Almanya’da hükümet kurmak için anahtarı elinde tutan iki parti, Yeşiller ve Hür Demokratlar (FDP), koalisyon görüşmeleri için seçimden birinci parti olarak çıkan Sosyal Demokrat Parti’yi (SPD) seçtiklerini açıkladı.
Olaf Scholz liderliğindeki SPD, 26 Eylül’de yapılan genel seçimleri yüzde 24.1 oy alan Angela Merkel’in eski partisi Armin Laschet yönetimindeki muhafazakar Hristiyan Demokratların (CDU) önünde yüzde 25,7 oy alarak tamamlamıştı.
Her iki parti de Almanya’nın bir sonraki hükmetini kurmak için seçimi üçüncü sırada tamamlayan merkez soldaki Yeşiller’in ve dördüncü sırada tamamlayan iş dünyası yanlısı Hür Demokratların (FDP) desteğine ihtiyaç duyuyor.
Yeşiller ne dedi?
Yeşiller Partisi’nin Eşbaşkanı Annalena Baerbock SPD ve CDU-CSU ile yapılan ön görüşmeler sonrasında partisinin Soyal Demokratlar ve Hür Demokratlarla derinlemesine görüşmeye geçmesinin mantıklı olduğuna inandığını belirtti.
Baerbock basın mensuplarına yaptığı açıklamada Avrupa Birliği’nin en büyük ve en kalabalık ülkesi olan Almanya’nın önünde “büyük zorluklar” olduğunu ve “yeni bir başlangıca” ihtiyaç duyduğunu kaydederek “Bu ülke uzun bir siyasi açmaza dayanamaz” ifadelerini kullandı.
Yeşiller”in diğer eşbaşkanı Robert Habeck de resmi olmayan görüşmeler sonrasında Sosyal Demokratlar’la iklimin korunması, sosyal adalet ve Avrupa bütünleşmesi gibi birçok konuda daha fazla ortak yönleri olduğunu vurguladı.
Kapıyı muhafazakarların kuracağı bir koalisyon olasılığına da tam kapatmayan Habeck CDU ile bazı ortak noktalarının olduğunu ancak “belirgin farklılıklarının da bulunduğunu” belirtti.
Hür Demokratlar (FDP) ne dedi?
Hür Demokratlar ise Yeşiller’in ardından düzenlediği basın toplantısında Yeşiller’in SPD ile koalisyon görüşmelerinde resmi istikşafi aşamaya hızla geçilmesi önerisini kabul ettiklerini açıkladı.
Hür Demokratların lideri Cristian Lindner, Scholz ve SPD’nin müzakerecileriyle ilk görüşmenin perşembe günü başlayacağını duyurdu.
Yeşiller ve Hür Demokratlar vergilendirme, iklimin korunması ve kamu harcamaları gibi kilit konularda karşıt görüşlere sahip. Ancak koalisyonun anahtarını elinde tutan iki parti de ortak yanlarını ve hükümeti kurabilmek için “köprü inşa etmek istediklerini” vurgulama gayreti içinde.
Tarafların 2017 seçimlerinden sonra yaşanan durumun tekrarından kaçınıyor. O dönemde Hür Demokratların muhafazakarlar ve Yeşiller ile sürdürdüğü koalisyon görüşmelerinde masadan kalkması sonucu hükümet aylarca kurulamamıştı.
Olasılıklar neler?
SPD ile Hür Demokratlar arasında bir anlaşma sağlanması halinde bu durum Almanya tarihinde bir ilk olacak. Bu koalisyon olasılığı partilerin renklerinden yola çıkarak “trafik ışığı” olarak tanımlanıyor.
Vergi artışı ve bürokrasiden hoşlanmayan ve Almanya’nın katı borç kurallarının gevşetilmesini isteyen Hür Demokratlar, CDU-CSU ve Yeşiller’den oluşabilecek bir koalisyonun da kendileri için uygun bir seçenek olduğunu vurguluyor.
Böyle bir koalisyon olasılığı ise yine parti renklerinden yola çıkarak “Jamaika” formülü olarak adlandırılıyor.
Büyük Koalisyon olarak adlandırılan iki büyük parti SPD ve CDU-CSU’nun koalisyon kurması da halen bir olasılık olarak masada duruyor. GroKo olarak adlandırılan bu koalisyon halinde iki parti 740 sandalyeli parlamentoda 402 sandalyeye ulaşıyor.
Seçimle birlikte 16 yıldır sürdürdüğü parti liderliği ve başbakanlık görevlerini bırakan Angela Merkel, koalisyon görüşmelerine de karşımayacağının altını çizmişti.
Her ne kadar CDU lideri Armin Laschet partisinin son yıllardaki en ağır yenilgisini almasına rağmen başbakanlık hayallerinden vazgeçmemiş olsa da, kamuoyu yoklamaları halkın Scholz’u başbakan olarak görmeyi tercih ettiğine işaret ediyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***