Gezi davasında dört yılı aşkın süredir tutuklu bulunan iş insanı ve insan hakları savunucusu Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısı yapan 10 ülkenin büyükelçiliği ile Ankara arasındaki gerilimde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ’10 büyükelçinin istenmeyen kişi ilan edilmesi’ talimatı yerine getirilmedi ve 10 elçilikten, Türkiye’nin iç işlerine karışılmadığını vurgulayan Viyana Sözleşmesi’nin 41’inci Maddesi açıklaması geldi.
Taraflar arasında gerilimin düşürülmesine yönelik adımları Ahval Haber’den Gülten Sarı’ya değerlendiren Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından Osman Kavala’nın tahliye edilmesi kararına uyulmadığını hatırlattı.
Yakış, krizde geri adım atanın Ankara olduğunu, elçilerin başlangıçtaki konumlarını koruduğunu belirten Yakış, “Kavala, başka bir suç için de mahkemeye çıkarılmadan tutuklu tutuluyor. Türkiye, AİHM’in kendine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemiş bulunuyor” ifadelerini kullandı.
10 ülkenin büyükelçilerinin ortak açıklama ile, Kavala’nın mahkemeye çıkarılmadan tutuklu bulunmasının yanlış olduğunu Ankara’ya hatırlattığını kaydeden Yakış, elçilerin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesi talimatının da yanlış olduğuna dikkat çekti ve, “Ne Türkiye’de ne dünyada, buna benzer bir nedenden ötürü elçilerin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesinin örneği yok. Bir ülkenin büyükelçisini istenmeyen kişi ilan edilmesi savaştan bir önceki adımdır” dedi.
Yakış, “Kavala’nın Gezi olayları sırasında sabit bir suçunun olmadığı ortaya çıktı. AİHM, bu davada Kavala’nın suçlu sayılmasının doğru olmayacağı yönünde karar verdi. AİHM böyle karar verince, Türkiye’nin “Bu kararı uygulamıyorum” deme lüksü olmaması lazım. Çünkü o yargıyı tanımış bir ülke” yorumunu yaptı.
Krizi yatıştıran ilk açıklama ABD Büyükelçiliği’nden geldi ve, “ABD, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi’nin 41. Maddesine riayet etmeyi teyit eder” ifadeleri kullanıldı. Ardından da diğer elçiliklerden aynı ifadeleri içeren açıklamalar yapıldı.
Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi’nin 41. Maddesi şöyle:
1. Ayrıcalıklarına ve bağışıklıklarına hâlel gelmeksizin, bu gibi ayrıcalıklardan ve bağışıklıklardan yararlanan bütün şahıslar kabul eden Devletin kanunlarına ve nizamlarına riayet etmekle yükümlüdür. Anılan Devletin iç işlerine karışmamakla da bu şahıslar keza yükümlüdür.
2. Gönderen Devlet tarafından kabul eden Devlet nezdinde yapılması misyonun uhdesine tevdi olunan bütün resmi işler, kabul eden Devletin Dışişleri Bakanlığı veya mutabık kalınacak diğer bir Bakanlık ile veya aracılığıyla yürütülür.
3. Misyonun binaları, misyonun bu Sözleşmede belirtilen görevleri veya diğer genel uluslararası hukuk kuralları veya gönderen ve kabul eden Devlet arasında yürürlükte olan özel anlaşmalar ile bağdaşmayacak bir tarzda kullanılmaz.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***