İngiliz Financial Times gazetesinde dün Jonathan Wheatley imzasıyla yayımlanan “Türkiye bir kez daha yatırımcıları test ederken Lira bocalıyor” başlıklı analizde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dünyada son dönemde faizi artırmak ya da artırmayı düşünmek yerine indiren tek büyük merkez bankası olduğunu dikkat çekildi.
Bu noktaya daha önce defalarca gelindiğini, geleneksel ve geleneksel olmayan para politikası yaklaşımları arasında bir tercihle karşı karşıya kalındığını belirten FT, Türk yetkililerin geleneksel olmayan yaklaşımda inat ettiğini, son yapılan 200 baz puanlık faiz indiriminin piyasa beklentisinin en az iki katı olduğunu aktardı.
SORU, DEĞİŞİMİN NE KADAR ZAMAN ALACAĞI
Bu hafta yaşananların daha öncekilerden farklı olduğuna işaret eden FT, “Son dönemde yaşananlar, değişimin yolda olabileceğini gösterdiğini” öne sürdü ve “Yatırımlar için soru, değişimin ne kadar zaman alacağı” ifadesini kullandı.
Değişim işaretlerinden biri olarak Türkiye’nin en büyük ve güçlü patron örgütü olan TÜSİAD’ın kalıcı refahın temeli olarak merkez bankansı bağımsızlığı ve temkinli para ve maliye politikası çağrısı yaptığını hatırlattı.
Yazıda, TÜSİAD’ın çıkışından birkaç gün önce de Türkiye’nin en önemli sermaye gruplarından Koç Holding’in yönetim kurulu başkanı Ömer Koç’ın Ömer M. Koç’un “enflasyon vatandaşları yoruyor” çıkışını yaptığı hatırlatıldı.
Koç, “Ancak iyice artan enflasyon baskısının vatandaşlarımızı ne kadar yorduğunu da görmek insanı fevkalâde üzüyor” ifadelerini kullanmıştı.
Ömer Koç: Kur ve enflasyonu düşürmek için reform ajandasına sarılmalıyız
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Koç, ‘Ülke riskimizi azaltmak zorundayız. Kurları, maliyetleri ve nihai netice olan enflasyonu azaltmanın başka kalıcı yolu yok’ dedi.
ERDOĞAN’A ÜSTÜ KAPALI AMA SİVRİ HÜCUM
TÜSİAD ve Koç’un çıkışlarının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve onun “faiz sebep enflasyon neticedir” ile “refaha giden yolun krediye dayalı tüketimden geçtiği” geçtiği yönündeki görüşlerine üstü kapalı ama sivri bir hücum olarak görülebileceği belirtilen analizde, bu tür çıkışların iş dünyasından daha önce de geldiği, aslında yeni olmadığı, geçmişteki çıkışların sansasyon yaratmadığı ancak analistlerin şu an “momentum hükümetin karşısına geçiyor ve muhalefet gündemi belirliyor” dediği aktarıldı.
Londra merkezli BlueBay Asset Management şirketinden Timothy Ash, “Muhalefet gerçekten kazanabileceğine, AKP’nin çaresiz olduğuna ve Erdoğan’ın yanılabileceğine inanmaya başlıyor görünüyor” dedi.
Gazete, muhalefetin gündem belirlemesine örnek olarak, ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta TCMB’yi ziyaret edip bankanın bağımsızlığını koruması konusunda başkanı uyarmasını, faiz indirimi kararından birkaç saat önce TCMB’ye seslenerek talimat almama çağrısı yapmasını ve bürokratlara seslenerek yasa dışı talimatları yerine getirmeleri halinde hükümet değişince bundan sorumlu tutulacaklarını söylemesini örnek gösterdi.
ERDOĞAN’IN YAKINDA GİTMESİNİ BEKLEMEYİN
Öte yandan, yatırımcıların Erdoğan’ın yakın zamanda sahneyi terk etmesini beklememeleri gerektiğini, 2023’e kadar seçim olmadığını yazan gazete, “Bazı analistler, Cumhurbaşkanı’nın TCMB’nin zaten yetersiz olan döviz rezervlerini ekonomiye kredi kaynaklı başka bir sıçrama sağlamak için kullanacağını ve işler telafi edilemez şekilde daha da kötüleşmeden önce gelecek yılın ilk çeyreğinde seçim çağrısında bulunacağını savunuyor. Ancak çoğu kişi, Covid-19’un gerileyeceği ve gelecek yılki turizm sezonunun hem ekonomiyi hem de seçim planlarını kurtaracağı umuduyla Erdoğan’ın dişini sıkmasını bekliyor” ifadelerine yer verdi.
KÜRESEL KOŞULLAR DRAMATİK ŞEKİLDE DEĞİŞTİ
Bir ayı biraz aşan bir süre önce yayımladıkları bir haberlerinde, yılın ilk yarısında Türkiye’den kaçan yatırımcıların parmak uçlarına basarak, yani dikkatlice ve sessiz bir şekilde Türkiye’ye geri dönmeye başladığını aktardıklarını ancak bunun kötü bir bahis olduğunun ortaya çıktığını belirten FT, sadece birkaç hafta içinde küresel koşulların dramatik bir şekilde değiştiğini, daha önce yükselen enflasyona “bakmakla” yetinen ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faizi yükseltmeye hazırlandığını, Çin emlak sektöründeki krizin aşağı çekmesiyle küresel büyümenin yavaşlamaya başladığını, enerji fiyatlarının yükseldiğini, bunun özellikle enerji ithalatçısı Türkiye için kötü haber olduğunu vurguladı.
BU TEHLİKELİ BİR KARIŞIM
Fransa merkezli fon yönetim şirketi Amundi’nin portföy yöneticisi olan Ray Jian, “Petrol fiyatları yüksek ve herkes oldukça şahinken TCMB güvercin. Türkiye gelişmekte olan ülkeler içerinde dış finansmana en bağımlılardan biriyken küresel finansal koşullar sıkılaşıyor. Bu tehlikeli bir karışım” uyarısında bulundu.
Haberin sonunda, “Hükümet değişikliği ve ortodoks (geleneksel) politika yapımına geri dönüş için beklemeyi düşünen yatırımcıların geniş ufuklara ve güçlü sinirlere ihtiyacı olacak” denildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***