Gazeteci ve yazar Deniz Yücel DW’ye verdiği mülakatta, Almanya PEN’in yeni başkanı seçilmesini “Çok onur duydum” sözleri ile değerlendirdi.
Keskin dili, kıvrak zekâsı ve hiciv dolu yazılarıyla özellikle sağcı çevrelerin geçmişte sıklıkla hedef aldığı bir gazeteci olan Yücel, Almanya PEN başkanlığına seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada, başkanlık döneminde izleyeceği tutuma dair mesajlar verdi. Yücel, açık toplumun düşmanlarıyla entelektüel, siyasi ve kültürel tartışmalar yürütmekten yana olduğunu, ama bunu yaparken nazik veya hassas davranmayacağını dile getirdi.
2017 yılında Die Welt gazetesinin Türkiye temsilcisi olduğu sırada terör propagandası iddiasıyla tutuklanan ve bir yıl Silivri’de cezaevinde yatan Deniz Yücel, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “ajan-terörist” olarak nitelenmiş, tutukluluğu Ankara-Berlin arasında krize neden olmuştu. Uzun diplomatik girişimlerin ardından serbest kalan Yücel yaşadıklarını 2019’da yayınlanan “Ajan-Terörist” adlı kitabında anlatmıştı.
Tutukluluk süreci PEN başkanlığında rol oynadı
Deniz Yücel, DW’ye verdiği mülakatta, Türkiye’deki tutukluluk “deneyiminin” PEN başkanlığı için yaptığı başvuruda etkili olduğunu ifade etti. Türkiye’de serbest bırakılmasının ardından “Halifenin zindanında yatmış birinin pozisyonuna indirgenmeme konusunda kendime söz verdim” diyen Deniz Yücel, bunun “bir nevi cezaevini kendisiyle birlikte sürüklemek” anlamına geleceğini, bunun da “başka türlü bir tutsaklık olacağını” dile getirdi. Türkiye’de yaşadıklarının, özellikle kelimelerin ve sanatın özgürlüğü için mücadelede kendisine bazı sorumluluklar yüklediğine işaret eden Yücel,
“Ben de bu sorumluluğu sadece gazeteci olarak değil, Almanya PEN’in başkanı olarak da üstlenmeye karar verdim” diye vurguladı.
PEN başkanlığına seçilişi, iş insanı ve kültür sanat destekçisi Osman Kavala’nın serbest bırakılması için ortak çağrı yapan 10 büyükelçi krizinin yaşandığı bir döneme denk gelen Deniz Yücel, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına rağmen Osman Kavala’nın hâlâ serbest bırakılmamasını da “bir skandal” olarak değerlendirdi.
“Avrupa Konseyi üyeliği askıya alınsın” çağrısı
Yeni Almanya PEN Başkanı, gazeteci ve yazar Deniz Yücel, “sistematik bir şekilde ve bizzat Erdoğan tarafından verilen talimatlarla AİHM’in hiçe sayılması” nedeniyle Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınması çağrısında bulundu.
Yücel, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne imza atan bütün devletler insan haklarına ilişkin konularda AİHM’i en yüksek yargı organı olarak tanıdı. AİHM’in kararlarının Ankara tarafından uygulanmaması mevcut Türk hukukuna ve halen geçerli olan Türkiye Anayasası’na aykırı” şeklinde konuştu.
Almanya’nın saygın ödüllerinden Kurt Tucholsky Ödülü sahibi Deniz Yücel’in başkanı seçildiği Almanya PEN, dünya çapında 150’den fazla derneğin çatısı altında toplandığı yazarlar birliği Uluslararası PEN’in bir üyesi. PEN, Poets (Şairler), Essayist (Denemeciler), Novelist (Romancılar) sözcüklerinin baş harflerinin kısaltmasından oluşuyor. Türkiye’de de 1950 yılında yazar Halide Edip Adıvar öncülüğünde kurulan Türkiye PEN, 1980 darbesi sonrasında kapatılmış, 1989’da başka bir uluslararası saygın yazar olan Yaşar Kemal’in öncülüğünde yeninden faaliyetlerine başlamıştı.
1921 yılında kurulan ve dünya çapındaki teşkilatların toplandığı Uluslararası PEN’in başkanlığına da kısa süre önce yazar Burhan Sönmez seçildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***