Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Nihal Yalçın’a ödülünü takdim etme şekliyle sosyal medyanın gündemine oturan oyuncu Tamer Karadağlı, eleştirilerden sonra konuyu Yalçın’ın paylaşımlarına çekti: “‘Selahattin Demirtaş’a özgürlük’ falan demiş.”
Festivalde Yalçın, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü ‘Zuhal’ filmindeki rolüyle kazanmıştı.
Yalçın, kürsüye çıkmasının ardından teşekkür konuşmasını yaparken Karadağlı da elinde ödülle hemen arkasında beklemişti. Bu sırada Karadağlı’nın sıkıldığını belli eden jest ve mimikleri dikkat çekmişti.
Karadağlı, Yalçın henüz konuşmasına devam ederken ödülü uzatmıştı. Kısa bir süre şaşkınlık yaşayan Yalçın, önce “Kim verdi ödülü” diye sorarak arkasına bakmış, ardından da “Sus mu dediniz? ‘Artık sus’ mu diyorsunuz” diye eklemişti.
Karadağlı da “Ödülünüzle birlikte konuşun diye” yanıtını vermişti.
Yalçın, Twitter hesabından daha sonra “Lütfen Tamer’in önüme geçmesine izin vermeyin! Bu gece benim gecem!” diye yazarak ödülle fotoğrafını paylaşmıştı.
TV8’deki 2. Sayfa programına telefonla bağlanan Karadağlı, o gece yaşananlarla ilgili konuştu. Eleştirilere konu olan hareketini açıklamak yerine Yalçın’ın siyasi görüşünü yansıtan paylaşımlarına ‘dikkat çeken’ Karadağlı, “Zaten hanımefendi HDP’yi ve Demirtaş’ı sahiplenen biriymiş” dedi.
Karadağlı’nın açıklaması şöyle: “Ben hiçbir terbiyesizlik yapmadım. Dönüp bana ‘sus mu diyorsun’ dedi. Ben de hayır ödülünüzü alın onunla konuşun dedim. Çünkü zafer konuşmaları ödülle yapılır. Ben bu kadar ciddiye almadım olanları. Ben hiçbir şey söylemedim, linç yemeye başladım. Sonra ona sahip çıkmaya başladılar. Demek ki ona sahip çıkanlar başka insanlar. Oyunculuğuma laf edenleri ciddiye almıyorum. Orada konuşma uzadığı için sıkılmış olabilirim. Kendi meslektaşlarını aşağılaması benim hoşuma gitmedi. Organize bir şekilde linç girişimi var. Ben Nihal Yalçın’ı sadece oyuncu kimliğiyle değerlendiriyorum. Benim sevdiğim bir oyuncu. ‘Kadınların konuşması bastırılıyor’ denildiğinde olayın içeriğine bakmaya başladım. Yalçın’ın paylaşımlarına bakmaya başladım. ‘Selahattin Demirtaş’a özgürlük’ falan demiş. Demirtaş ‘Öcalan’ın heykelini dikeceğiz’ dedi hanımefendi bunu mu savunuyor? Pelvin Buldan falan da ona sahip çıkıyor. Türk ordusuna silah doğrultan, ateş eden, polisini, öğretmenini öldüren terörist örgütün tümüyle karşısındayım. Ben PKK’nın terör örgütü olduğuna inanan bir insanım. Şimdi gidip onlara sormak lazım. ‘Siz PKK’nın terör örgütü olduğuna inanıyor musunuz? Abdullah Öcalan’ın bebek katili, terörist başı olduğunu söyleyebiliyor musunuz? Lanetliyor musunuz?’ diye.
Bana söylenen şey bu festivalin sanatla alakasının olmadığı, sadece politik olması. Gittiğime de pişman oldum. Kimin neyi savunduğu hangi partiye oy verdiğinin bir önemi yok. Burada sanatta bahsedildiği için ben sorgulamadan gittim Zaten hanımefendi HDP’yi ve Demirtaş’ı sahiplenen biriymiş. Hangi kadına ne düşmanlık yapmışım ben? Kadın düşmanlığı ne demek? Benim son oynadığım Savaşçı dizisindeki rolüm mü onu rahatsız etti.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***