Koronavirüs salgınına ilişkin Diyarbakır ve diğer bölge kentlerindeki son gelişmeleri değerlendiren Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Dr. Halis Yerlikaya, resmi rakamlara göre Türkiye’de günde 200-300 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, pandeminin sürdüğünü ama durumun da kanıksandığını dile getirdi.
Bölge illerinde pandeminin daha katmerli bir biçimde yaşandığını ve bu durumun devam ettiğini kaydeden Yerlikaya, “Dördüncü pikle birlikte her gün onlarca yurttaşımızı kaybettik. Pandemi yönetimiyle ilgili bölgeye ilişkin var olan ayrımcılık çok daha belirgin bir hale geldi ve pandeminin yıkıcı etkisini biz daha fazla hissettik. Belki bunu çok fazla rakamlara dökemedik. Bu resmi rakamlara pek yansımadı ama gerçekten pandemi bölgeyi yıktı, geçti. Şimdi bölge illerinde ve Diyarbakır’da hastanelerde çok yatış yok, rakamlarda bir azalma var ama biz gerçekten büyük bir bedel ödedik” ifadelerini kullandı.
‘TOPLUMSAL BAĞIŞLILIĞIN SAĞLANMASI SEVİYESİNİN ALTINDAYIZ’
Bölge illerinde aşılama oranlarının yüzde 55 civarında seyrettiğini aktaran Yerlikaya, “Sadece 18 yaş üstü için ifade ediliyor ki aslında 12 yaş üstüler de aşılanabiliyor. Burada da bir farklılık var. Aşılama oranlarında çok büyük bir düşüklük var. Yani toplumsal bağışıklığın sağlanması gereken seviyenin çok altındayız. Ancak vaka sayısında da çok belirgin bir artış yok. Bu neden böyle? Aslında neredeyse her ailede, her evde, toplumun her kesiminden insanlarımız bu virüse yakalandı, hastalık geçirdiler. Toplumsal bağışıklık hastalanarak, bedel ödenerek sağlanmış oldu. Biz bunun bedelini ödemiş olduk. Bu böyle olmayabilirdi. Pandemi bu biçimde yönetilmeyebilirdi” diye konuştu.
Dr. Yerlikaya, bulundukları uyarılarının dikkate alınması veya hükümetin farklı bir politika izlemesi durumunda pandeminin bu kadar ağır bir şekilde yaşanmayabileceğinin de altını çizdi.
Kayyım atamalarının pandemiyle mücadeledeki olumsuz rolüne de değinen Yerlikaya, belediye olanakların sosyal desteklerde kullanılması halinde bölge halkının büyük bedeller ödemek zorunda kalmayacağını dile getirdi. Yerlikaya, halkın seçtiği belediye başkanlarının görevde olması halinde sivil toplum örgütleri ve halkın daha etkin bir şekilde pandemiyle mücadeleye katılabileceğini vurguladı.
‘FİLYASYON DURMA NOKTASINDA’
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre hükümetin pandemi ile mücadele bir başarı hikayesi algısı oluşturmaya çalıştığına dikkati çeken Yerlikaya, “Ama bize yansıyan hem resmi rakamlar hem de bizdeki rakamlar nedeniyle bunun gerçeği yansıtmadığını biliyoruz. Pandemi halen devam ediyor. Şu anda filyasyon çalışmaları tamamen durmuş durumda. Diyarbakır’da günlük 250-350 civarı bir pozitiflik oranı var, ama çok ciddi bir temaslı takibi yapılamıyor. Hastanelerdeki vakalar azalmış olsa bile 4’üncü pikte çok ciddi bir bedel ödedik. Çok sayıda yurttaşımızı kaybettik. Genç nüfusta çok fazla kayıp yaşandı. Aşılanma oranı çok düşük” şeklinde konuştu.
Güçlü bir aşılama kampanyasının gerekli olduğunu ve sivil toplum örgütlerinin dahil olacağı kampanyanın anadilde yapılması gerektiğini defalarca dile getirdiklerini hatırlatan Yerlikaya, böyle bir kampanya yapılmadığı gibi aşı karşıtlığı kampanyalarına, mitinglerine izin verildiğini anımsatarak, bu durumun iktidarın pandemiyle mücadelede ne kadar samimiyetsiz olduğunu ortaya koyduğunu dile getirdi.
Türkiye’de gerçek anlamda, bilimsel anlamda filyasyonun hiçbir zaman yapılmadığını vurgulayan Yerlikaya, şunları aktardı: “Ama şu anda da bu tamamen ortadan kaldırılmış durumda. Neredeyse test de artık yapılmamaya başlandı. Bir takım tıbbi işlemlere girecek yurttaşlara ya yurtdışına gideceklere ya da çok ciddi semptomlar yani hastalığın çok ciddi etkilerini yaşayanlara testler yapılmaya başlandı. Ama gerçek anlamda zaten test yapılmıyordu ama şu anda da zaten durma noktasına geldik gibi.”
Diyarbakır’da yatan hasta sayısının 110’a düştüğünü paylaşan Yerlikaya, yaklaşan sonbahar ve kış mevsimlerine dikkati çekerek, vaka sayısının hızlı bir şekilde artabileceği uyarısında bulundu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***