Güney Kore’de 1979 darbesi ile başa geçen eski devlet başkanı Chun Doo-hwan 90 yaşında hayatını kaybetti. son yıllarda Alzheimer hastalığı ve kan kansere yakalanan Chun Doo-hwan, evinde kalp krizi geçirdikten sonra yaşamını yitirdi. Chun Doo-hwan, 1979 darbesinden sonra halk tarafından başlatılan demokrasi yanlısı protestoları acımasızca bastırmış; ardından Güney Kore’yi diktatörlükle yönetmişti. Yaptığı insanlık suçlarına karşın Güney Kore’yi ekonomik olarak kalkındıran Chun Doo-hwan’ın siyasi hayatı nasıldı ve Chun Doo-hwan ismi Güney Kore halkı için ne ifade ediyor?
GÜNEY KORE’NİN 1961-88 ARASI DİKTATÖRLÜK YILLARI
Chun Doo-hwan’ın akıl hocası Park Chung-hee, 1961’den iktidara geçip Güney Kore’yi diktatörlük ile yönetti. İktidar olmadan önce Güney Kore’de general olan Park, 1979’da içki partisi düzenlediği bir gecede kendi istihbarat şefi tarafından suikaste uğradı. Suikast sonucu öldürülen Park’ın 18 yıllık sert diktatörlük dönemi bitmiş oldu.
Park Chung-hee’nin ölümünden 2 ay sonra sonra 12 Aralık 1979’da Chun Doo-hwan yönetimindeki tanklar ve askeri bir grup başkent Seul’de yönetime el koydu.. Chun’un iktidarı Güney Kore’de 1988’e kadar sürdü. Ülke, 79-88 arası askeri diktatörlük ile siyasetin baskılandığı, hızlı sosyal ve ekonomik değişikliklerin olduğu bir dönem geçirdi. Arka arkaya gelen bu diktatörlük döneminde Güney Koreliler büyük insan hakları ihlallerine maruz kaldılar.
Chun iktidarı ele geçirir geçirmez Gwangju’daki bir sivil ayaklanmaya kanlı bir müdahale etti. Darbe hükümetinin açıklamasına göre 200 kişi müdahale sonucu hayatını kaybetti fakat aktivistler ölü sayısının açıklanandan çok daha yüksek olduğunu iddia ediyor. Chun’un yönetimi boyunca, on binlerce kişi farklı sebepler ile hapse atılarak sindirilmeye çalışıldı.
MUHALEFEt LİDERİNE İDAM CEZASI VERİLDİ
Chun’un oluşturduğu askeri mahkemeler ülkede adeta terör estirdi. Askeri mahkemeler ilk olarak önde gelen muhalefet lideri Kim Dae-jung’u tutukladı ve Gwangju ayaklanmasını körüklediği iddiasıyla idam cezası hükmedildi. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yaptığı baskılar sonucu Kim’in cezası hafifletildi ve sonunda serbest bırakıldı. Kim darbe yönetimi sonrası ülkenin cumhurbaşkanı oldu. Kim, Güney Kore’de demokrasiyi teşvik etmesi ve Kuzey Kore ile uzlaşma çabaları sebebiyle 2000 yılı Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü.
ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARA RAĞMEN EKONOMİ “UÇTU”
Chun hükümeti Güney Kore’de antidemokratik bir yönetim tarzı uyguladı fakat Chun’un görev süresi boyunca ülke ekonomisi büyük bir yükselişe geçti. Chun, Kore Savaşı dönemindeki sokağa çıkma yasakları sona ermesi ve denizaşırı seyahatlerdeki kısıtlamaların hafifletilmesi de dahil olmak üzere çeşitli liberalleştirici önlemler aldı. Bütün bu sıçrayışın sonucunda 1988 yılında Güney Kore Yaz Olimpiyatları’na ev sahipliği yapma hakkı kazandı.
