79 yıl önce bugün, 11 Kasım 1942’de, TBMM Varlık Vergisi’ni kanunlaştırdı. Oturumda hazır bulunan 350 milletvekilinin oybirliğiyle kabul edilen kanuna göre “bazı varlıklı kesimlerden” bir defalık olağanüstü servet vergisi alınacaktı.
Milli duygularla karar, büyük bir memnuniyetle karşılandı. Kanunun metninde ‘Gayrimüslim’, ‘Müslüman’ gibi ayrımlar olmamasına rağmen, kanunun hükümetin ırkçı, gayrı-müslimleri madden ve manen yok etme siyasetinin bir devamı olarak uygulandı.
Varlık Vergisi’nin yüzde 70’i İstanbul’daki mükelleflere tahakkuk ettirilmiş. Bu “zenginlerin” yüzde 87’si gayrimüslimdi. Gayrimüslimlerin mali güçleri ile uygulanan vergi oranları Müslümanlara uygulananlara göre yüzlerce kez daha ağırdı. Ermeniler, Gayrimüslimler arasında vergileri en yüksek oranda olanlardı.
Azınlıkların hepsi sanılanın aksine hepsi fabrikatör, tüccar ya da zengin değildi, yoksul kesimi de ziyadesiyle fazla olan gayrimüslimler çok şey kaybettiler; mülklerini, eşyalarını, hayatlarını, hayallerini, memleketlerinde huzurla yaşayabilme ümitlerini…
Kimi vergiyi ödeyebilmek için evini, dükkanını olmadık fiyatlarla ederinin çok çok altında sattı, kimisi onu da başaramadan mülküne, eşyasına el konuldu…
Saraçoğlu, “Bu kanun aynı zamanda bir devrim kanunudur. Bu Kanun sayesinde piyasaya egemen olan azınlık tüccar sınıfı ortadan kaldırılarak Türk piyasasını Türklerin eline vereceğiz. Kanun, bütün şiddetiyle uygulanacaktır. Biz ne Adam Smith’in talebesi ne de Karl Mark’ın çırağıyız.” demişti o günlerde…
Aralık 1942 ve Ocak 1944’te başta İstanbul olmak üzere Türkiye’de gayrimüslimlere ait binlerce taşınmaz mülk, ev ve işyeri haczedilerek haraç mezat satıldı, el değiştirdi. Verginin ödeme süresinin bittiği 21 Şubat 1943 tarihinden hemen sonra zorunlu çalışma için mükelleflerin kampta toplanmasına başlandı.
Sınırsız’da Türkiye tarihindeki bu önemli günü, 11 Kasım Varlık Vergisini, konun uzmanları araştırmacı yazar Rıdvan Akar, tarihçi Ayşe Hür, Akademisyen Herkül Millas ile konuştuk.
Vergi ile hükümet ne amaçlıyordu? Amacına ulaştı mı? Yaşananlar sadece kapitalin el değiştirmesi mi oldu? 1915 Ermeni Soykırımı, 1923 Mübadele Anlaşması, 1928’de Vatandaş Türkçe Konuş kampanyanları, 1934 ‘Trakya Olayları’ düşünülürse, 6-7 Eylül Pogromu öncesinde devletin azınlık politikasındaki önemli bir kırılma noktasıydı Varlık Vergisi bu topraklara nasıl bir yıkım getirdi? Kabul edilmeyen suçlar nasıl sistematikleşti?
Bu sorulara ve daha fazlasına cevap aradık.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***