Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son dönemde konuşmalarında sıklıkla yer ayırdığı market raflarındaki doluluk sallantıya girdi.
Perakende sektörü temsilcileri kurdaki oynaklık nedeniyle fiyat belirlemenin imkansızlaştığı bir sürece girildiğini, rafların boşalmasa da çeşitliliğinde önemli oranda azalmalar yaşandığını söyledi.
Eylül ayına 8,30 seviyesinden başlayan dolar kuru geride bıraktığımız süreçte kısa aralıklarla tarihi zirvesini yeniledi. Dolar bu sabah ise 9,98’e kadar çıkarak bir rekor daha kırdı.
Kur şokları nedeniyle bazı marketler raflarında ürünlerin bulunamadığı iddiası da son bir haftadır sosyal medyanın popüler konularından. Türkiye’nin en büyük zincir marketlerinden BİM, sosyal medyada yayılan boş şeker rafları görüntüsünün ardından bir açıklama yaparak, uygun fiyatlı şeker tedarikinde zorlandığını duyurdu. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz ise kurlardaki oynaklık nedeniyle hammadde fiyatlarında artık günlük hatta saatlik fiyatlar oluşmaya başladığını söyledi.
Gıda Perakendecileri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Erdal Tüfekçi de bugün Bloomberg HT yayınında kurun stabil olmamasının fiyatları belirleme konusunda çok büyük sorunlar yarattığının altını çizdi.
Birçok üründe sıkıntı yaşandığını belirten Tüfekçi, perakende sektörünün organize gücü ve stokları iyi yönetmesi sayesinde boş raflarla karşılaşılmadığını, buna rağmen ürün çeşitliliğinde ciddi azalma olduğunu belirtti.
Sallantıda olan ürünler
Tüfekçi’nin değerlendirmeleri şöyle: “Kur artışı bir problem ama yerinde durmaması daha büyük bir problem. Üretici firmalar ithalatla ilgili girdi maliyetlerini hesaplamada ve fiyat verebilmede ciddi problem yaşıyor.
Dünyada yaşanan lojistik ve konteyner sıkıntıları nedeniyle ithalat ve gümrüklerde de sorunlar var.
Şu anda şeker fabrikaları fiyat açıklamadığı için ürün vermiyorlar. Dolayısıyla da şekerden üretim yapan üreticiler de hammadde girdilerini bilmedikleri için de yeniden fiyatlandırma yapamıyorlar.
Süt ve meyve suyu ambalajlarında problem olduğu için fiyat da ürün de yok.
Kedi-köpek mamaları, bebek mamaları ithal olduğu için girdilerinde, maliyetlerinde ve konteyner problemleri nedeniyle tedarik zincirlerinde kırılmalar var.
Çocuk bezi firmalarının büyük kısmı hammadde girdilerinden yani kur maliyetlerinden dolayı satışlarını durdurdu. Küçük ve orta ölçekliler ise maliyetlerini hesaplayamadığı için mal veremiyor. Bir kısmı günlük fiyat verebiliyor.
Tuvalet kağıdı, havlu üreticileri, kağıt üreticileri ise ambalajlarının içindeki adetlerini düşürüyor. Yine en azından tedarik zincirleri devam edebiliyor. Ama bir kısmı bunları da karşılayamayabiliyor. Çünkü dönüşüm sağlayamıyor.
Üreticiler ayrıca hammaddelerini daha etken, daha temel ürünlerde kullanıyor. Dolayısıyla da çeşitlilik ve alternatiftte sıkıntı yaşamaya başladığımız bir süreç oluştu.”
Erdoğan’ın açıklamaları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son 28 Ekim’de Ankara’da yaptığı bahçe açılışındaki konuşmasında Avrupa’daki market zincirlerinde yaşanan stok problemlerini işaret etmiş ve, “Avrupa’ya bakalım. İngiltere’de, Amerika’da raflar boş. Elhamdülillah bizde bolluk, bereket yoluna devam ediyor. Fakat nankörlere ne anlatırsan anlat anlamazlar” demişti.
Marketlere verilen ceza
Erdoğan bir başka konuşmasında ise yükselen gıda enflasyonundan zincir marketleri sorumlu tutmuş ve yapılan soruşturmanın ardından beş büyük market zincirine 3 milyar liraya yakın para cezası kesilmişti. Marketler ise söz konusu ‘kartel cezasını‘ yargıya taşıyacaklarını duyurmuştu.
Gıda ve üretici enflasyonu
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre üretici enflasyonu yüzde 46,31’le son 19 yılın en yüksek seviyesini gördü. Yine TÜİK’e göre gıda enflasyonu da yüzde 27,41 seviyesinde.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***