ANKARA – Orhan Köse, işçileri ve gecekondu yaşamını fotoğraflayıp resmederken, atık ürünlerden eser yaratan Aydan Müezzinoğlu, “Ekolojik denge için çabalıyorum” dedi.
Ankara’nın Altındağ ilçesine bağlı Ulus Semti sınırları içindeki Ankara Kalesi’nin eteğinde kurulu, tarihi ve turistik bir çarşı olan Samanpazarı, kentin en eski yerleşim ve ticaret yerlerinden biri. Artık kentin sanat-kültür merkezliğini yapan Samanpazarı’nda sıfır atık ve geri dönüşüm esaslı eserler üreten Aydan Müezzinoğlu ve toplumsal sorunları tema olarak alan fotoğrafçı ve ressam Orhan Köse’nin sanat atölyelerine konuk olduk.
Müezzinoğlu, kullanılmayan cam şişelerini değerlendirerek dekoratif eşya haline getiriyor. Daha önce özel şirkette çalıştığını aktaran Müezzinoğlu, emekli olduktan sonra ruhuna iyi gelecek işe yönelmeye başladığını 5 yıldır ise Samanpazarı, Pirinç Han’daki atölyesinde cam şişelerinin ve ormandan topladığı odunların üzerine işleme yaparak dekoratif eşya haline getirdiğini ifade etti.
‘ATIKLARI DEĞERLENDİRDİM’
Yerde bulduğu atık ve odun parçalarının üzerine resim çizip boyadığını söyleyen Müezzinoğlu, “Odunları doğayı korumak adına ve daha uzun yaşatmak için ağaç parçalarından yararlandım” dedi. Önce kendi evinde bulunan şişeleri değerlendirdiğini ifade eden Müezzinoğlu, “Bir zaman sonra bunları öğrenen bütün arkadaşlarımdan, çevremden da bir sürü değişik şişeler geldi, böyle bir şişe deposu yaptım. Zaman geçtikçe daha seçici olmaya başladım ve her gelen cama bir şekil verdim. Ağaç parçalarını ise daha çok yazın gittiğim koylardan topladım” diye belirtti.
‘EKOLOJİ İÇİN ÇABALIYORUM’
Müezzinoğlu, “Çok uzak dediğimiz o zor günlerin bu kadar yakında olması yüzünden çevreyi daha da önemsiyorum. Ekolojik dengenin korunması için çaba harcıyorum. Doğayı çok hoyrat kullanıyoruz, o yüzden diğer sanatçıların da sanat üretimlerine ekolojik bir bakış katmasını istiyorum. Maalesef insan türü dünyanın dengesini bozdu” şeklinde konuştu.
ÖZGÜRLÜK
Yaptığı işin ruhuna iyi geldiğini vurgulayan Müezzinoğlu, “Her gün bir şeyler üretebilmek, üretirken özgür olmak, kimsenin himayesi altında olmamak en önemlisi. Siz özgür oldukça ruhunuz da özgür oluyor” dedi. Müezzinoğlu, üretimlerinin her yaş grubunun ilgisini çektiğini ancak çocukların fikirleri ve ilgisinin çok önemsediğini vurguladı.
YETER Kİ DÜŞLERE İNANIN
Yaptığı sanatta doğadan esinlendiğine değinen Müezzinoğlu, ekledi: “Yaptığım her sanatın bir öyküsü var genelde, bazen bir şarkının içindeki sözcük bile beni yakalıyor oradan yola çıkıyorum. İlerde küçük çocuklarla çalışmak istiyorum, onların hayal gücünden yararlanmak bir şeyler katabilmek istiyorum. Her şeyin bir öyküsü vardır, siz yeter ki düşlere inanın.”
‘İKTİDARLARA HİZMET EDER’
Samanpazarı’nda bir resim atölyesi bulunan ve hiçbir kar amacı gütmeden sanatını icra eden Orhan Köse, resim ve fotoğrafın birbirini tamamlayan ve iç içe olan görsel sanatlar olduğunu ifade etti. Resim tutkusunu doğadan ve insanlardan aldığını belirten Köse, eserlerinde toplumsal mesajlar vermenin önemli olduğunu, toplum gerçekliliğinden bağımsız sanatın sanat olmayacağını ifade etti. Köse, “Toplumdan kopuk bir sanat sadece iktidarlara hizmet eder. Özellikle gecekonduları, varoşları, ağır şartlarda çalışan işçileri çekmeye ve resimleştirmeye çalışıyorum. Hırsız pazarlarına, kağıt toplayan insanların yaşam alanlarına gidiyorum. Onları görmezden gelen insanlara göstermek için. Bu da benim kendime biçtiğim bir misyon. Ne zor şartlarda geçim sıkıntıları yaşadıklarını gösterebilmek, sağlık, sosyal gibi konularda mahrumiyelerini anlatabilmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Köse, fotoğrafçılığa ilgi duyanlara, kendisinin de örnek aldığı Brezilyalı fotoğraf sanatçısı Sebastian Salgado’yu önerdi.
KAR AMACI YOK
Köse, Azaz Sokak’taki sanat atölyesinde öğrenciler yetiştiriyor ve kar amacı gütmüyor, gelir elde etmiyor. Emekli maaşıyla atölyeyi ayakta tuttuğunu söyleyen Köse, “Yaptığım resimlerden para kazanmıyorum. Şu an birkaç tane öğrencim var, onları da yetiştirsem ne mutlu bana. Türkiye’de sanata verilen değer çok az. Samanpazarı ve civarı Ankara’da gezilecek tek yer. Burası tarihi ve kültürel dokuya sahip bir önemli bir değer. Buraya kesinlikle sahip çıkılması gerekiyor. Buradaki sanatçıların, esnafların ve yerel halkın burayı koruması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Son olarak Köse, şunları ekledi: “Biz sanatçılara düşen sürekli üretmek, sergiler açmak. Galeriler ve basın da bizi desteklemeli. Sanatı halka göstermeliyiz. İlköğretimden başlayarak öğrencilere sergilerin, atölyelerin gezdirilmesi, sanatın sevdirilmesi gerekiyor. Sanat evrensel bir olgu ve insanların üzerindeki etkisi çok fazla.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***