KİMİNE GÖRE HALK KAHRAMANI, KİMİNE GÖRE KATİL
Associated Press’in (AP) aktardığına göre; Güney Kore’de pek çok muhafazakar, Chun’u ülkeyi yoksulluktan kurtaran bir kahraman olarak görüyor. Buna karşın çoğu insana göre Chun katil bir diktatör. Özellikle Gwangju Katliamı sebebiyle çoğu Güney Korelinin kanaatı bü yönde. Çünkü Chun hiçbir zaman katledilen insanlar için özür dilemedi ve göstericilere silahlı müdahalenin emrinin arkasında olduğu gerçeğini reddetti.
HALK BASKILARA DAYANAMADI SEÇİM İÇİN SOKAKLARA DÖKÜLDÜ
Seul’de bir ofis çalışanı olan Byun Hye-min AP’ye verdiği röportajda, “Ölüm haberine verdiğim tek tepki ‘vay be, sonunda gitti’ oldu” şeklinde konuştu. Byun, Chun’un ‘yaptığı şeylere ve özür dilemeyi reddetmesi’ konusunda hala çok fazla öfkeli olduklarını belirtti. Ülkede Byun gibi bir çok insan da aynı öfkeyi paylaşıyor çünkü Chun yönetiminin iktidarda olduğu süre boyunca, Kuzey Kore tarafından ölümcül saldırılarılar ve ülkedeki şiddetli siyasi baskılar kesilmedi.
1983’te Kuzey Kore komando birliği, Güney Kore heyetinin Myanmar’ı ziyareti sırasında Chun’u hedef alan bir bombalı saldırı düzenledi. Chun, aralarında Güney Koreli bakanların da bulunduğu 21 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda kıl payı yara almadan kurtuldu. 1987’de Kuzey Kore ajanları bir Güney Kore uçağını bombaladı ve 115 sivili öldürdü.
Ülkede, Chun diktatörlüğüne karşı halkın öfkesi, 1987’de kitlesel sokak protestolarına yol açtı. Sonunda Chun, cumhurbaşkanlığı seçimlerini için bir anayasa değişikliğini kabul etmek zorunda kaldı. Bu atılım Güney Kore’nin demokrasiye geçişinin başlangıcı olarak kabul ediliyor.
CHUN’UN ADAYI İLK SEÇİMLERİ KAZANDI
İktidar partisi başkanlık seçimlerine aday olarak Roh Tae-woo’yu çıkardı. 1979 darbesinde kilit rol oynayan Roh, Chun’un ordudan arkadaşı ve sağ koluydu. Roh da Chun’dan bir ay önce 26 Ekim’de hayatını kaybetti. Chun gibi Roh da baskılar için hiçbir zaman doğrudan özür dilemedi. Roh’a rakip olarak muhalefetten iki farklı aday seçime gitti. Muhalefet oylarının Kim Dae-jung ve Kim Young-sam arasında bölünmesi nedeniyle, Aralık 1987 seçimlerini Roh kazandı.
CHUN VE ROH İKTİDARDAN DÜŞTÜKTEN SONRA İŞLEDİKLERİ SUÇLARDAN DOLAYI YARGILANDILAR
Roh’un başkanlığı sırasında Chun, halkın yoğun eleştirileri sebebiyle iki yıl boyunca bir Budist tapınağına sığındı. Roh 1993’te görevden ayrıldıktan sonra, Kim Young-sam yeni başkan oldu. Bu dönemde hem Chun hem de Roh yargılandı. İki eski cumhurbaşkanı, darbe ve Gwangju baskıları nedeniyle isyan ve ihanetin yanı sıra yolsuzluktan suçlu bulundu. Chun idam cezasına, Roh 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Kim Young-sam, Asya döviz krizinin vurduğu ekonomiyi canlandırmak ve ulusal uzlaşıyı sağlayabilmek için 1997’nin sonlarında iki eski cumhurbaşkanını affetti.
GÜNEY KORE CUMHURBAŞKANLIĞI TAZİYEYE YAS ÇİÇEĞİ VEYA RESMİ TEMSİLCİ GÖNDERMEYECEK
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Park Kyung-mee, Chun’un ailesine taziyelerini iletti. Park verdiği demeçte, eski liderin ölümünden önce Gwangju olayları için özür dilemediğini vurguladı ve Mavi Saray’ın saygılarını sunmak için yas çiçekleri veya herhangi bir resmi temsilci göndermeyi planlamadığını söyledi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***