Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası’nda iki başkan yardımcısı ve bir Para Politikası Kurulu üyesini görevden almasının ardından Türk lirasının değeri, tarihin en düşük seviyesine geriledi.
BloombergHT’ye göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Eylül ayında Resmi Gazete’de yayımlanan Orta Vadeli Programı’nda 2021 için dolar kuru 8,30 olarak öngörülüyordu.
Merkez Bankası’nın Eylül’de yaptığı beklenti anketinde ise yıl sonu dolar tahmini 8,92 olarak yer almıştı.
Dolar/TL kurunun bugün kırdığı 9,18 rekoru ise bu öngörülerin çok üzerinde.
Konuyla ilgili NTV’de bir canlı yayına katılan Eski Ekonomi Bakanı Prof. Dr. Işın Çelebi “Merkez Bankası çok istikrarlı olması gereken bir kurum, çok sık yönetici değişmemesi lazım. Örneğin bizim yönettiğimiz dönemde Merkez Bankası Başkanı bir kere değişti, iki başkan da beş seneden fazla görevde kaldı” dedi.
Çelebi, makro iktisat açısından en önemli konunun belirsizliğe meydan vermemek ve güvenilir bir ortam yaratmak olduğunu söyledi ve “Türkiye’de görev değişikliğini oyuncak haline getirmenin” riskli olduğunu ekledi.
Prof. Çelebi, faizleri indirmenin ülkeyi olumsuz etkilediğini de vurguladı.
TÜSİAD Baş Ekonomisti, Sabancı ve Özyeğin üniversitelerinde ders veren Gizem Öztok Altınsaç da sosyal medya hesabında “Bir taraftan FED, bir taraftan içeride yaptığımız yoğun hatalar sonucunda kurda baskı ve ülkemizde fakirleşme devam ediyor. Bu yöntemle ekonomiyi, büyümeyi desteklememiz sürdürmemiz olası değil” mesajını paylaştı.
Koç Üniversitesi’nden ekonomi profesörü Selva Demiralp ise “Herkes hata yapabilir. Ama asla yapılmaması gereken hatalar da var. İnsan en çok yapılmaması gerekende ısrar edilmesi sonucu ödenen bedele üzülüyor” dedi ve ekledi:
Merkez bankasında giderek sıklaşan görev değişiklikleri kredibiliteye gelen ek darbe olarak algılanıyor. Bu algı TL’den kaçışı tetikliyor.
Para politikasında temel araç kredibilitedir. Fiyat istikrarını sağlayan, finansal istikrarı sağlayan bu kredibilitenin getirdiği güvendir.
— Selva Demiralp (@SelvaDemiralp) October 13, 2021
Ekonomist Refet Gürkaynak ise merkez bankacılığını polis teşkilatına benzettiği bir paylaşımda bulundu:
Merkez bankacılığını polis teşkilatı gibi düşünün. Vatandaş polis işini yapar diye düşünüyorsa sapıtmıyor, polis de işini yapabiliyor. Polis filan yok diye düşünüp herkes sapıtırsa dünyanın en iyi polis teşkilatı olsa yapabileceği bir şey yok.
— Refet Gürkaynak (@RefetGurkaynak) October 14, 2021
Hasılı, merkez bankalarını rezil etmenin toplumsal maliyeti dünyanın her yerinde çok yüksek.
— Refet Gürkaynak (@RefetGurkaynak) October 14, 2021
Gürkaynak “Kabızlığın değil ama ciddiyetin ne kadar kıymetli olduğunu öğrendiğimiz günler. Ders çok pahalıya geliyor ama böylesi lazımmış” dedi.
Ekonomist Uğur Gürses ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Merkez Bankası bir ülkenin züccaciye dükkanıdır. Siyasi ‘filler’ oraya girdiğinde kırılıp dökülen o ülkenin parası olur” ifadelerini kullandı.
Ekonomist Atilla Yeşilada da “Her sabah, her sabah bir şokla uyanıyoruz. Dün de TCMB başkan yardımcılar görevden alındı. Sanki Erdoğan döviz krizi istiyor. Kimse bana Başkan’ın çok kurnaz planları var demesin, bu hamleler akıl tutulması işareti” dedi ve ekledi:
“TL serbest düşüşte, ne halk ne de yatırımcılar Erdoğan’ın hatalarını affetmiyor artık.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***