Almanya Başbakanı Angela Merkel, ‘Alman Birliği’nin 31. yıl dönümü kutlamalarında demokrasi ve basın özgürlüğü mesajı verdi.
Demokrasiye sürekli bağlılık çağrısında bulunan Merkel, “Demokrasi sadece orada değil. Onun için her gün tekrar tekrar birlikte çalışmalıyız.” dedi.
Muhafazakar politikacı, Halle kentinde düzenlenen törende, “Demokrasi saldırı altında. Bugünlerde basın özgürlüğü gibi asil değerlere yönelik saldırıların arttığını görüyoruz. Yalan ve dezenformasyonla kin ve nefreti körükleyen bir kamuoyuna tanık oluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Şansölye olarak son halka hitaplarından birini yapan Merkel, ayrıca Doğu Avrupa’daki demokrasi hareketlerini ve Alman birleşmesi yolunda Batılı ortakların desteğini hatırlattı.
Eski Doğu Almanya’dan gelen şansölye, geçen pazar günü sonuçsuz kalan seçimlerin ardından yeni bir federal hükümet kurulur kurulmaz Alman siyasetinin başındaki 16 yıllık görevini bırakacak.
Almanya’da birlik günü kutlamaları pazar günü erken saatlerde Halle’de Hristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlardan oluşan ortak bir dini törenle başladı.
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Merkel, ülkenin bölündüğü Doğu Almanya’da bulunan St Paul Kilisesi’ndeki ayine katıldı. Ardından, 1685 yılında şehirde doğan besteciye ithaf edilen Georg Friedrich Handel Salonu’nda bir tören düzenlendi.
St Paul Kilisesi, Ekim 1989’da Doğu Almanya’daki barışçıl devrimin buluşma yerlerinden biriydi ve bu bir yıldan kısa bir süre sonra, 3 Ekim 1990’da Almanya’nın birleşmesine yol açtı.
Saksonya-Anhalt eyaletindeki Halle şehri, bu yıl Almanya’nın Birlik Günü kutlamalarına ev sahipliği yapıyor.
Olaf Scholz: “Doğu-Batı eşitlensin”
Şansölye olarak Merkel’in yerini almayı umut eden Sosyal Demokrat (SPD) politikacı Olaf Scholz, Doğu ve Batı’daki yaşam koşullarının daha da eşitlenmesi çağrısında bulundu.
Scholz, yeniden birleşme kutlamaları öncesinde Twitter’da “Bugün tek ülkeyiz, ancak yapılacak çok şey var. Eşit maaşlara, emekli maaşlarına, bakış açılarına ihtiyacımız var. Bunu ancak ortak paydaya odaklanırsak yapabiliriz.” şeklinde yazdı.
Kutlamalara başbakanlık görevi için Scholz ile yarışan Hıristiyan Demokratlar’dan (CDU) Armin Laschet de katıldı.
Doğu-Batı Almanya’nın birleşmesinin tarihi
İkinci Dünya Savaşı’nı kaybeden Almanya, işgal kuvvetleri ABD, Fransa, İngiltere ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) tarafından dörde bölündü.
Daha sonra ABD, Fransa ve İngiltere’nin kendi yönetim birimlerini birleştirmesi sonucu 1949’da Federal Almanya Cumhuriyeti (Batı Almanya), doğuda da SSCB’nin etkisi altında bulunan ve sosyalist sisteme sahip Alman Demokratik Cumhuriyeti (Doğu Almanya) kuruldu.
Doğu Alman yönetimi halkın Batı Almanya’ya gitmelerini engellemek amacıyla 1961’de daha sonra “Utanç Duvarı” olarak anılacak Berlin Duvarı’nı inşa etti.
SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un 1980’lı yıllarda açıklık ve yeniden yapılanma politikasıyla Doğu Almanya, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerin yer aldığı Doğu Bloku ülkelerinde reform süreci başladı.
Doğu Almanya’da halkın rejime karşı sokağa çıkması sonucunda 1989’da “Utanç Duvarı” yıkıldı ve iki Almanya 3 Ekim 1990’da resmen birleşti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***