Abdullah Gül’ün kısa başbakanlığı döneminde danışmanlığını yapan gazeteci Ahmet Takan, İsviçre’nin Davos kasabasında yaşadığı bir anıyı anlattı: “(George) Soros, Erdoğan ile otel odasında görüşmesini yaptı ve geldiği gibi sessizce otelden ayrıldı.”
Ünlü ABD’li milyarder yatırımcı George Soros, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, işadamı ve insan hakları aktivisti Osman Kavala’yı hedef göstermek için dilinden düşürmediği bir isim.
Hakkında farklı ülkelerde siyasete müdahale ettiği yönünde çokça komplo teorisi bulunan Soros, Kavala’nın serbest bırakılmasını isteyen, ABD dahil 10 ülkenin büyükelçisini azarlayan Erdoğan tarafından geçen günlerde yine gündeme getirilmiş, “Bu Soros artığını savunanlar, ‘Bunu nasıl bıraktırırız’ gayreti içindeler” diyen cumhurbaşkanına Kavala’nın cevabı şöyle olmuştu: “Son derece esef vericidir ve cumhurbaşkanlığı makamının ciddiyetine uygun düşmemiştir.”
Erdoğan’ın ‘Soros‘ çıkışları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da gündemine girmiş, T24’e verdiği röportajda “En büyük Sorosçu Erdoğan’dır”, diye CHP lideri, Erdoğan’ın 2003 yılında Davos’ta Soros’la çektirdiği fotoğrafı örnek göstererek, şunları kaydetmişti: “Gazeteci Erdoğan’a şu soru soruyu sordu mu acaba? Siz Soros’la hangi gerekçeyle fotoğraf çektirdiniz ve aynı masaya oturdunuz? En büyük Sorosçu Erdoğan’dır. Soros’la masaya oturdu. Onunla kim bilir ne pazarlıklar yaptı? Erdoğan’ın, Soros’la masaya niçin oturduğunu, hangi gerekçeyle oturduğunu çıkıp millete anlatması lazım.”
‘Otel odasında görüştü’
Takan ise bu fotoğrafın çekildiği Davos toplantısına dair anılarını bugünkü köşesinde aktardı.
Yazının ilgili bölümü şöyle:
“Başbakan baş danışmanlığı görevinden istifa düşüncemi kesinleştiren bir olaya şahit oldum. (Gördüğüm ve şok olduğum bazı acı gerçekler yüzünden Davos zirvesi öncesi Abdullah Gül’den beni affetmesini ve istifamı kabul etmesini çok kez sözlü olarak istemiş fakat kendisi kabul etmemişti.) Gün içinde kısa bir arayı fırsat bilip akşam saatlerinde Başbakan Abdullah Gül’ün çok önemli bir teması olduğu için kendisinin biraz odasında dinlenip uyumasını istedik. O zamanlar Abdullah Gül’ün kulak rahatsızlığı kamuoyunda bilinmiyor, biz de herhangi bir sıkıntı yaşanmaması için kendisini sık sık dinlendirirdik. Abdullah Gül’ü uyandırma saatini bildirip yatağına yatırdıktan sonra odasından çıktık, ben de aşağıya lobi bara indim. Baktım ki, Ahmet Davutoğlu gazetecilerle birlikte o çok uzun meşhur sohbetlerinden birini ediyor. Hiç ortama bulaşmadan biraz hava alayım ve gün kararmadan biraz da Davos manzarası seyredeyim diye kendimi otel kapısının önüne attım. Etrafı seyrederken bir de ne göreyim?.. Kasketli, kabanının yakalarını kaldırmış ve tanınmamak için kafayı da içeriye doğru bükmüş bir adam otel kapısından içeriye giriyor. Kısa bir tereddütten sonra o adamın Soros olduğunu fark edip, usulca peşinden gittim. Soros efendi, merdivenleri çıkıp Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan’ın kaldığı kata doğru giderken içimden ‘Allah Allah, benim bildiğim bu adamın Gül ile planlanmış bir randevusu yok. Ne iş acaba?’ diye geçiriyordum. Soros, kata geldiğinde Erdoğan’ın korumaları ve adamları apar topar Erdoğan’ın odasına aldı. Arkada da beni görünce içlerinden biri işaret parmağını dudaklarının üstüne götürerek bana sus işareti yaptı. Gül’ü uyandırmaya vaktimiz vardı. Soros, Erdoğan ile otel odasında görüşmesini yaptı ve geldiği gibi sessizce otelden ayrıldı. Uyanınca sordum, Abdullah Gül’ün randevudan haberi yoktu.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***