Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bütçesi görüşmeleri Bakan Hulusi Akar’ın milletvekillerinin sorularını yanıtlamasıyla devam etti. Bakan Akar, savunma güvenliğinin bir devlet işi olduğunu ve devletin tamamını, 84 milyon vatandaşı ilgilendirdiğini savundu. Akar, 84 milyonun güvenliğini düşündükleri için sunumunda güvenlik öncelikli değerlendirmeler bulunmasının eksiklik olmadığını belirtti.
Ötekileştirici bir dil kullanılmaması gerektiğini kaydeden Akar, “Siz, biz diye bir şey yok. Türkiye Cumhuriyeti’ni bir bütün halinde savunmaya çalışıyoruz. Burada tabi devletin organları var. Gerekli çalışmalar mevzuat gereği yapılıyor, bir takım hedefler koyuluyor ve bu hedefler doğrultusunda bütünüyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Tenkit ve eleştirileri dikkate aldıklarını iddia eden Akar, S-400 meselesine dair soruları şöyle yanıtladı: “S-400 meselesi bir savunma sistemidir. 1996’dan bu ülkemizin menfaati için uzun menzilli bölge ve hava ve füze savunma sistemini temin ve tedarik etmek için danışmaya başladık. Bununla ilgili koşullarımız var. Amerika, Avrupa’ya sorduk. En sonunda bunu karşılayan S-400 oldu. Saklı, gizli bir tarafı yok. Şu anda S-400 nerde? Arkadaşlar Türkiye’ye bir hava saldırısı oldu da biz kullanmadık mı? Nerede kullanacağız? Biz askeri konuyu, herkesin önünde konuşacak durumumuz yok?” derken, HDP’li Garo Paylan, “aktif mi?”
‘DEVLET DURUMA HAKİM’ SAVUNMASI
Sözlerine devam eden Akar, “Bir takım tedbirlerimiz, çalışmalarımız var. Gerektiği yer ve zamanda kullanacağımızı herkesin bilmesi lazım” demesine de bir milletvekili “Deneme yapıldı mı?” sorusunu yöneltti. Akar, “Bazı şeyler gizli, bazı şeyler açıklanamaz. Ülkelerin kendi milli sırları… Amerika ne yapıyor? Rusya ne yapıyor? Biliyor musunuz? Söylerler mi? Bu soruları sormak, endişeleri dile getirmek yersizdir. Devlet duruma hakimdir. İlerlememizi sürdürüyoruz” diye cevap verdi.
Tank ve paletin mülkiyetinin hazineye ait olduğunu ifade eden Akar, Danıştay’a satışla ilgili üç kez itiraz olduğunu söyledi. Akar, “Bunların hepsine yönelik yasal olduğuna dair Danıştay’ın kararı var. Davalar reddedildi. Fabrikada bir yılda 6 adet Fırtına obüsü imal edildi. Bunun dışında faaliyetler devam ediyor. Bir tarafta bir yönetim var bu yönetiminde Milli Savunma Bakanlığı tarafından denetimi var. Takriben orada mühendislerin de olduğu 100 kişilik bir askeri heyet var. Orada üretim tek. Bu konular irdeleniyor, üretim planı yapılıyor. Birlikte yapılan bir faaliyettir” diye belirtti.
BAĞIRAN BAKAN YERİNE MİLLETVEKİLİNE MÜDAHALE
CHP’li Milletvekili Ali Şeker’in “motor üretimi ne durumda” sorusuna Akar, sesini yükselterek, “Motoru vermiyorlar, vermiyorlar motoru” dedi. Milletvekillerinin “niye bağırıyorsunuz” sözlerine ise Akar, “Motor, motor… Bildiğiniz soruyu neden soruyorsunuz? Yapmayın böyle. Kore ile beraber yapılacaktı. Bu işten vazgeçin, bizde bunu tedarik için çabalıyoruz. Buyurun, bildikleriniz varsa birlikte çalışalım. Yurt içinde motorun temini için çalışma sürüyor” ifadelerini kullandı.
Komisyon Başkanı ise bağıran bakan Akar’dan ziyade milletvekili Ali Şeker’i “Böyle bir usulümüz yok” diyerek engellemeye çalıştı.
