Pandora Papers ile vergi sistemlerinin yarattığı adaletsizlik tartışılmaya devam ederken siyasetçiler de bir bir hesap vermeye başladı.
Dünyanın her yerinde aynı anda yayınlanan 12 milyon gizli belgeyle ilgili tartışmalar sürüyor. Gün geçtikçe daha fazla siyasetçi Pandora Belgeleri’nin (Pandora Papers) gözler önüne serdiği sırlardan dolayı hesap vermek zorunda kalıyor.
Türkiye’de ise hükûmet, Pandora Belgeleri’nin ortaya koyduğu tabloya karşı sessizliğini koruyor. Hafta boyunca kamu ihalelerinde öne çıkan şirketler başta olmak üzere çok sayıda ismin offshore faaliyetleri gözler önüne serilirken, iktidar kanadının Meclis’e taşıdığı Vergi Kanunu Teklifi’nde konuya dair bir düzenlemeye gitmediği görülüyor.
VERGİDEN KAÇINMAYA KARŞI YENİ KANUN TEKLİFLERİ
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ile Amerika Birleşik Devletleri kanun yapıcıları Pandora Belgeleri’nin ifşa ettiği mali yapının önüne geçilmesi için yeni kanun teklifleri üzerinde çalışıyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Paolo Gentiloni, özellikle paravan şirketlerin kötüye kullanılmasının önüne geçmek için farklı ülkelerin vergi kurumları arasında bilgi paylaşımının artırılması da dahil olmak üzere bir dizi düzenlemeyi içeren yeni bir yasa tasarısı üzerinde çalışacaklarını belirtti.
ABD’li yetkililer de offshore firmaların açılmasına yardımcı olan ve şimdiye kadar müşterilerinin yasa dışı faaliyetlerinden sorumlu tutulmayan aracıları ilgilendiren yeni bir kanun tasarısı hazırladı.
Kanun tasarısı; avukatlar, muhasebeciler, gayrimenkul danışmanları, tröst yöneticileri, sanat eseri tüccarları, finansal danışmanlar ve halkla ilişkiler uzmanlarına, müşterilerinin kara para aklamaları durumunda daha çok kanuni sorumluluk yüklüyor. Bu sayede aracıların, müşterilerinin yasa dışı faaliyetlerini kolaylaştırmayacakları öngörülüyor.
HAKLARINDA SORUŞTURMA AÇILAN SİYASETÇİLER
3 Ekim’de yayınlanan sızıntılarda Çekya Başbakanı Andrej Babis’in Fransa’da 22 milyon dolarlık bir malikaneyi offshore üzerinden aldığı anlaşılmıştı. Çek yetkilileri Başbakan’ın faaliyetlerinin yasadışı olabileceğini ve araştırılacağını belirtti.
Ülkede, dün tamamlanan ulusal seçim sonrasında, beş puan farkla favori gösterilen Andrej Babis’in seçimi kaybetmesine Pandora Belgeleri’nin sebep olduğu konuşuluyor.
Şili Devlet Başkanı Sebastian Piñera da belgelerde ismi geçen oğullarına ait şirketten haberdar olmadığını belirtirken, Şilili savcılar Devlet Başkanı hakkında adli suç soruşturması başlattıklarını duyurdu.
Brezilya Maliye Bakanı Paolo Guedes ise meclisteki özel bir oturumda ortaya çıkan offshore faaliyetleri hakkında milletvekillerinin sorularını cevaplayacak.
Paraguay Devlet Başkanı Horacio Cortes hakkında adli soruşturma başlatılırken, Peru eski Devlet Başkanı Pedro Pablo Kuczynski ilgili savcılara açıklamalar yapmak mecburiyetinde kaldı. Kolombiya’da ise Gümrük ve Vergi İdaresi Başkanı’nın istifası isteniyor.
AKP HÜKÛMETİNDEN SES ÇIKMADI, MUHALEFET ŞERH DÜŞTÜ
Hindistan, Endonezya, Fransa, Avusturalya, Hollanda, Panama, İrlanda, Arjantin ve Şilili yetkililer sızıntılarda adı geçen herkesi soruşturacaklarını açıklarken, Türkiye’de iktidar cenahında şu ana dek herhangi bir açıklama gelmedi.
