Siyasette “sistem, erken seçim, ittifaklar, baraj, Kürt meselesi, HDP’ye kapatma davası” tartışmaları sürerken, Türkiye Millet Meclisi (TBMM) bugün açılıyor. TBMM Başkanı Şentop, yeni yasama yılı öncesinde açıklamalarda bulundu.
HDP’ye açılan kapatma davasıyla ilgili konuşan Şentop, parti kapatmaların Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu tarafından çerçevesi belirlenmiş bir konu olduğunu söyledi. “Bir siyasi partinin, ‘terör eylemlerinin odağı olmakla’ itham edilmesini dikkatle değerlendirmek gerekir. Konu Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde, derdest” diyen Şentop, “Siyasi partilerin terörle aralarına kesin ve net bir mesafe koyması gerekir. Aksi halde hukuk sistemi devreye girer” dedi.
Dokunulmazlıklar
Hürriyet’ten Hande Fırat’a konuşan Şentop, dokunulmazlık dosyaları ve nasıl bir yöntem izleneceği konusunda konuştu. bu yasama yılında TBMM Başkanlığı’na 349 tezkere geldi. 27. Yasama Dönemi’nin başlangıcından bugüne kadar TBMM Başkanlığı’na gelip Karma Komisyon’a havale edilen, dolayısıyla 4. yasama yılı sonu itibariyle Karma Komisyon’da bulunan toplam tezkere sayısı bin 359’a ulaştı. Dokunulmazlık dosyalarının görüşülmesi ve karara bağlanması, Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden oluşan Karma Komisyon’un yetkisinde. Oradan da Genel Kurul’da karara bağlanır. Bu kadar çok dokunulmazlığın kaldırılması dosyasının bulunması beni de rahatsız ediyor.
Şentop’tan “Kürt sorunu var mı?” sorusuna yanıt yok
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı sıfatım bu tür gündelik siyasi tartışmalara girmeme izin vermez. Ancak milletvekilleri, Anayasa gereği milletin tamamını temsil eder, kendilerini seçenleri veya seçildikleri bölgeyi değil. Bu sebeple, belli bir konun muhatabı olarak bazı milletvekillerini veya bazı partileri görmek ya da göstermek bizim parlamento geleneğimizin en temel esasına aykırıdır.
Parlamenter sisteme geçiş planları ne kadar gerçekçi?
Hükümet Sistemi değişikliği esasen bir Anayasa değişikliğidir. Bu da ancak Anayasa’da belirtilen çoğunlukla, yani Meclis’in en az beşte üç çoğunluğu ile mümkün olabilir. Bazı milletvekillerinin veya bazı siyasi partilerin aralarında anlaşarak, hükümet sistemini değiştirmeleri mümkün değildir. Yine bu tartışmada, kafa karışıklıklarına da dikkat çekmek isterim. Güçlendirilmiş parlamenter sistem ifadesi literatürde, yürütmenin güçlendirildiği parlamenter sistemi ifade eder. Sanki parlamento güçlendirilecek sanılıyor. Yanlış. Güçlendirilmiş parlamenter sistem, istikrarlı hükümetler çıkartamayan parlamenter sistemlerde, yürütmeyi güçlendirmek için tasarlanmıştır. Yürütmenin güçlü olduğundan şikâyet edip de yürütmenin güçlendirilmesini esas alan bir sistemi savunmak ilginç olmalı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik eleştiriler
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, Anayasal düzenlemeler bakımından aksayan bir yön bulunmadığı kanaatindeyim. Ortaya sorun diye konulan hususlar, sistemin kendisinden kaynaklanmamaktadır.
Seçim ve Siyasi Partiler Yasası Meclis gündemine ne zaman gelir? Erken seçim ile ilgili bir işaret olur mu?
Zamanlamayı bilemiyorum. Seçim kanunlarındaki değişikliklerin uygulanmasıyla alakalı, seçimlerden en az bir yıl önce yapılması kuralı var. Bu sebeple tartışmalar yoğunlaşıyor. Ama ben bu kuraldan dolayı değil, yeni hükümet sisteminin doğası gereği erken seçim ihtimali görmüyorum. Biz bu sistem değişikliğini zaten “erken seçimler” olmasın diye yaptık. Siyasi istikrar olsun diye yaptık. Erken seçimi gerektirecek siyasi ve hukuki bir durum yok.
Seçim barajının yüzde 7’ye düşürülecek olması
AK Parti ve MHP’nin bu konudaki çalışmalarını belirli bir noktaya getirdiğini duyuyoruz. Yapılacak çalışmalara muhalefet partilerinin de katkı verebileceğini düşünüyorum. Seçim sistemi konusunu sadece baraj üzerinden tartışmak da doğru değil. Bütün olarak sisteme bakmak gerekir.
TBMM İçtüzüğü çalışmaları
Kanaatimce, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü yeni Hükümet Sistemi ile tam uyumlu olacak şekilde, bütüncül bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmelidir. Eskiden, Başbakanlık’ta bulunan “kanun mutfağı”nın Meclis’te olması ve gerektiği gibi çalışması lazım. Bunun için ihtisas komisyonlarının yetkilerinin genişletilmesi, daha yoğun ve etkili çalışmalarının sağlanması lazım. Eğer ilkeler üzerinde mutabakat sağlanabilirse İçtüzük yapabiliriz.
Muhalefet sesinin kısılmasından endişeli
Öyle bir şey olabilir mi? Meclis milletin sesidir. O nedenle kimsenin sesini kısmak gibi bir düşünce ne bende ne de arkadaşlarımda olur. Anayasa’ya göre, milletvekilleri bütün milleti temsil ederler. Ülkemizin kaderine hep birlikte yön verme sorumluluğumuz, Meclis içindeki diyaloglara da yansımalıdır.
Bakanlara sorulan sorular yanıtsız mı kalıyor?
Yeni hükümet sistemi döneminde soru önergelerinin cevaplanma oranı, toplamda, önceki dönemlere göre daha yüksek. Eski hükümet sisteminin olduğu dönemlerde soruların cevaplanma oranları, mesela, 24. dönemde yüzde 60.3, 26. dönemde yüzde 45.4… Yeni hükümet sistemi dönemi olan içinde bulunduğumuz 27. dönemde ise bu oran yüzde 63.5…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***