez. İlerlemiyorlar ama niyeyse herhalde artık, başkalarına diyorlardı önceden, gözleri gönülleri kör olmuş. Mühürlenmiş. Sürekli kaybediyorlar.“ (ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***