Muhalefet kanadı ise Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek olan Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne Pandora Belgeleri gerekçesiyle şerh düştü.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kanun teklifine “…uluslararası vergi cennetlerine aktarılan kaynakların vergilendirilmediği, bir vergi sistemine sahip bulunmaktayız.” diyerek şerh düştü.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise, “Asgari ücretten yaklaşık 500 lira vergi alan bir sistemde koskoca holdinglerin yüzlerce milyon doları vergiden kaçırmasına göz yummak büyük bir vicdansızlıktır. Türkiye’den vergi cennetlerine para kaçırmanın önünde herhangi bir yasal engel yoktur. Pandora Belgeleri’nde adı geçen holdingin de açıklamasında ifade ettiği gibi paraları bu ülkede emekçilerin sırtından kazanıp vergi cennetlerine götürmek mevzuata uygundur. Ballı ihalelerle yandaş şirketlere kamusal kaynakların transfer edilmesi, buna karşılık halkın parasıyla zenginliklerine zenginlik katan şirketlerin ise vergi vermemek için yurtdışına para kaçırması yasalara aykırı değildir.” diyerek kanun teklifine şerh düştü.
DW Türkçe’nin haberine göre Pandora Belgeleri’nin kamuoyuyla paylaşılmasıyla birlikte offshore merkezleriyle ilgili her sızıntının akabinde ‘Türkiye, vergi cennetlerini niye belirlemiyor?’ sorusu cevapsız kaldı.
15 YILDIR TOZLU RAFLARDA BEKLİYOR
Türkiye’de 2006 yılı ocak ayında Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesi değiştirilerek vergi cenneti ülkelerinde yapılan ticari işlemlerden yüzde 30 stopaj alınması kararlaştırılmıştı.
Bakanlar Kurulu, hangi ülkelerin ‘vergi cenneti’ olduğunu belirlemediği için uygulanmayan bu karar, 15 yıldır tozlu raflarda bekliyor.
Uluslararası Şeffaflık Derneği Başkanı Oya Özarslan, Hazine’nin 15 yıldır daha çok vergi toplama imkanını ıskaladığını ve sonuç olarak daha az kamu geliri elde ettiğini belirtti.
Özarslan, “Eninde sonunda bazı ülkeleri kara listeye almak siyasi bir karar. Amerika’ya, Hollanda’ya, İngiltere’ye ait bazı adalar, vergi cennetleri de var, bunları listeye almanın nasıl bir etkisi olacağını bilemiyoruz.” dedi.
KAYNAK GÖSTERGEMDEN SIFIR VERGİYLE TÜRKİYE’YE GETİRİYORLAR
Pandora Belgeleri’nde offshore bağlantıları yer alan isimlerden bazıları, vergi cennetlerindeki zenginliklerini “Varlık Barışı” diye bilinen kanunun tanıdığı hakla Türkiye’ye getirmişti.
Varlık Barışı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükûmetinin ekonomiye kaynak tesis etmek için 2008 Krizi’nden bu yana yürürlükte. Beyan edilen paralar hakkında herhangi bir inceleme yapılmadığı gibi Hazine bir gelir elde etmiyor. Varlıklarını vergiden kaçınmak için offshore sistemine aktaranlar, burada artırdıkları servetlerini kaynak göstermeden sıfır vergiyle Türkiye’ye getiriyor.
Oya Özarslan, bu düzenlemenin kara para aklamaya ortam sağlayan yumuşak bir karnı da olduğuna işaret ediyor ve varlıkların nereden ve nasıl elde edildiğini sorgulamayan her düzenlemenin bu riski taşıyacağını belirtti.
ASGARİ ÜCRETLİ TÜM VERGİYİ ÖDERKEN, ZENGİNLER ÖDEMİYOR
Özarslan, vergi cennetlerine servet aktaran kişi ve kuruluşların, daha az vergi ödeyecekleri ya da hiç ödemeyecekleri sistemlere kaçtığını, bunun da büyük bir adaletsizlik doğurduğunu vurguluyor ve ekledi: “Çünkü az gelirli ya da asgari ücretli çalışan tüm vergiyi öderken, zengin bundan kaçınacak yollar buluyor.”
Diğer ülkelerle bilgi değişimi yapılmasının ve şüpheli işlemlerin takip edilmesinin önemine işaret eden Özarslan, “Türkiye’deki problem, bu denetlemelerin sıkı bir şekilde yapılmaması, sistemin işlememesi. Çok yakında gerçekleşen bir skandalda 2019’da Sezgin Baran Korkmaz hakkında Amerika’dan kara para aklama ile ilgi bilgi geldiği, ancak Türkiye’deki şirketlerinin hisse satışına izin verildiği belirtildi. Gelen bilgiye rağmen bu işlemler nasıl yapılabildi acaba?” sorusunu yöneltti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***