‘ADI KONULMAMIŞ BİR AMBARGO VAR’
Savunma Sanayi Başkanlığı motor üretiminin tedariki için herşeyi yaptıklarını ancak adı konulmamış ambargolarla karşı karşıya olduklarını dile getiren Akar, “Bizim sadece askeri konularda değil, sivil konularda dahi dost bildiğimiz müttefiklerden istediğimiz cevapları alamıyoruz. Herhangi bir şekilde ambargo adı konulmadan ‘daha sonra, daha sonra’ şeklinde gidiyor. Bunlara rağmen eksikliklerin, noksanlıkların giderilmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘SADAT’LA İLİŞKİMİZ OLMADI’
Bedelli askerliğe dair de konuşan Akar, “Bu askerdeki maaşın altı katı kadarı olarak belirleniyor. Asker maaşı arttıkça 6 ile çarpılıyor. 2022 yılında 51 bin 603 kişi bedelli askerliğe başvurdu” dedi. SADAT’a ilişkin de Akar, “SADAT adlı şirketle hukuki, ticari, kurumsal ve mali olarak hiçbir şekilde ilişki yoktur. Adı geçen şirketle kişisel ve kurumsal olarak da temasımız olmamıştır. Bunun dışında eğitim paketi vermesi, onlardan eğitim almamız, ya da görüş almamız böyle bir şey söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.
Akar, saldırgan bir tavırları olmadığını öne sürerek, “Biz şefkatle iş yapıyoruz, yaptığımız işlerde insan onuru, hak ve hukuku olduğunu esas alarak, yapıyoruz. Teröristle oradaki insanları çok ince bir şekilde ayırıyoruz. Bizim konuşmalarımız, görüşmelerimiz Yunan basınında olumlu etki yapıyor. Biz beraberiz, biz bir şey yaparken sizin de güvenliğinizi alıyoruz” diye konuştu.
‘GİTMESEYDİK TOPLU MEZARLAR ARTACAKTI’
Libya’ya müdahale edilmeseydi, Trablus’a Hafter güçlerinin gireceğini savunan Akar, “Sizlerin tezkeresi olmasaydı, Trablus yoktu. Burada saldırganlık yok, ihtiyaç, vefa var. Oradaki insan haklarının çiğnenmesi var. Oradaki toplu mezarları gördük. Gitmeseydik daha fazla artacaktı” diye kaydetti. Akar, Suriye’de BM ve uluslararası hukuka uygun, insan haklarına saygılı, oradaki dini, tarihi yerlere azami zarar vermemek üzere operasyon yapıldığını öne sürdü.
‘İŞGAL’İ KABUL ETMEDİ
Yurtdışındaki mücadelenin işgalcilik olarak görülmesine dair de Akar, şunları söyledi: “Emperyal güçlerin dilini kullanmak demektir. Emperyal güçler hiçbir şekilde kendi alanlarında bizim gibi Türkiye gibi ülkelerin olmasını istemiyorlar. Tek başına biz tezgah kurmuşlar öyle devam etsinler, istiyorlar. Biz nasıl işgalci olabiliriz? Türk kavramı Afrika’da çok yüksek yerlerdedir. Biz işgalci değiliz, emperyalist ve sömürgeci değiliz.”
ŞÜPHELİ ÖLÜMLERİ İNKAR ETTİ
Akar, 1 Ocak’tan itibaren sınırdan 261 bin 137 geçişin engellendiğini, geçtikten sonra yakalanan 98 bin 760 kişinin de yakalandığını söyledi. Şüpheli asker ölümlerine dair Akar, “İnanın bir çocuk vefat etti. Babası Genel Kurmay başkanı olsa kapatılmaz, sistem buna mümkün değil. Delil sakladı, şüpheli ölüm yok. Bazı aileler var, çocuk intihar etmiş. Aile açıklanmamasını istiyor. Fakat biz web sayfasında intihar olarak vermiyoruz. Bakanlık olarak bilgileri önünüze koymaya hazırız” diye belirtti.
Akar’ın soruları yanıtlaması ardından MSB bütçesi kabul edildi. (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***