Numan Kurtulmuş: Kılıçdaroğlu savcılığa ifade vermelidir

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CNN Türk canlı yayınında Sultan Arınır’ın konuğu olarak gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Gündemdeki birçok konuya değinen Kurtulmuş, 10 büyükelçinin Osman Kavala çağrısına da tepki göstererek “Büyükelçiler hadlerini bilmeli. Size mi kalmış? Bu hadsizlik, terbiyesizliktir. Türkiye’yi hizaya getirmeye çalışmasınlar.” dedi.

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CNN Türk canlı yayınında Sultan Arınır’ın sorularını yanıtladı.

İşte Numan Kurtulmuş’un açıklamalarından satır başları:

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun, çok önemli dava arkadaşımızdı. Son derece inançlı, fedakar, muazzam bir azmi olan biriydi. Hani derler ya ‘O görevini yaptı’, Allah bu dünyada yaptıkları iyiliklerini, katkılarını karşısına çıkarsın mekanı cennet olsun diye dua ediyoruz. Herkese öyle bir cenaze töreni de nasip olmaz. Bu millet yapılan bu iyilikleri unutmaz. Özdemir Bayraktar’ın da ortaya koyduğu eserler kıyamete kadar yaşayacak.

TEZKERELER MECLİS’TE

HDP’nin ‘hayır’ çağrısının karşılık bulmaması gerekir. Türkiye kendi halkını korumakla hükümlüdür. Bu tezkereler keyif olsun diye gelmiyor. Bu kararların birilerini rahatsız ettiğini biliyoruz. Bunlar Türkiye’nin korunması için yapılan çalışmalardır. Bizim yapmak istediğimiz kardeş halkımızın korunması, toprak bütünlüğünün korunmasıdır. 

Bu Türkiye’nin meselesidir. HDP her zamanki gibi çağrısını yapsın, ona diyecek bir şeyimiz yok.

KILIÇDAROĞLU’NUN ‘SİYASİ CİNAYETLER’ VE BÜROKRAT’ AÇIKLAMALARI

CHP gündemde kalmaya çalışıyor, ama bu faili meçhul cinayetler meselesi kirli bir meseledir. Halkı korkutmak üzerine yönlendikleri bir alandır. Allah’ın izniyle faili meçhul cinayetler meselesi geride kalmıştır, bu siyasi cinayetler konusunda da büyük bir hassasiyetle güvenlik güçlerimiz her türlü tedbiri alıyorlar almaya da devam edeceklerdir.

Varsa elinizde bilgi, duyum bunları gider ilgili savcılıklara söylersiniz ama bunun üzerinden hele hele bir muhalefet partisinin bu kadar sorumsuz hareket etmesi kabul edilemez. Ne biliyorsa gidip savcılığa anlatması vatandaşlık görevidir.

Geçen hafta siyasi cinayetleri söyledi gerekli cevabı verdik, ondan sonra geri adım attı. Şimdi arkasından bu hafta gündeme getirdiği bu memurlara karşı parmak sallayarak ‘haddinizi bilin’ tavrında.

18 Ekim nedir dedik, bu 15 Temmuz gibi 28 Şubat gibi olağanüstü bir dönemin başlangıç noktası mı? Bunun da cevabını Kılıçdaroğlu henüz vermemiştir. ‘Biz yasalara uygun davranan memurlara bir şey demiyoruz’ diyor, bunlardan hangileri yasaya uygun hareket etmiyor? Bununla ilgili elinizde bir liste var mı? Bununla ilgili bir suç duyurusunda bulundunuz mu?

Böyle ortaya bir söz söyleyip ‘Ben işte ortaya konuşuyorum’ demek siyasette olmaz.

Siyasetin faziletiyle ilgisi olmayan bir davranıştır, bir söylemdir, bu yapılanın adı fişlemedir. Sayın Kılıçdaroğlu bir gölge boksu yapıyor, kime söylediği belli olmadan ortaya bir laf atıyor, gelen tepkiler üzerine geri adım atıyor.

BÜYÜKELÇİLERİN ‘KAVALA’ ÇAĞRISINA TEPKİ

Bu Türkiye’nin içişlerine müdahale etmek demektir. Asıl vazifeleri ülkelerin ilişkilerini geliştirmek. Onlar kendi ülkelerinin çıkarına  aykırı olacak şekilde davranmıştır. Bu hadsizliktir terbiyesizliktir. Bizler bile bu dosyalarla ilgili kanaat bildirmiyoruz. Bu dosyaya siyaset karar vermez. veremez. Türkiye’nin hizaya getirmeye çalışmasınlar. Vahim bir durum olduğunu unutmasınlar.

AB KOMİSYONU’NUN TÜRKİYE RAPORU

Türkiye AB ile karşılıklı olarak AB resmi temsilcileri de Türkiye’de bir pozitif gündem oluşturma gayreti için titiz bir çalışma içerisinde, bu pozitif gidişata çelme takmak isteyen bir irade tarafından hazırlandığı çok açık. 

Avrupa Konseyi bu tür raporları yayınlar hiçbir değeri yoktur, yok hükmündedir.

Siyasi olarak da uygulanabilirliği olmayan tavsiye niteliğinde bir rapordur, biz bunlara itibar etmeyiz bunlar böyle bir rapor yayınladı diye biz Doğu Akdeniz’deki haklarımızdan vazgeçecek değiliz, Ege’de Yunanistan’ın saldırganlıklarına boyun eğecek değiliz.

‘PARLAMENTER SİSTEM’ TARTIŞMASI

Türkiye’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi var. Şu andaki anayasa bunu öngörüyor. Bu yokmuş gibi konuşuyorlar. Mevcut durum anayasa dışı gibi konuşuluyor. Bizim en büyük rahatımız adayımız belli, oyumuzu daha yukarı nasıl çıkarırız diye çalışıyoruz. Ama karşı taraf için zor olan kimin aday olacağı belli değildir. Akşener’in ben cumhurbaşkanı adayı değil, başbakan adayıyım demesi de korkmayın aday değilim demek. HDP’nin 11 maddelik çıkışı da ittifaka destek aslında. HDP ‘açık ittifak gizli ortaklık’ yapıyor.

İMAMOĞLU ADAYLIĞA MI HAZIRLANIYOR?

İmamoğlu’na şu tavsiyede bulunurum. İstanbul’a odaklansın. Önündeki devasa problemleri çözmek için çalışsın. Biz işlerinde başarılar dileriz. Onun dışındaki işlerle uğraşmayı bir kenara atsın.

MUHALEFETTE “İTTİFAK” AÇIKLAMASI

HDP’nin sözcüleri Meclis’te CHP ve İYİ Parti sıralarına dönerek eğer siz İstanbul’u, Ankara’yı kazandıysanız bizim sayenizde kazandınız dediler. HDP’nin bir kısmı açık ortaklık istiyor. HDP stratejik adımlar atıyor. 11 maddelik metin de stratejik bir adımdı. Politik davranıyorlar. Esas mesele seçim sürecinde çıkacak üsluptur.

SİYASETTE ERKEN SEÇİM TARTIŞMASI

Erken seçim gündem de yoktur. Seçim 2023’te yapılacak.