Geçen hafta Diyarbakır’da gözaltına alınan ve ardından tutuklanmasına karar verilen ancak avukatlarının itirazı sonucu serbest bırakılan Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkan Yardımcısı Bayram Bozyel, düzenlediği basın toplantısında “Bize ‘çalışmalarınızın, faaliyetlerinizin haberleri PKK medyasında, ANF’de neden yayınlanıyor?’ diye bir suçlama yöneltildi” dedi.
Bozyel, buna cevaben “Biz açıklamalarımızı yapar, etkinliklerde bulunuruz. Bu etkinlik ve açıklamalarımızın nerede yayınlandığı ile ilgilenmeyiz. ANF’de veya başka bir yerde yayınlanıp yayınlanmadığını takip etmeyiz. ANF muhtemelen başka partilerle ilgili, iktidarla ilgili, CHP ile ilgili haberler de yayınlıyor. O halde onlar hakkında da suç isnadında bulunacak mısınız?” diye sordu.
Rudaw’da yer alan habere göre, Bayram Bozyel partisi PSK’yi engellemek içim polisin bir “gerekçe” bulamayınca bu kez “PKK bağlantısı” aradığını, böylece kendileri gibi Kürdistani partilerin gözünün korkutulmaya çalışıldığını kaydetti.
Serbest Görüş:
‘SÖZ KONUSU PKK OLUNCA DURUM DEĞİŞİYOR’
Bozyel toplantıda özete şunları söyledi:
“Avukat arkadaşlar bu 3-4 günde beni hiç yalnız bırakmadılar. Günde 4-+5 avukat ziyaretime geliyordu. Süreci takip ediyorlardı. Ben hem partim adına hem kendi kendi adına son derece gururluyum. Kürt topluluğu olarak yıllardır birlikteyiz. Özgürlük ve demokrasi ortak amacı ile mücadele ediyoruz. Kısaca yaşananlar hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Benim için öne sürdükleri iddialardan birisi de şuydu: Bir iki ay önce PAK’lı arkadaşların organize ettiği, Şeyh Sait anısına düzenlenen etkinliğe katılmıştım. Bunun suç olduğunu belirttiler. Kürdistani partilerle Halepçe için anma gerçekleştirmiştik. Bunun da suç olduğunu söylediler.
Biz Suriye’deki operasyonlara karşı ortak açıklamada bulunmuştuk, bunun da suç olduğunu öne sürdüler. Yine Kürtçe dili için bir kampanya başlatılmıştı, biliyorsunuz; o kampanya da devam ediyor. Onu da bir suç gibi gösterdiler. Maalesef Türk siyaseti trajikomik bir noktaya geldi. Gülelim mi ağlayalım mı bilemiyoruz. Öyle anlaşılıyor ki devlet güçleri bizim barış çalışmalarınızdan çok rahatsız olmuş. Ancak bunu da doğrudan söyleyemiyorlar çünkü bizim dile getirdiklerimiz uluslararası hukuk açısından hem de Türkiye’nin taraf olduğu anlaşmalar ve anayasası bakımından uygun şeyler.
Anayasa şiddet uygulama dışında her türlü fikri savunabilirsiniz diyor. Ayrı devleti savunmak da buna dahil. Bu nedenle de açıdan da bir şey söyleyemiyorlar. Ancak ama söz konusu PKK olunca durum değişiyor. Bu nedenle bizi mahkum etmek için PKK ile ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Bunun için de şu argüman öne sürüyorlar. Sizin çalışmalarınız, PKK medyasında ANF’de yayınlanıyor… Yani bizim çalışmalarımızı, faaliyetlerimizi ANF haber yapmış. Biz ne yapabiliriz ki bu konuda? Onlara haber yapmayın diyebilir miyiz, engelleyebilir miyiz? Bizim için mühim olan söylediklerimiz. Bunun dışında bizim söylediklerimizi kimin nasıl haberleşirdiğiyle ilgilenmiyoruz. ANF muhtemelen iktidar partisi haberlerini de CHP haberlerini de yayınlıyor. Neden bu onlar için suç olmuyor da bizim için suç oluyor? Yani bu bilinçli bir politika. Kürdistani topluluğunu dağıtmak istiyorlar, bu topluluğun gözünü korkutmak istiyorlar.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***